resim
Erden Timur
Görev:As Başkan
Takım:-
Yaş:42
Uyruk:Türkiye
  • 4428
    "florya" kavramı galatasaray'da iki türlü kullanılır. birincisi ve belki de ön önemlisi futbol takımı anlatılmak istenirken florya denilir. galatasaray futbol takımı, teknik heyeti, profesyonelleri, çalışanları vs. olmak herkesi kapsar bu tek kelime. florya'nın ikinci anlamı gayrimenkuldür, projedir, yatırım amaçlı kullanılır tabir. yönetimi ve idaresi konusunda birbirinden çok farklı meziyetler gerektiren iki anlamı vardır florya tabirinin. her iki kullanım yönteminin de gerekliliklerini yerine getirebilecek tek bir yönetici de olmaz, olamaz. erden timur işte bu noktada bir karar vermeli. florya kendisi için ne anlam ifade etmekte? futbol ise, ki başkan vekili olduğu yer sportif a.ş. olduğu için futbol olmalı, tamamen galatasaray futbol takımına odaklanmalı. "ben florya'nın gayrimenkul kısmı ile ilgileniyorum, uzmanlık alanım orası" diyor ise, galatasaray yönetim kuruluna girmeli (idi). "galatasaray siyasetinde yokum" cümlesinden bir sonraki cümleniz "florya şöyle değerlendirmeliydi, böyle değerlendirilmeliydi" olmamalı. florya hakkında projelendirme yapmak ve sorumlu proje yöneticisi olmak istiyorsanız, galatasaray siyasetinin dibine kadar içine girmek istiyorsunuz demektir. "siyasete girmem ama projenin yönetimini isterim" lüksüne hiçbir galatasaraylı sahip değildir. bu erden timur konusunun proje kısmı.

    gelelim işin futbol yönetimi kısmına. "ben futbol takımından sorumluyum ve devam etmek istiyorum" der ise kendisi, geçtiğimiz bir sene içerisinde yaptıklarından ders aldığına bütün galatasaraylıları ikna etmeyen bir erden timur'a aynı görevin tekrar tevdi edilmesine ben razı değilim. kötü bir 2023 yaz transfer dönemi, çok kötü bir 2024 kış transfer dönemi geçirildi erden timur'un stratejileri doğrultusunda. plansız biri değil, bir stratejisi var ve anlayabiliyorum stratejisini ama kesinlikle doğru bulmuyorum. lüks düşkünlüğü, şatafat merakı, rakip ile girilen çalım savaşları galatasaray'a her zaman zarar vermiştir. erden timur'un "ali cabbarı" wilfried zaha derbide son 10 dakikada son oyuncu tercihlerinden biri olmaktan öteye geçemedi dün akşam. ağustos ayında transfer edilmiş bir oyuncuyu bir sezon takviminde fiziksel olarak hazır hale getiremedik, sürekli bir verim sağlayamadık zaha'dan anlık parlamalar dışında. erden timur'un "bodrum'a da gittik beraber istanbul'da da yaşadık" transferi olan tete dün kimsenin aklına bile gelmedi, sahaya atıldığından bile pek kimse haberdar değildi dün tribünde. o kadar, o kadar silik bir maçı ve sezonu geride bıraktı. bizim almadığımız, erden timur'a göre almayı tercih etmediğimiz fred ve szymanski ise gayet güçlü ve fit bir şekilde sahadalardı. fred bizim orta sahamızı ezdi geçti. fred için yapılmayan yatırımdan katbekat fazlası zaha için, tete için, kerem demirbay için, ndombele için yapıldı ama yatırımın sahada karşılığını veren fred oldu. ndombele'ye sahi ne oldu, bilen var mı? serge aurier'e ne oldu ya da? gerçi biz koca bir sezonu zaha'nın, tete'nin ne olduğunu ve neden bir türlü fizik olarak iyi duruma gelemediklerini anlamakla geçirdik, hatta aynı soruyu defalarca icardi için sorduk, o yüzden ndombele'ye, aurier'e sıra gelemedi. soramadık, konuşamadık onları. çok daha öncelikli gündemlerimiz vardı. bazı oyuncuların neden yok hükmünde olduklarının sorusuna erden timur - okan buruk hattından gerekli cevapları hiçbir zaman alamadık galibiyet serileri gözlerimizi kör ettiği için.

    sözün kısası fiziksel olarak selası okunmuş, bir zamanların teknik kapasitesi yüksek oyuncularını transfer ederek oluşturduğu strateji ile devam edecek olan bir erden timur ile 2024-2025 sezonu galatasaray futbol takımının oluşturulmasını ben istemiyorum. bu takımın kerem demirbay gibi, ziyech gibi, hatta mertens gibi oyunculardan kurtulması gerekirken; bu saydığım isimlerin yanlarına yenilerini ekleyecek bir erden timur ile 2024-2025 sezonunda kötü oluruz. bozuşuruz. ben böyle olsun istemem. "fenerbahçe kazık yedi, biz belki sahada pek verim alamadık ama çok rahat elden çıkartırız, kar bile elde ederiz" cümlelelerini zaha için, ziyech için, tete için çok fazla görmekteyim son zamanlarda ama ben bu cümlelerin ayınısını luyindama için, babel için, cicaldau için, morutan için de okumuştum sözlükte. sütten ağzım bir kere yandı. bu "çok rahat elden çıkartırız, hatta kar bile ederiz" diye değerlendirdiğimiz futboldaki aktif varlıklarımız ile nasıl bir 2024 yazı geçireceğimizi hep beraber göreceğiz. umarım erden bey ve o'nun gibi düşünenler haklı çıkar. ama ben mevcut bakış açısı ile erden bey'e futbol yönetimini vermem, florya'nın gayrimenkul tarafını teslim etmeyi daha güvenilir bulurum. futbolda kalmak istiyor ise, değiştiğine ve hatalarından ders aldığına camiayı ikna etmeli kendisi. kalmak, görev yapmak gibi bir niyeti yoksa da; gönlünü hoş etmek veya yeniden futbolu yönetmesi için motive etmek için herhangi bir çaba harcanmamalı. "ne olur dön paşam" denmemeli. uğruna çabalanmasını, uğruna uğraşılmasını gerektirecek bir yönetim performansı yok ortada çünkü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın