2208
türk futbolunun tuncay şanlı açığını kapatmak gibi mühim bir misyonu olan futbolcu. biri bizim sahada derbi olmak üzere 4 puan farkla son 4 maça girilirken "hala it gibi korkuyorsunuz" falan demiş.
tuncay da 22 mart 2006 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası boş stadı ve kameraları görünce içerde bekletilen fenerbahçe taraftarına bir baba hindi tezahüratı yaptırmıştı. gel gelelim sezon sonu galatasaray muhteşem bir hikayeyle şampiyon olunca, bütün stad baba hindiyi kendisine defalarca indirip bindirmişti.
ertesi sezon meşhur sulu derbi öncesi fenerbahçe şampiyonluğu garantileyince, tüm o gündemin içinde bir bayrak dikme muhabbeti de bir parlayıp sönmüştü.
nitekim o hengamede nasıl olduysa kocaman bir bayrak deplasman tribününde yerini almış, bütün gün elden ele gezip sallanmış, bu arkadaşın sahaya dikmesini ima eden tezahüratlar ara ara yapılmıştı.
mecidiyeköy'de o gün son pet su bardağı toprağa değip son düdük çaldıktan bir süre sonra bu arkadaşımız götüne de kameraları takıp sahaya çıkmış, gel gelelim hala dolu olan kapalı tribünün ve alemlerin en mıymıntı topçularından orhan ak dahil neredeyse tüm takımın beklediğini görünce "ya zaten dikmeyecektik niye böyle oldu" gibilerinden şebeklikler yapmıştı.
bu arkadaşımız da fatih terim bir basın toplantısında adını andıktan sonra sırf galatasaray almasın diye transfer edilmiş, takımına bit kadar faydası olmamış ama bu durumu bozuntuya vermemek için komutan diye gazlanan zavallı bir tipleme.
bu işlerin ustalarından olan rasim başak bu yaşında lisans çıkarıp takıma yazılsa, bunun verdiği katkıyı verirdi; kulübede ona buna laf atıp maçlardan sonra abuk subuk demeçler vererek.
tabi ekürisi irfan can kahveci yine az biraz top oynadığı için iyice kenarıya çekilecek, biraz da onun heyecanı var arkadaşta...
tuncay da 22 mart 2006 galatasaray fenerbahçe maçı sonrası boş stadı ve kameraları görünce içerde bekletilen fenerbahçe taraftarına bir baba hindi tezahüratı yaptırmıştı. gel gelelim sezon sonu galatasaray muhteşem bir hikayeyle şampiyon olunca, bütün stad baba hindiyi kendisine defalarca indirip bindirmişti.
ertesi sezon meşhur sulu derbi öncesi fenerbahçe şampiyonluğu garantileyince, tüm o gündemin içinde bir bayrak dikme muhabbeti de bir parlayıp sönmüştü.
nitekim o hengamede nasıl olduysa kocaman bir bayrak deplasman tribününde yerini almış, bütün gün elden ele gezip sallanmış, bu arkadaşın sahaya dikmesini ima eden tezahüratlar ara ara yapılmıştı.
mecidiyeköy'de o gün son pet su bardağı toprağa değip son düdük çaldıktan bir süre sonra bu arkadaşımız götüne de kameraları takıp sahaya çıkmış, gel gelelim hala dolu olan kapalı tribünün ve alemlerin en mıymıntı topçularından orhan ak dahil neredeyse tüm takımın beklediğini görünce "ya zaten dikmeyecektik niye böyle oldu" gibilerinden şebeklikler yapmıştı.
bu arkadaşımız da fatih terim bir basın toplantısında adını andıktan sonra sırf galatasaray almasın diye transfer edilmiş, takımına bit kadar faydası olmamış ama bu durumu bozuntuya vermemek için komutan diye gazlanan zavallı bir tipleme.
bu işlerin ustalarından olan rasim başak bu yaşında lisans çıkarıp takıma yazılsa, bunun verdiği katkıyı verirdi; kulübede ona buna laf atıp maçlardan sonra abuk subuk demeçler vererek.
tabi ekürisi irfan can kahveci yine az biraz top oynadığı için iyice kenarıya çekilecek, biraz da onun heyecanı var arkadaşta...
