55
örgütçü, tutkulu ve saygın...
20 mayıs 1886'da istanbul kandilli'de dünyaya gelen ali sami yen, edebiyatçı şemsettin sami'nin ikinci oğludur. galatasaray lisesi'nden 1906'da mezun olan ali sami, 15 yaşındayken spor yapmaya başlamıştı. edebiyat dersinde arkadaşlarıyla birlikte galatasaray kulübü'nü kurmaya karar veren ve uzun yıllar bu uğurda mücadele ederek, türk spor tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olan yen, galatasaray'ın 1 numaralı üyesidir.
son derece saygın bir kişiliğe sahip olan, akıcı ve etkili konuşmasıyla bulunduğu her ortamda sözüne değer verilen ali sami yen, aynı zamanda türkiye idman cemiyetleri örgütü'nün de kurucusudur. 1923'te kurulan bu örgüt, türk spor için önemli bir adım olmuştur. galatasaray'a hemen her alanda hizmet veren ali sami yen, ilk yıllarda futbol oynadığı kulübe, 2 dönemde tam 14 yıl da başkanlık yapmıştı. 29 temmuz 1951'de yaşama veda eden ali sami yen'in ismi galatasaray'ın maçlarını oynadığı stada verilerek ölümsüzleştirilmiştir.
---ruşen eşref ünaydın'ın anılarından---
rüzgar koşuşlu, yaramaz bakışlı ali sami.
1907 sonlarında papazınbağı çayırında, kadıköy'ü iki golle yendiği maçtı, iyi biliyorum ki ali sami'yi omuzlarımızın, başlarımızın üstünde taşıyarak kenara almıştık. gözleri kapanmıştı. yüzü, ölü benzi kadar beyaz denecek kadar sararmıştı, buruşmuştu, içinin acısını dışarıya vurdurur gibi... uçuklamış dudakları, bir humma nöbeti içinde gibi titriyordu. fakat ali sami, bembeyaz dişlerini sıkıyor. bir zebunluk belirtmemek için...
simsiyah saçları kıvır kıvır, geniş alnı parıl parıl ve gözleri zeka ile yanan, ince yapılı, uzunca boylu, esmer bir delikanlı olan reis ali sami'yi, o kazaya yenildiği gün bile kendini acıya yenilmiş göstermek istemeyen reisi ali sami'ye, "yen" soyadı ne kadar yaraşıyor.
hafbek oynayan ali sami... o da rüzgar gibi koşuşluydu. ali sami'nin çeliminden hiç umulmayacak bir atiklik, zarifliğinden, hiç beklenmeyecek bir kesinlikle çabuk ve çevik oynayışı; egzersizlerde topu, emin bülent'in ayağından görünmez bir mıknatısla çeker gibi ustaca alışı, bizleri kulübümüzün kızıl saçlı, atlet yapılı kaptan şair emin bülent ile olduğu gibi nazik ve katip tavırlı simsiyah gür saçlı, ateşin ve yaramaz bakışlı, çelebi ali sami ile de ne kadar övündürüyordu.
---ruşen eşref ünaydın'ın anılarından---
galatasaray dergisi, ekim 2004, sayı 26.
20 mayıs 1886'da istanbul kandilli'de dünyaya gelen ali sami yen, edebiyatçı şemsettin sami'nin ikinci oğludur. galatasaray lisesi'nden 1906'da mezun olan ali sami, 15 yaşındayken spor yapmaya başlamıştı. edebiyat dersinde arkadaşlarıyla birlikte galatasaray kulübü'nü kurmaya karar veren ve uzun yıllar bu uğurda mücadele ederek, türk spor tarihinin en önemli kilometre taşlarından biri olan yen, galatasaray'ın 1 numaralı üyesidir.
son derece saygın bir kişiliğe sahip olan, akıcı ve etkili konuşmasıyla bulunduğu her ortamda sözüne değer verilen ali sami yen, aynı zamanda türkiye idman cemiyetleri örgütü'nün de kurucusudur. 1923'te kurulan bu örgüt, türk spor için önemli bir adım olmuştur. galatasaray'a hemen her alanda hizmet veren ali sami yen, ilk yıllarda futbol oynadığı kulübe, 2 dönemde tam 14 yıl da başkanlık yapmıştı. 29 temmuz 1951'de yaşama veda eden ali sami yen'in ismi galatasaray'ın maçlarını oynadığı stada verilerek ölümsüzleştirilmiştir.
---ruşen eşref ünaydın'ın anılarından---
rüzgar koşuşlu, yaramaz bakışlı ali sami.
1907 sonlarında papazınbağı çayırında, kadıköy'ü iki golle yendiği maçtı, iyi biliyorum ki ali sami'yi omuzlarımızın, başlarımızın üstünde taşıyarak kenara almıştık. gözleri kapanmıştı. yüzü, ölü benzi kadar beyaz denecek kadar sararmıştı, buruşmuştu, içinin acısını dışarıya vurdurur gibi... uçuklamış dudakları, bir humma nöbeti içinde gibi titriyordu. fakat ali sami, bembeyaz dişlerini sıkıyor. bir zebunluk belirtmemek için...
simsiyah saçları kıvır kıvır, geniş alnı parıl parıl ve gözleri zeka ile yanan, ince yapılı, uzunca boylu, esmer bir delikanlı olan reis ali sami'yi, o kazaya yenildiği gün bile kendini acıya yenilmiş göstermek istemeyen reisi ali sami'ye, "yen" soyadı ne kadar yaraşıyor.
hafbek oynayan ali sami... o da rüzgar gibi koşuşluydu. ali sami'nin çeliminden hiç umulmayacak bir atiklik, zarifliğinden, hiç beklenmeyecek bir kesinlikle çabuk ve çevik oynayışı; egzersizlerde topu, emin bülent'in ayağından görünmez bir mıknatısla çeker gibi ustaca alışı, bizleri kulübümüzün kızıl saçlı, atlet yapılı kaptan şair emin bülent ile olduğu gibi nazik ve katip tavırlı simsiyah gür saçlı, ateşin ve yaramaz bakışlı, çelebi ali sami ile de ne kadar övündürüyordu.
---ruşen eşref ünaydın'ın anılarından---
galatasaray dergisi, ekim 2004, sayı 26.
