980
geçen sene kanat futbolcusu fetişizmimiz vardı. yapmamız gereken tek kanat futbolcu transferi sahadaki nadir askerlerimizden milot rashica'nın bonservisini almak, sağ kanattaki boey - rashica uyumunu devam ettirmekti. çalışan, çabalayan, yükselen barış alper pekala sol kanatta da oynayabilirdi. gayet de iyi oynadı zaten. biz ne yaptık? askeri almadık, onun yerine burnu büyük albaylar transfer ettik. ziyech, zaha gibi. başka ne yaptık? kerem aktürkoğlu'na saha içinde mutlaka bir yer bulma zorunluğunda hissettik kendimizi, mutlaka oynattık. avrupa'da ve derbilerde boyumuzun ölçüsünü aldık bu kafa ile. bu senenin fetişizmi de ofansif orta sahalar olacak sanırım. "orta saha istiyordunuz alın işte size orta saha" diye ilkay'ı da alırsak şaşırmam. ilkay çok iyi oyuncu. gabriel sara da gayet iyi oyuncu. ama sara da, ilkay da 100 üzerinden 70 hücum, 30 defans oyuncusu. biz hala orta sahada oyunun defans kısmına derman olacak, yüke sağlam bir omuz atacak futbolcuyu transfer edemedik. gittik gabriel sara'yı aldık. alalım, almayalım demiyorum ama oyuncuyu mertens'in yerine modern, tempolu, genç bir ofansif orta saha olarak kullanalım. bir orta saha daha alacak isek, o kesinlikle ilkay olmasın ama. torreira-sara-ilkay orta sahasını rakipler çok basit bir strateji ile paramparça ederler. ben artık sol bekten vazgeçme noktasına geldim, köhn'ün ne kadar kötü ve sıradan bir futbolcu olduğunu mayıs ayında fark ettiğim halde. bir hamle daha yapacaksak sara'dan sonra, o hamle orta sahaya olmalı. 1.80-1.90 boy aralığında, alan kapatmayı seven, defans yapmayı seven, temaslı oyunu seven, sert bir orta saha olmalı üstelik bu sefer. ilkay'da bu özelliklerden bir tanesi bile yok. bambaşka bir kalite, bambaşka bir seviye. ama bizim şu an hiçbir yaramıza merhem olmayacak bir kalite, bir seviye. ne işi olur galatasaray'ın bu oyun yapısı ile ilkay'la? düşünmemeliyiz bile. kime gider ise gitsin. bizi zerre alakadar etmemeli.