605
hem sosyal medyada hem de sözlüğümüzde sıklıkla gördüğüm bir yorum var. hepimizin alışık olduğu o yorum: "o mevkiye o parayı verip bu oyuncuyu alacağına git şu genç, potansiyelli ismi al."
aslında bu benim de katıldığım bir yorum. elimizde okan buruk gibi bu isimlere değer katabilen bir teknik direktör varken keşke daha çok bu tarz isimlere yönelsek. ancak işin sadece oyuncuyu alırken değil bir de geldikten sonraki süreci yönetme kısmı var.
a milli futbol takımımızın en çok ön plana çıkan iki ismi, kulüp taraftarlarının sosyal medyada 30m€ değer biçenleri linç ettirdiği iki futbolcunun kariyer gelişimleri üzerinden bir şeyler anlatmaya çalışacağım bu konu hakkında.
ilk isim ferdi kadıoğlu:
ferdi 19 yaşında fenerbahçe'ye transfer oldu. altyapı eğitimini hollanda'da almış ve hollanda milli takımının alt yaş kategorilerinde bolca forma giymiş bir genç olarak geldi. yani türkiye'de yetişen gençlere göre hem aldığı eğitimden hem de uluslararası tecrübesinden dolayı ciddi bir avantajı vardı.
ferdi'nin fenerbahçe'ye transferini isteyen onu hollanda'dan tanıyan philip cocu idi. yani ferdi kendisini özel olarak isteyen bir teknik adamın takımına gelmişti. fenerbahçe uzun süren aziz yıldırım döneminin ardından yeniden kurulan bir takımdı ve genç oyunculara şans vermek istiyorlardı. örnek olarak aynı transfer döneminde altınordu'dan transfer edilen ve bugünlerde kariyerine 1.ligde devam eden barış alıcı o sezon 25 resmi maçta fenerbahçe forması giymişti. peki barış alıcı'nın bile 25 resmi maçta forma giydiği o sezonda ferdi ne kadar oynamıştır sizce? sadece 1 maç. o maçta sonradan oyuna girdiği ve 13 dakika süre aldığı giresunspor'a karşı oynanan türkiye kupası maçı.
fenerbahçe ve ferdi için çok kötü geçen ilk sezonun ardından ikinci sezon daha fazla şans bulmaya başladı. ligde 23 maçta şans buldu. bu 23 maçın 16'sında 45 dakika veya daha az süre aldı. ferdinin 45 dakikadan fazla süre aldığı 7 lig maçında fenerbahçe 3 mağlubiyet, 1 beraberlik aldı. türkiye kupasında ise yarı finale kadar her maç 90 dakika oynadı. yarı finalde trabzon ile eşleşince yine yedek kulübesi yolu gözüktü.
ferdi'nin fenerbahçe'deki 3.sezonu da 2.sezonuyla benzer şekilde geçti. ligde 26 maçta şans buldu ama bu maçlarda aldığı toplam süre 720 dakikaydı. yani 90 dakikaya bölünce koca sezonda 8 maçlık süre bulabilmişti ligde. türkiye kupasında oynatılmaya devam ediyordu ancak orada bile geçen sezonki gibi her maç 90 dakika oynayan bir futbolcu olamamıştı. 4 türkiye kupası maçının 1'inde sonradan oyuna girip 3 dakika süre almıştı. iki maçta ise ilk 11'de başladıktan sonra oyundan alınmıştı.
ferdi'nin kaderini değiştiren şey fenerbahçe'deki 4.sezonunda takımın başına vitor pereira'nın getirilmesi oldu. vitor pereira ferdi'yi daha önce kullanılmadığı bir mevkide kullanmaya ikna etti. sol açık - 10 numara oynayan bir oyuncudan 3'lü savunmanın kenar beki çıkardı. ferdi'nin kariyeri o günden sonra sürekli olarak yükselişe geçti ve bugün 30m€'ların konuşulduğu bir oyuncu haline geldi.
ikinci isim barış alper yılmaz:
barış 21 yaşında galatasaray'a transfer oldu. barış'ı daha ilk görüşte türkiye'de yetişen diğer futbolculardan ayıran şey fiziksel özellikleriydi. bu topraklarda görmeye alışık olmadığımız bir hıza ve patlama gücüne sahipti. aynı ferdi'nin fenerbahçe'ye geldiği ilk sezon gibi galatasaray'da gençlere daha fazla şans verilmesine karar verilen bir sezonda galatasaray'a transfer olmuştu. hücum hattına transfer edilen yabancı oyuncularda karavana atıldığı için önü de açılmıştı, iyi bir performansla formayı alabilirdi. bu ilk sezonunda barış alper 23 resmi maçta toplam 533 dakika süre alabildi. yani 90 dakikaya bölünce oynadığı toplam süre 6 maç bile etmiyordu. aynı ferdi gibi ilk sezonu kulüp için çok kötü geçen bir sezona denk gelmişti, bu genç futbolcu için hem şans hem de şanssızlıktı. iki isimde önündeki şansı yeterince kullanamamıştı.
ikinci sezonunda 30 resmi maçta forma giydi. sezonun sonlarına doğru oyuna girdikten sonra sadece koşan, dripling yapan değil oyunun farklı alanlarını da anlamaya başladığını gösteren performanslar ortaya koymaya başlamıştı. buna rağmen 30 resmi maçta barış alper'in aldığı toplam süre 1012 dakikaydı, yani toplam 11 maça denk geliyordu.
üçüncü sezonunun başlangıcı da aslında farklı değildi. genelde sonradan oyuna girip, oyuna enerji katan oyuncu rolünde kullanılıyordu. onun da şansı aynı ferdi gibi daha önce hiç oynamadığı bir mevkide karşısına geldi. sezon başında sol bek için transfer edilen angelino isteneni veremeyince barış alper 1 maç orada denendi ve sonra galatasaray kariyeri başka bir noktaya evrilmeye başlandı. önce sol bekte iyi performans gösterdi devamında orada kazandığı özgüvenle kendi pozisyonu olan kanatlarda formayı aldı. ve bugün 30m-35m€ bonservislerin konuşulduğu bir oyuncu oldu.
yani bugün kulüp taraftarlarının 30m€ bonservis bedelini beğenmediği ferdi'nin fenerbahçe'de ilk 11 oyuncusu olması 3 yıl, barış alper'in galatasaray'da ilk 11 oyuncusu olması 2,5 yıl sürmüş. o da çeşitli tesadüflerin denk gelmesi sonucu olmuş. mesela angelino beklenen performansı verseydi barış belki o şansı hiç bulamayacaktı, fenerbahçe vitor'dan önce görüştüğü tonla teknik direktörden biriyle anlaşsa ferdi belki de 3 başarısız sezonun ardında kadroda bile tutulmayıp, gönderilecekti.
yani bu gençlerin sizin istediğiniz seviyeye gelmesi için beklemeniz, sabır göstermeniz ve biraz da şanslarının yaver gitmesini ummanız lazım. genç oyuncu isteyenler olarak bile buna hazır mıyız, emin değilim.
aslında bu benim de katıldığım bir yorum. elimizde okan buruk gibi bu isimlere değer katabilen bir teknik direktör varken keşke daha çok bu tarz isimlere yönelsek. ancak işin sadece oyuncuyu alırken değil bir de geldikten sonraki süreci yönetme kısmı var.
a milli futbol takımımızın en çok ön plana çıkan iki ismi, kulüp taraftarlarının sosyal medyada 30m€ değer biçenleri linç ettirdiği iki futbolcunun kariyer gelişimleri üzerinden bir şeyler anlatmaya çalışacağım bu konu hakkında.
ilk isim ferdi kadıoğlu:
ferdi 19 yaşında fenerbahçe'ye transfer oldu. altyapı eğitimini hollanda'da almış ve hollanda milli takımının alt yaş kategorilerinde bolca forma giymiş bir genç olarak geldi. yani türkiye'de yetişen gençlere göre hem aldığı eğitimden hem de uluslararası tecrübesinden dolayı ciddi bir avantajı vardı.
ferdi'nin fenerbahçe'ye transferini isteyen onu hollanda'dan tanıyan philip cocu idi. yani ferdi kendisini özel olarak isteyen bir teknik adamın takımına gelmişti. fenerbahçe uzun süren aziz yıldırım döneminin ardından yeniden kurulan bir takımdı ve genç oyunculara şans vermek istiyorlardı. örnek olarak aynı transfer döneminde altınordu'dan transfer edilen ve bugünlerde kariyerine 1.ligde devam eden barış alıcı o sezon 25 resmi maçta fenerbahçe forması giymişti. peki barış alıcı'nın bile 25 resmi maçta forma giydiği o sezonda ferdi ne kadar oynamıştır sizce? sadece 1 maç. o maçta sonradan oyuna girdiği ve 13 dakika süre aldığı giresunspor'a karşı oynanan türkiye kupası maçı.
fenerbahçe ve ferdi için çok kötü geçen ilk sezonun ardından ikinci sezon daha fazla şans bulmaya başladı. ligde 23 maçta şans buldu. bu 23 maçın 16'sında 45 dakika veya daha az süre aldı. ferdinin 45 dakikadan fazla süre aldığı 7 lig maçında fenerbahçe 3 mağlubiyet, 1 beraberlik aldı. türkiye kupasında ise yarı finale kadar her maç 90 dakika oynadı. yarı finalde trabzon ile eşleşince yine yedek kulübesi yolu gözüktü.
ferdi'nin fenerbahçe'deki 3.sezonu da 2.sezonuyla benzer şekilde geçti. ligde 26 maçta şans buldu ama bu maçlarda aldığı toplam süre 720 dakikaydı. yani 90 dakikaya bölünce koca sezonda 8 maçlık süre bulabilmişti ligde. türkiye kupasında oynatılmaya devam ediyordu ancak orada bile geçen sezonki gibi her maç 90 dakika oynayan bir futbolcu olamamıştı. 4 türkiye kupası maçının 1'inde sonradan oyuna girip 3 dakika süre almıştı. iki maçta ise ilk 11'de başladıktan sonra oyundan alınmıştı.
ferdi'nin kaderini değiştiren şey fenerbahçe'deki 4.sezonunda takımın başına vitor pereira'nın getirilmesi oldu. vitor pereira ferdi'yi daha önce kullanılmadığı bir mevkide kullanmaya ikna etti. sol açık - 10 numara oynayan bir oyuncudan 3'lü savunmanın kenar beki çıkardı. ferdi'nin kariyeri o günden sonra sürekli olarak yükselişe geçti ve bugün 30m€'ların konuşulduğu bir oyuncu haline geldi.
ikinci isim barış alper yılmaz:
barış 21 yaşında galatasaray'a transfer oldu. barış'ı daha ilk görüşte türkiye'de yetişen diğer futbolculardan ayıran şey fiziksel özellikleriydi. bu topraklarda görmeye alışık olmadığımız bir hıza ve patlama gücüne sahipti. aynı ferdi'nin fenerbahçe'ye geldiği ilk sezon gibi galatasaray'da gençlere daha fazla şans verilmesine karar verilen bir sezonda galatasaray'a transfer olmuştu. hücum hattına transfer edilen yabancı oyuncularda karavana atıldığı için önü de açılmıştı, iyi bir performansla formayı alabilirdi. bu ilk sezonunda barış alper 23 resmi maçta toplam 533 dakika süre alabildi. yani 90 dakikaya bölünce oynadığı toplam süre 6 maç bile etmiyordu. aynı ferdi gibi ilk sezonu kulüp için çok kötü geçen bir sezona denk gelmişti, bu genç futbolcu için hem şans hem de şanssızlıktı. iki isimde önündeki şansı yeterince kullanamamıştı.
ikinci sezonunda 30 resmi maçta forma giydi. sezonun sonlarına doğru oyuna girdikten sonra sadece koşan, dripling yapan değil oyunun farklı alanlarını da anlamaya başladığını gösteren performanslar ortaya koymaya başlamıştı. buna rağmen 30 resmi maçta barış alper'in aldığı toplam süre 1012 dakikaydı, yani toplam 11 maça denk geliyordu.
üçüncü sezonunun başlangıcı da aslında farklı değildi. genelde sonradan oyuna girip, oyuna enerji katan oyuncu rolünde kullanılıyordu. onun da şansı aynı ferdi gibi daha önce hiç oynamadığı bir mevkide karşısına geldi. sezon başında sol bek için transfer edilen angelino isteneni veremeyince barış alper 1 maç orada denendi ve sonra galatasaray kariyeri başka bir noktaya evrilmeye başlandı. önce sol bekte iyi performans gösterdi devamında orada kazandığı özgüvenle kendi pozisyonu olan kanatlarda formayı aldı. ve bugün 30m-35m€ bonservislerin konuşulduğu bir oyuncu oldu.
yani bugün kulüp taraftarlarının 30m€ bonservis bedelini beğenmediği ferdi'nin fenerbahçe'de ilk 11 oyuncusu olması 3 yıl, barış alper'in galatasaray'da ilk 11 oyuncusu olması 2,5 yıl sürmüş. o da çeşitli tesadüflerin denk gelmesi sonucu olmuş. mesela angelino beklenen performansı verseydi barış belki o şansı hiç bulamayacaktı, fenerbahçe vitor'dan önce görüştüğü tonla teknik direktörden biriyle anlaşsa ferdi belki de 3 başarısız sezonun ardında kadroda bile tutulmayıp, gönderilecekti.
yani bu gençlerin sizin istediğiniz seviyeye gelmesi için beklemeniz, sabır göstermeniz ve biraz da şanslarının yaver gitmesini ummanız lazım. genç oyuncu isteyenler olarak bile buna hazır mıyız, emin değilim.