204
galatasaray muhabirlerinden tam olarak ne bekliyorsunuz, ayaklarına sıkıp yöneticilerin alayının içinden geçmesini mi? saçmalamayın.
adamlar bu işten para kazanıyorlar. etik bulursunuz yada bulmazsınız ama sizin paşa gönlünüz olsun diye bir şey yazamazlar. menajerlerden de haber almak için yakın olacaklar hatta zaman zaman koruyacaklar yöneticileri de. ama siz elinizdeki gücün farkında değilsiniz; takip etmeme ve gündeme getirmeme.
ayrım yapmanız gereken bir diğer nokta da şu; muhabirlik başka bir iş, futbol yorumculuğu başka bir iş.
bunun her ikisini de yapıyorum diyen adam net olarak kolpacıdır. istisnası bile yoktur.
kendine yorumcu diyen kişi zaten transferler somut olarak ortaya çıkmadan ağzını açmaz, açsa bile en fazla oyuncunun tarzını, stilini, takıma uyumunu konuşur. muhabir ise tüm networkünü kullanır öğrenmeye çalışır, en riskli iş onundur başarırsa riski ile doğru orantılı itibar görür.
işte bu risk kısmı zaten bugün buraya gelmemize neden oluyor. muhabir kılıklı tipler hangi yöneticinin kayığına binerse onun düdüğünü çalıyor, hangi menajerden bilgi destek alıyorsa onun oyuncularını övüyor. ki bunlar gerçekten futboldan anlamıyorlar. ve sizlerde bunu bile bile onlara reyting veriyorsunuz. adamda üç kuruşluk muhabir maaşı ile geçinemeyeceğine göre kendine yeni gelir kapıları açmak için sizi kullanıyor. kısaca adamın derdi senin tuttuğun takım falan değil!
her ülke hak ettiği şekilde yönetilir misali bizim futbol iklimimizin hak ettiği de bu tipler.
taraftarlar her elinde salatalık tutana tuzluğu kapıp koşarsa olacağı bundan fazla değil.
adamlar bu işten para kazanıyorlar. etik bulursunuz yada bulmazsınız ama sizin paşa gönlünüz olsun diye bir şey yazamazlar. menajerlerden de haber almak için yakın olacaklar hatta zaman zaman koruyacaklar yöneticileri de. ama siz elinizdeki gücün farkında değilsiniz; takip etmeme ve gündeme getirmeme.
ayrım yapmanız gereken bir diğer nokta da şu; muhabirlik başka bir iş, futbol yorumculuğu başka bir iş.
bunun her ikisini de yapıyorum diyen adam net olarak kolpacıdır. istisnası bile yoktur.
kendine yorumcu diyen kişi zaten transferler somut olarak ortaya çıkmadan ağzını açmaz, açsa bile en fazla oyuncunun tarzını, stilini, takıma uyumunu konuşur. muhabir ise tüm networkünü kullanır öğrenmeye çalışır, en riskli iş onundur başarırsa riski ile doğru orantılı itibar görür.
işte bu risk kısmı zaten bugün buraya gelmemize neden oluyor. muhabir kılıklı tipler hangi yöneticinin kayığına binerse onun düdüğünü çalıyor, hangi menajerden bilgi destek alıyorsa onun oyuncularını övüyor. ki bunlar gerçekten futboldan anlamıyorlar. ve sizlerde bunu bile bile onlara reyting veriyorsunuz. adamda üç kuruşluk muhabir maaşı ile geçinemeyeceğine göre kendine yeni gelir kapıları açmak için sizi kullanıyor. kısaca adamın derdi senin tuttuğun takım falan değil!
her ülke hak ettiği şekilde yönetilir misali bizim futbol iklimimizin hak ettiği de bu tipler.
taraftarlar her elinde salatalık tutana tuzluğu kapıp koşarsa olacağı bundan fazla değil.