1793
kendisini pek sevmem ancak sürekli saçma sapan tiplere yazılan “yazık etti kendine” muhabbeti var ya işte onun en büyük, en gerçek örneğidir. bursa sonrası fenerbahçe’ye giderek kendisine yazık etmiştir.
ozan, gerçekten yetenekliydi ve birçok türk oyuncuya göre fiziksel kalitesi de yüksekti. asıl mesele, sadece yetenekli olup a seviyede çocuk gibi duran yerli futbolculardan olmamasıydı zaten. çok erken yaşta oynamaya ve fark yaratmaya başlamıştı ligde. kendisi çok gençken defalarca canlı izledim bursa’da. bir kere temposu çok yüksekti. maçın 1. dakikasından 90. dakikasına kadar durmadan koşuyordu sanki. fizik gücü yüksek, topu alıp gidebilen, ikili mücadelelerde ayakta kalan, tempolu ve bunların yanında da ciddi şut tehdidi olan, ceza sahası koşuları ve ekstra golleri olan, kafa vuruşları olan bir gençti. yani tam anlamıyla modern futbol ne istiyorsa ona sahip olan box to box bir merkez orta saha futbolcusuydu.
belki bir 6 numara oynayacak kadar pozisyon bilgisi yüksek değildi, oyun kurucu 8 olacak kadar teknik kapasitesi ve pas kalitesi, yaratıcılığı yüksek değildi ancak müthiş bir tamamlayıcıydı. bugün hakan çalhanoğlu’nun yanında yerli barella gibi takılabilirdi temposuyla, deliciliğiyle. kendisi, gedson’un koşmaktan fazlasını yapan haliydi yerli bir genç olarak.
iddia ediyorum kendisi eğer 2015 yazında fenerbahçe yerine şenol güneş’i tercih etseydi kariyeri bambaşka olabilirdi. o fenerbahçe’yi tercih etti. fenerbahçe’nin saçma sapan ikliminde hem saha içi hem saha dışı harcandı gitti. kendisi de zaten özellikle o dönem saha dışında hiç profesyonel değildi. fenerbahçe&ozan tufan birlikteliği iki tarafı da mahvetti. işin garibi, volkan ve fernandao ile birlikte bir sürü para kazandırmasına rağmen bursaspor’a da yaramadı. hull city’den, championship’ten çok daha iyisi olabilirdi yani ozan. şimdi ise sadece makara videolarıyla ve malum pozisyonda sanki tamamen sebebi oymuş gibi saçını taramasıyla hatırlanıyor.
ozan, gerçekten yetenekliydi ve birçok türk oyuncuya göre fiziksel kalitesi de yüksekti. asıl mesele, sadece yetenekli olup a seviyede çocuk gibi duran yerli futbolculardan olmamasıydı zaten. çok erken yaşta oynamaya ve fark yaratmaya başlamıştı ligde. kendisi çok gençken defalarca canlı izledim bursa’da. bir kere temposu çok yüksekti. maçın 1. dakikasından 90. dakikasına kadar durmadan koşuyordu sanki. fizik gücü yüksek, topu alıp gidebilen, ikili mücadelelerde ayakta kalan, tempolu ve bunların yanında da ciddi şut tehdidi olan, ceza sahası koşuları ve ekstra golleri olan, kafa vuruşları olan bir gençti. yani tam anlamıyla modern futbol ne istiyorsa ona sahip olan box to box bir merkez orta saha futbolcusuydu.
belki bir 6 numara oynayacak kadar pozisyon bilgisi yüksek değildi, oyun kurucu 8 olacak kadar teknik kapasitesi ve pas kalitesi, yaratıcılığı yüksek değildi ancak müthiş bir tamamlayıcıydı. bugün hakan çalhanoğlu’nun yanında yerli barella gibi takılabilirdi temposuyla, deliciliğiyle. kendisi, gedson’un koşmaktan fazlasını yapan haliydi yerli bir genç olarak.
iddia ediyorum kendisi eğer 2015 yazında fenerbahçe yerine şenol güneş’i tercih etseydi kariyeri bambaşka olabilirdi. o fenerbahçe’yi tercih etti. fenerbahçe’nin saçma sapan ikliminde hem saha içi hem saha dışı harcandı gitti. kendisi de zaten özellikle o dönem saha dışında hiç profesyonel değildi. fenerbahçe&ozan tufan birlikteliği iki tarafı da mahvetti. işin garibi, volkan ve fernandao ile birlikte bir sürü para kazandırmasına rağmen bursaspor’a da yaramadı. hull city’den, championship’ten çok daha iyisi olabilirdi yani ozan. şimdi ise sadece makara videolarıyla ve malum pozisyonda sanki tamamen sebebi oymuş gibi saçını taramasıyla hatırlanıyor.