104
rising sun over europe'cuğumuzun battığı, sonradan yavuz sultan selim'in adı verilen üçüncü köprünün temellerinin atıldığı unutulmaz derbi.
(bkz: oradaydım)
x ilinden gelen bir otobüs dolusu güya üniversite öğrencisi olarak sabahın körü saatlerden itibaren mecidiyeköy'deydik.
canım ali sami yen'in her geleni kucaklama sevdasından dolayı eski açık'ta yaşanan izdiham, maçtan önce tribünde gezdirlen fenerbahçe formalı şişme kadın ve kadınla yapılan muhtelif hareketlerde milletin koreografide tut diye verdiğimiz kartonları mundar etmesi, volkan demirel'in ısınmanın otuzuncu saniyesinde tribüne hareket çekecem derken bacağını sakatlaması, maç öncesi en hararetli anlarda deplasman tribününü eski açık'tan ayıran tellerin tepesinde* iki seksen uzanan gamsız arkadaş, koreografiyi hiç eden konfeti yağmuru, 0-0 iken ümit karan'ın direkten dönen topunda yaşanan dalgalanmanın golden bile fazla olması, o dönem "boğazın boğası" olan abimizin jübilesine iki maç kala 93 kusuruncu dakikada rakip kaleciye ölümüne yaptığı pres, maç sonu meşale sokak'ta kasap gökhan ile bira tokuşturmamız ve arabalı vapurda yaşanan yalandan kavga o günden ilk aklıma gelen detaylar...
o değil de böyle bir iş için hem şişme kadına hem lisanslı fenerbahçe formasına para vermek nasıl bir hayvanlıktı ya...
(bkz: oradaydım)
x ilinden gelen bir otobüs dolusu güya üniversite öğrencisi olarak sabahın körü saatlerden itibaren mecidiyeköy'deydik.
canım ali sami yen'in her geleni kucaklama sevdasından dolayı eski açık'ta yaşanan izdiham, maçtan önce tribünde gezdirlen fenerbahçe formalı şişme kadın ve kadınla yapılan muhtelif hareketlerde milletin koreografide tut diye verdiğimiz kartonları mundar etmesi, volkan demirel'in ısınmanın otuzuncu saniyesinde tribüne hareket çekecem derken bacağını sakatlaması, maç öncesi en hararetli anlarda deplasman tribününü eski açık'tan ayıran tellerin tepesinde* iki seksen uzanan gamsız arkadaş, koreografiyi hiç eden konfeti yağmuru, 0-0 iken ümit karan'ın direkten dönen topunda yaşanan dalgalanmanın golden bile fazla olması, o dönem "boğazın boğası" olan abimizin jübilesine iki maç kala 93 kusuruncu dakikada rakip kaleciye ölümüne yaptığı pres, maç sonu meşale sokak'ta kasap gökhan ile bira tokuşturmamız ve arabalı vapurda yaşanan yalandan kavga o günden ilk aklıma gelen detaylar...
o değil de böyle bir iş için hem şişme kadına hem lisanslı fenerbahçe formasına para vermek nasıl bir hayvanlıktı ya...
