resim
Merih Demiral
Takım:Al-Ahli
Mevki:Stoper
Yaş:26
Boy:1.90
Uyruk:Türkiye
  • 1018
    avrupa'ya 60'larda ve sonrasında türkiye'den gidenlerin ve devamı olan nesillerin iki ana akım türü var (hepsi öyle değil, ama bunların sesi çok çıkıyor)

    - kürtlere direkt düşman olan, tüm kürtleri terörist ilan eden, baya baya faşist olanlar (grup 1)
    - kürt olup kürdistan, pkk, öcalan ve bilimum benzeri kişi ve kurumlara sempati duyan ve partizanlık yapan, açıkça türkiye’yi kötüleyenler (grup 2). unutulmaması gereken nokta, kürtlerin kendi açılarından doğru organize olarak pkk'yı özgürlük, bağımsızlık, ezilenlerin direnişi sembolü olarak avrupa'ya çok iyi pazarlaması ve özellikle almanya, hollanda, belçika, danimarka gibi ülkelerin bunu satın alması.
    - şahsi fikrim ise tek başına bozkurt sembolünün çok uluslu bir direniş olan milli mücadele ruhu üzerine inşa edilmiş türkiye cumhuriyeti’nin simgesi olmaması gerektiği, birleştirici değil ayrıştırıcı olduğudur. birleştiri olmayan ulusal 'semboller' siyasileşir. nasıl ki akp'liler bugün chp’lilerin kendilerine karşı kudurtucu slogan olarak kullandığı izmir marşından nefret ediyorlarsa, alparslan türkeş tarzı milliyetçi olmayanlar da bozkurt sembolünden hoşlanmayabilir. 'ama bu sembol 2000 yıl önce şurda geçiyor' ya da 'bu marş hepimizin marşı' şeklindeki savunmalar bu derde deva olamazlar. çünkü kullanılış itibariyle kökünden sapmıştır.

    şöyle bir durum var. grup 1'dekiler, grup 2'dekileri dışlamak ve kudurtmak için bu bozkurt hareketini çekiyor (gerçi aynısını askerler doğuda da yapıyor kürtlere). ayrıca türk olduklarını vurgulama ihtiyaçlarını hissettiklerinde de yapıyorlar. grup olarak bir eylem, gösteri yapılacaksa da yapıyorlar. dolayısıyla avrupalılar için bu hareket faşist olarak algılanıyor.

    lobi yapmak sadece yumurta kapıya dayanınca senin lehine karar çıksın diye telefon etmek değildir. adamlar nereden bilecek senin bin küsür yıllık masallarını, aslında neyin neyi temsil ettiğini. avrupa'daki yansımanı belirleyen unsurları onyıllarca tamamen 'almancı' tabir edilen insanların davranışlarına emanet etmişsin, bugün hikaye anlatarak kendini savunuyorsun. kendini doğru tanıtsaydın.

    bu birkaç gündür gördüğüm ettiğim şeylerden anladığım, avrupa türkler'e göre bir yer değil. biz istiyoruz ki herkes bizim ecdadımızı, tarihimizi, üstünlüğümüzü, sembollerimizi, kültürümüzü ezbere bilsin. ama biz kimseyi bilip tanımayalım. 'ecnebiler', 'avrupalılar' deyip geçelim. öyle bir dünya yok. avrupa ülkeleri 1500 yıldır aynı siyasi tarihi paylaşarak, birbirleriyle amansızca mücadele ederek, kültür alışverişi yaparak, ortak bir evrimle bugüne geldi. birbirlerini tanıyor, biliyor, anlıyorlar. birbirlerine pek sempati beslemiyorlar, fakat netler. ancak türkler için aynısı geçerli değil. bizleri yabancı, işgalci, gelişmemiş, vatanlarını ele geçirmeye çalışmış ve bir şekilde def ettikleri birtakım barbarlar olarak görüyorlar. romalılar da kavimler göçü öncesi bugünkü avrupalıları oluşturan kabileler için aynısını düşünüyorlardı. demek ki biz henüz avrupa'nın bir parçası değiliz. belki de hiç olmayacağız. belki de öyle bir derdimiz yok. işte hasbelkader uefa'ya üye olmuşuz, turnuva finallerine gidiyoruz, tadını çıkarıp gelsek keşke.

    ama tüm bunlardan bağımsız olarak söylemeliyim ki, türkler'e mağlup olmayı hazmedemeyen gerçek faşoları kudurtan milli futbolcumuzdur :) kişiliği mişiliği umrumda değil şu durumda. o başka bir mesele. içimin yağları erimiştir. bu kafası çalışmayan müptezel almanları ve avusturyalıları destekleyecek değiliz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın