754
gayet iyi bir turnuva geçirdi. ilk 2 maç takımı tanıma, 3. maç sonuca ulaşma maçıydı. son 2 maçta ise takımı tanıdı, en uygun diziliş ve kenan dışında en ideal 11 ile oynadı. kenan ısrarını da takımın fiziksel kapasitesini arttırma isteğine bağlıyorum. kerem'in fiziksel olarak ezilebileceğini ve son vuruşlarda zaman zaman kötü olduğunu düşünüp fizikli ve son vuruşlarda bir santrafora daha yakın görünen kenan ile oynamaya çalışmasını bir zemine oturtabiliyorum. kerem'i ise maç sonunda yorulan savunmalara karşı bir dinamizm hamlesi olarak değerlendirmeyi bir plan dahilinde yaptı. bu plana katılmıyorum ama anlayabiliyorum.
cenk ayakta duramazken, semih'in bu seviyede tek bir dakikası bile yokken ilk 11'de oynatması ne yazık ki çok makul görünmüyordu. öte yandan bence sezonun barış ve ferdi ile birlikte en iyi çıkış yapan 3. oyuncusu ve aslında bizim hücum repertuarımızdaki yay koşusu ve uzaktan şutu bu sene en iyi yapan oyuncu olan irfancan'ın sakatlığı hücumda elimizi çok zayıflattı.
bunun dışında enes'in, ozan'ın, çağlar'ın beklenmeyen son dakika sakatlıklarıyla aslında ideal 11'den çok fazla eksikle turnuvada yer aldığını da unutmamak lazım.
bu takımın kalecisinin ilk turnuvası, savunmadaki apo 2 sene önce konya tarafından diyar diyar kiralanan sıradan bir oyuncuydu, barış alper ilk kez bu sezon en üst seviyede kendini kanıtladı, ferdi'nin kariyerindeki en yarışmacı turnuvaydı, arda ve kenan'ın sezonun tamamında aldığı süre 2000 dakika bile değildi, ortasahadaki salih dortmund'un hamle oyuncusuydu, samet rezil bir sezon geçirdikten sonra mecburiyetten ilk 11'deydi ve merih arabistanda yokları oynadığı bir sezon sonrası güvenilmez bir alternatif olarak kadrodaydı. ve tabi ki forvetimiz yoktu.
tüm bunları düşündüğümüzde sanırım portekiz maçıydı, bir entry girmiştim bu jenerasyonun altın olduğunu kim uydurdu sıradan bir takım diye. hala arkasındayım. şu takımda barış, ferdi, hakan ve arda dışında mevcut performansıyla yurtdışından izleyen bir scout'u heyecanlandıracak bir oyuncu yok. takımın bu kadar yarım yamalak olduğu bir turnuvada ne yazık ki takımın özgüven kaybı yaşadığı kısa bir sekansta yenilen kötü bir golle yenildik. kalecileri gününde olmasa çok rahat çevirebilirdik maçı ki ciddi pozisyonlar da yakaladık. semih, zeki, arda, kerem dün gol olabilecek 4 pozisyonu sonuçlandıramadı. bunların 2si gol olsa bugün montella'nın heykeli dikiliyordu.
velhasıl sonuç odaklı veya impulsif davranmamak lazım. ben türk milli takımının ilk kez savunma yapabildiğini gördüm. buna karşın istediğinde gayet iştahla saldırabilen de bir takım vardı sahada. 3 sene önceki şenol güneş rezaletini hatırlayıp hiç sergen gibi saçmalıklara girmeden montella ile en az 4 senelik sözleşme imzalamalıyız. önümüzdeki 2 turnuvaya katılıp bu kültürü oturtabilecek biri montella.
kesinlikle arkasında durmalıyız.
cenk ayakta duramazken, semih'in bu seviyede tek bir dakikası bile yokken ilk 11'de oynatması ne yazık ki çok makul görünmüyordu. öte yandan bence sezonun barış ve ferdi ile birlikte en iyi çıkış yapan 3. oyuncusu ve aslında bizim hücum repertuarımızdaki yay koşusu ve uzaktan şutu bu sene en iyi yapan oyuncu olan irfancan'ın sakatlığı hücumda elimizi çok zayıflattı.
bunun dışında enes'in, ozan'ın, çağlar'ın beklenmeyen son dakika sakatlıklarıyla aslında ideal 11'den çok fazla eksikle turnuvada yer aldığını da unutmamak lazım.
bu takımın kalecisinin ilk turnuvası, savunmadaki apo 2 sene önce konya tarafından diyar diyar kiralanan sıradan bir oyuncuydu, barış alper ilk kez bu sezon en üst seviyede kendini kanıtladı, ferdi'nin kariyerindeki en yarışmacı turnuvaydı, arda ve kenan'ın sezonun tamamında aldığı süre 2000 dakika bile değildi, ortasahadaki salih dortmund'un hamle oyuncusuydu, samet rezil bir sezon geçirdikten sonra mecburiyetten ilk 11'deydi ve merih arabistanda yokları oynadığı bir sezon sonrası güvenilmez bir alternatif olarak kadrodaydı. ve tabi ki forvetimiz yoktu.
tüm bunları düşündüğümüzde sanırım portekiz maçıydı, bir entry girmiştim bu jenerasyonun altın olduğunu kim uydurdu sıradan bir takım diye. hala arkasındayım. şu takımda barış, ferdi, hakan ve arda dışında mevcut performansıyla yurtdışından izleyen bir scout'u heyecanlandıracak bir oyuncu yok. takımın bu kadar yarım yamalak olduğu bir turnuvada ne yazık ki takımın özgüven kaybı yaşadığı kısa bir sekansta yenilen kötü bir golle yenildik. kalecileri gününde olmasa çok rahat çevirebilirdik maçı ki ciddi pozisyonlar da yakaladık. semih, zeki, arda, kerem dün gol olabilecek 4 pozisyonu sonuçlandıramadı. bunların 2si gol olsa bugün montella'nın heykeli dikiliyordu.
velhasıl sonuç odaklı veya impulsif davranmamak lazım. ben türk milli takımının ilk kez savunma yapabildiğini gördüm. buna karşın istediğinde gayet iştahla saldırabilen de bir takım vardı sahada. 3 sene önceki şenol güneş rezaletini hatırlayıp hiç sergen gibi saçmalıklara girmeden montella ile en az 4 senelik sözleşme imzalamalıyız. önümüzdeki 2 turnuvaya katılıp bu kültürü oturtabilecek biri montella.
kesinlikle arkasında durmalıyız.
