114
kombine yenilemedim. bunun bir çok sebebi var. en az sebep belki de fiyatlardı. taraftarı bu kadar müşteri yerine koyup, müşteri olarak da bu kadar az memnun eden bir anlayış olmamalı. bunu kendi adıma protesto etmek için kombinemi yenilemedim. rezalet bir ulaşım. taraftar memnuniyeti için en ufak bir olumlu adım olmaması. dünya kadar parasını aldığın taraftarın hiçbir sorununa çözüm üretme yönünde en ufak bir adım bile atmama. kulübün taraftarları arasında ayrım yapması. bunların hepsi üst üste bindi. kombineyi yenilemedim.
- burada olacakları yazdık. istanbul gibi bir yerde en azından online görüşme ile yap, neden insanları mesai günü kapıya geceden dikiyorsun?
- kategorizasyon problemli. kuzey ve günay altı ucuz tutmak için, diğer tüm bloklara haksız fiyatlama uyguluyorsunuz.
- her şekilde ama her şekilde karaborsa teşvik ediliyor. hasta ya da ülke dışında olduğum maçlarda kulübe devrettim. 2 3 bin liraya yakın indirim gösteriyor. ben bu indirimi kullanarak alt kategori kombine almak istiyorum belki, izin vermiyorsun. zaten karaborsa yapmayan, kulübe katkımız olsun diyen taraftarı komple enayi yerine koyuyor sistem. ben maddi beklentiyle devir yapmıyordum, stad boş kalmasın diye yaptım. fakat benim devrettiğim maçlarda karaborsadan devredenler en az 20-30 bin lira kazanmıştır. o para da şu anda ceplerinde. benim indirim yenileme yapmadığım için uçuyor. ki bence indirim olması da saçma. maça gelen adama indirim yap, devredene değil.
- kulübün taraftar ayırması kısmına gelelim. kaç maça gittim bilmiyorum bu sezon ama gerçekten çok zor durumda değilsem ya da yurt dışında olduğum 3 hafta var. onun dışında her maça gittim. ben yurt dışı deplasmanına gitmek istiyorum, kadıköy, inönü deplasmanına gitmek istiyorum. gidebilir miyim? gidemem. nerede bu biletler. hiç satılmıyor bile. ben bu biletlere nasıl ulaşılır biliyorum. ergenliğim zamanında da bol bol tribün, deplasman kovaladım. biletler nereye geliyor onu da çok iyi biliyorum. fakat belli bir yaştan sonra insan bir bilet için ona buna ağız eğmeyi kendine yakıştıramıyor. 2000 biletin 500 tanesi bile normal taraftara çıkmıyor. tribün grubu, yönetim kurulu ve yakınları parselizasyonu yapmış, dışarda kalan herkes figüran. bu yapı bana hiç sevmediğim bir siyasi yapının, ülkeye bakışını hatırlatıyor.
- son olarak da şunu söylemek istiyorum. ziyech, zaha sahada görüyorsun. iyi kötü yorum yapıyorsun. fakat galatasaray'ın alt kademede çalışan, ismini bilmediğimiz insanlar arasında korkunç bir nepotizm var. birinin yeğeni, liseli, bizdendir anlayışıyla hiçbir şekilde profesyonel hizmet veremiyor kulüp. store neden kötü yönetiliyor bundan. gs tv neden başarısız oldu bundan. bugün insanları gece yarısı o ayaza dikenlerin sebebi yine bunlar.
bir kişi eksik bir kişi fazla. galatasaray bir şey kaybetmez. fakat galatasaray stadında müşteriler, taraftarlardan daha fazla olursa o zaman galatasaray çok şey kaybeder. sen bugün kerem, barış, yunus gibi oyunculardan bonservis geliri elde edebileceksen, o oyuncuları linçlemeyen, çok ama çok saç baş yoldurttuğu pozisyonlarda bile destekleyen taraftarına bir şeyler borçlusun. dünyadaki en kurumsal takımlar bile endüstriyelleşme korkusu yaşarken, bizim taraftarı bu kadar yolunacak kaz olarak görmemiz nereye varacak, yaşayarak göreceğiz.
- burada olacakları yazdık. istanbul gibi bir yerde en azından online görüşme ile yap, neden insanları mesai günü kapıya geceden dikiyorsun?
- kategorizasyon problemli. kuzey ve günay altı ucuz tutmak için, diğer tüm bloklara haksız fiyatlama uyguluyorsunuz.
- her şekilde ama her şekilde karaborsa teşvik ediliyor. hasta ya da ülke dışında olduğum maçlarda kulübe devrettim. 2 3 bin liraya yakın indirim gösteriyor. ben bu indirimi kullanarak alt kategori kombine almak istiyorum belki, izin vermiyorsun. zaten karaborsa yapmayan, kulübe katkımız olsun diyen taraftarı komple enayi yerine koyuyor sistem. ben maddi beklentiyle devir yapmıyordum, stad boş kalmasın diye yaptım. fakat benim devrettiğim maçlarda karaborsadan devredenler en az 20-30 bin lira kazanmıştır. o para da şu anda ceplerinde. benim indirim yenileme yapmadığım için uçuyor. ki bence indirim olması da saçma. maça gelen adama indirim yap, devredene değil.
- kulübün taraftar ayırması kısmına gelelim. kaç maça gittim bilmiyorum bu sezon ama gerçekten çok zor durumda değilsem ya da yurt dışında olduğum 3 hafta var. onun dışında her maça gittim. ben yurt dışı deplasmanına gitmek istiyorum, kadıköy, inönü deplasmanına gitmek istiyorum. gidebilir miyim? gidemem. nerede bu biletler. hiç satılmıyor bile. ben bu biletlere nasıl ulaşılır biliyorum. ergenliğim zamanında da bol bol tribün, deplasman kovaladım. biletler nereye geliyor onu da çok iyi biliyorum. fakat belli bir yaştan sonra insan bir bilet için ona buna ağız eğmeyi kendine yakıştıramıyor. 2000 biletin 500 tanesi bile normal taraftara çıkmıyor. tribün grubu, yönetim kurulu ve yakınları parselizasyonu yapmış, dışarda kalan herkes figüran. bu yapı bana hiç sevmediğim bir siyasi yapının, ülkeye bakışını hatırlatıyor.
- son olarak da şunu söylemek istiyorum. ziyech, zaha sahada görüyorsun. iyi kötü yorum yapıyorsun. fakat galatasaray'ın alt kademede çalışan, ismini bilmediğimiz insanlar arasında korkunç bir nepotizm var. birinin yeğeni, liseli, bizdendir anlayışıyla hiçbir şekilde profesyonel hizmet veremiyor kulüp. store neden kötü yönetiliyor bundan. gs tv neden başarısız oldu bundan. bugün insanları gece yarısı o ayaza dikenlerin sebebi yine bunlar.
bir kişi eksik bir kişi fazla. galatasaray bir şey kaybetmez. fakat galatasaray stadında müşteriler, taraftarlardan daha fazla olursa o zaman galatasaray çok şey kaybeder. sen bugün kerem, barış, yunus gibi oyunculardan bonservis geliri elde edebileceksen, o oyuncuları linçlemeyen, çok ama çok saç baş yoldurttuğu pozisyonlarda bile destekleyen taraftarına bir şeyler borçlusun. dünyadaki en kurumsal takımlar bile endüstriyelleşme korkusu yaşarken, bizim taraftarı bu kadar yolunacak kaz olarak görmemiz nereye varacak, yaşayarak göreceğiz.
