452
futbol fakirlerin oyunudur. tarihten beri aileden çok zengin olup başarı hikayesi yazan süperstar sayısı bir elin parmağını geçmez.
hamza da efe de bolluk bereket içinde büyümüş çocuklar. bi bizim tete'nin 1 milyoncudaki halı fırçalarına benzeyen saçlarına bakın bi de akman kardeşlerin ipeksi dokunuşlarla pırıl pırıl parlayıp ahenkle dans eden saçlarına bakın. muhtemelen bir seçme bile geçirmeden galatasaray altyapısına giren, burada sırf babasının adı var diye el üstünde tutulan, sosyal hayatta da bebekliğinden beri istediği her şeye kolayca ulaşabilen birinin hayata dair motive olması bizlere göre çok daha zor. hamza'nın da açıkçası zaten 4-0 önde götürdüğü hayat maçında 1 gol daha atıp farkı 5 yapacak motivasyonu yoktu. ben benzerini efe'den de bekliyorum. efe ile ilgili 3 yıldır "bir efe var efsane topçu olacak" geyiği dönüyor. yine bu durum bence çocukluk dönemleriyle ilişkili. bu çocuklar muhtemelen yürümeye başladığı anda babasından temel futbol doğrularını öğrenip 7-8 yaş kategorisinde de futbola galatasaray altyapısı ile başlayınca anadoludan gelip top oynamayı mahalle arasında öğrenen çocuklardan daha önde oluyorlar. temel gıdalara erişimi de yurdum insanına göre daha iyi olan bu çocukların gelişim aşamasında diğer gençler arasında göze batması sürpriz olmamalı. ama belli bir seviyeden sonra -ki bu 15 ve sonrası gibi görünüyor- ülkedeki diğer yaşıtlarından yetenekli olanlar önce arayı kapatıp sonr öne geçiyor. sözde oğulcan engin de çok yetenekliydi, 21 yaşında emekli olup restorant işletmeye başladı.
sözün özü akman kardeşlerden de benzer bir sonuç çıkması olası. ben efe ile ilgili de çok büyük bir beklentiye girilmesini doğru bulmuyorum. bakalım hakan balta'nın 12-13 yaş grubunda iken ortalığı dağıtan oğlu çağrı'dan ne çıkacak göreceğiz.
hamza da efe de bolluk bereket içinde büyümüş çocuklar. bi bizim tete'nin 1 milyoncudaki halı fırçalarına benzeyen saçlarına bakın bi de akman kardeşlerin ipeksi dokunuşlarla pırıl pırıl parlayıp ahenkle dans eden saçlarına bakın. muhtemelen bir seçme bile geçirmeden galatasaray altyapısına giren, burada sırf babasının adı var diye el üstünde tutulan, sosyal hayatta da bebekliğinden beri istediği her şeye kolayca ulaşabilen birinin hayata dair motive olması bizlere göre çok daha zor. hamza'nın da açıkçası zaten 4-0 önde götürdüğü hayat maçında 1 gol daha atıp farkı 5 yapacak motivasyonu yoktu. ben benzerini efe'den de bekliyorum. efe ile ilgili 3 yıldır "bir efe var efsane topçu olacak" geyiği dönüyor. yine bu durum bence çocukluk dönemleriyle ilişkili. bu çocuklar muhtemelen yürümeye başladığı anda babasından temel futbol doğrularını öğrenip 7-8 yaş kategorisinde de futbola galatasaray altyapısı ile başlayınca anadoludan gelip top oynamayı mahalle arasında öğrenen çocuklardan daha önde oluyorlar. temel gıdalara erişimi de yurdum insanına göre daha iyi olan bu çocukların gelişim aşamasında diğer gençler arasında göze batması sürpriz olmamalı. ama belli bir seviyeden sonra -ki bu 15 ve sonrası gibi görünüyor- ülkedeki diğer yaşıtlarından yetenekli olanlar önce arayı kapatıp sonr öne geçiyor. sözde oğulcan engin de çok yetenekliydi, 21 yaşında emekli olup restorant işletmeye başladı.
sözün özü akman kardeşlerden de benzer bir sonuç çıkması olası. ben efe ile ilgili de çok büyük bir beklentiye girilmesini doğru bulmuyorum. bakalım hakan balta'nın 12-13 yaş grubunda iken ortalığı dağıtan oğlu çağrı'dan ne çıkacak göreceğiz.