169
en akıllı taraftarı rambo okan, dijital ortamlardaki en medyatik kişiliği ahmet ercanlar’dır. pek mantık aramıyorum o yüzden eylemlerinde.
10 sene sonra falan galatasaray taraftarının sayısı bunları ikiye katlarken, belki 6. yıldızı takarken, şu anki eylemlerinin mantıksızlığını anlayacaklardır diye düşünüyorum.
10-20 sene öncesinde bir deyiş vardı “galatasaray, fenerbahçesiz, fenerbahçe, galatasaraysız olmaz” derlerdi, haksız da değillerdi, nitekim ne kadar kanlı bıçaklı olsalar da bu iki kulüp türk futbolunun lokomotifiydi. öyle ya da böyle bir rekabet vardı.
şu an hiçbir alanda bir rekabet kalmadı aramızda. bizi motive edecek, şu huylarını örnek alsak da daha başarılı olalım dedirtecek hiçbir durumları yok. derbiler bile artık sönük geçiyor.
üstelik bizim çin malı çakmamız bir kulüp haline geldiler. manhattan’a gittiğinizde görmüş olduğunuz gökdelenlerin bir hikayesi vardır. abd övücülüğü olarak algılanmasın ama kapitalizmin yükselişine işarettir o gökdelenler. bir süre önce yerliler varken, çöl topraklarıyken, o topraklara ayak basan beyaz adam, o bölgeyi dünyanın finans ve ticaret merkezi haline getirdi, abd’yi de dünyanın en güçlü devleti haline getirdi. iyi ya da kötü bir hikaye yani. bir de dubai’deki gökdelenlere bakalım. gidip gördüğünüzde ordaki yerleşkenin yapaylığını anlarsınız. belki görsel olarak daha güzel ve modern gelebilir gözünüze ama yapaylığını anlarsınız. bir hikayesi yoktur çünkü. o binaların bir hikayesi, kültürü yoktur. “lan petrol olmasa 500 sene önceki halinizden bi farkınız olmayacak, kimi kandırıyorsunuz” dedirtir. burdan nereye geleceğim;
icardi ve dzeko örneğine tabi ki. icardi bize geldiği ilk gün aşkın olayım dedirtmedi. geldi, oynadı ve performansıyla aşkın olayım dedirtti. çok doğal bir gelişme yani. bu yüzden insanlar yadırgamadı, hemen duruma alıştı. bu şarkı daha önceden bi çok defa birileri için edit’lerde kullanılmıştı ama bizim hikayemize cuk diye oturdu. şarkı 5 sene önce çıkmasına rağmen, o günlerden kat be kat daha yükseldi dinlenme sayısı. dediğim gibi bir hikayesi kültürü vardı. içerdeki antalyaspor maçında çalınmıştı ilk. öncesinde bekledik performans göstermesini. performans veremeseydi zaten böyle bir şarkı çalmazdı stadyumda ve her yerde. çocuklar da bu yüzden sevdi zaten. gol atamayıp bu şarkı çalsaydı zaten kavimler göçü gibi topluca galatasaraylı olmazlardı. hikayesi var yani.
dzeko transfer oldu. büyük topçu ama daha önceden de büyük topçular transfer oldu buraya. gelir gelmez beni sev çalmaya başladı stadyumda. daha adam topa ayağını değdirmemiş fenerbahçe formasıyla. imzası kurumamış, hemen açmışlar şarkıyı dinletiyolar herife. nerden biliyorsun bu adamın van persie’den, falcao’dan beter olmayacağını? daha adam sahaya çıkmamış bile. hiçbir başarısı yok, bir hikayesi yok, e eğreti duruyor tabi. ben hiçbir çocuğun bu şarkıyı sahiplendiğini görmedim. sahiplenmezler de zaten. hiçbir şeyi başaramayan birini niye sahiplensin halk. o yüzden 10 çocuktan 8’i galatasaraylı oldu. hiçbir yerde anılmadı bu şarkı. anılmaz da zaten. altını doldurabildiğin bir şey yok.
camia olarak sıkıntıları büyük. 70’lerde 80’lerde en çok taraftar bizde, yeşilçam filmlerinde tekel biziz diyolardı, haklılardı ama devir değişti. 90’lardan sonra tekel galatasaray artık. hem de ezici bir üstünlükle bu takım seni sollamış. bunu yaparken sana hiç acımamış. 15 sene şampiyon olamamasına rağmen şampiyonluk yarışında seni sollamış, sahanda kupa kaldırmış, tarihin en ezici futbolunu oynarken geçen sezon, sana, “6-0 olmasın diye dua ettirmiş”, sahip olduğu kupa sayısında şehrin diğer takımının kazandıklarını bile topladığında sana fark açmaya başlamış, yani nerden baksan elde kalıyorsun. hiçbir albenin kalmamış. yeni jenerasyonun seni tutması için hiçbir sebebi yok ve sen buna daha da ön ayak oluyorsun. insanların daha da soğumalarını sağlıyorsun.
aklı başında hiçbir taraftarın dünkü olayları sindirmesi mümkün değil. oradan bir hikaye yazabilirdin aslında ama o kadar akılsız bir şekilde yönetiliyorsun ki, bazen sana fırsat verilse bile yaşamış olduğun kompleks gözünü kör ediyor, paralize oluyorsun. dün, adam gibi çıksan savaşsan, kazansan da kaybetsen de taraftarın bağrına basardı seni. hele kazanırsan, kupayı kabul etmeyip, o yıllardır aradığın hikayeyi kendi lehine yazdırabilirdin. o zaman işte beni sev diye avaz avaz bağırabilirdin dzeko için. çünkü bunu yapman için bi nedenin vardı. galatasaray olsa öyle yapardı. madem ertelemiyorsunuz, iyi oynayayım madem der, çıkar adam gibi kupa için savaşırdı. senin gibi mücadeleden kaçmazdı. bu galatasaray kültürüdür çünkü. bahaneler elbette bulunabilir ama önemli olan başarıdır. başarısızlığına bahane bulamazsın. başarılı olursun önce, sonra sıralarsın bahaneleri. kimse sana bir şey diyemez o zaman. ya adamlara helal olsun derler hatta ama dediğim gibi sende ne spor kültürü var, ne kazanma hırsı. o yüzden 10 yılda en çok biz puan toplamışız bahanesine sığınıyorsun. 10 yılda aldığın şampiyonluk sayısı kaç tane? 0. biz madem bu kadar başarılıyız, bir tane mi kupa almayız diyemiyorsun çünkü gerizekalısın. hadi bize şampiyonluk kaptırmanız kader de, beşiktaş’a, trabzon’a hatta başakşehir’e kaptırdın şampiyonluk yahu. insan hiç mi kendinde bulmaz suçu.
söyleyecek daha çok şeyim var da zaten uzun bir yazı oldu. yeter. eğer biz bir şekilde 5. yıldızı takarsak kendilerinden önce, bizim için beşiktaş kadar bile bir tehdidi kalmaz bu takımın. 10 sene sonra da boomer kuşağı haricinde kendilerini destekleyen bir topluluk kalmaz. aynen böyle devam kardeşim.
10 sene sonra falan galatasaray taraftarının sayısı bunları ikiye katlarken, belki 6. yıldızı takarken, şu anki eylemlerinin mantıksızlığını anlayacaklardır diye düşünüyorum.
10-20 sene öncesinde bir deyiş vardı “galatasaray, fenerbahçesiz, fenerbahçe, galatasaraysız olmaz” derlerdi, haksız da değillerdi, nitekim ne kadar kanlı bıçaklı olsalar da bu iki kulüp türk futbolunun lokomotifiydi. öyle ya da böyle bir rekabet vardı.
şu an hiçbir alanda bir rekabet kalmadı aramızda. bizi motive edecek, şu huylarını örnek alsak da daha başarılı olalım dedirtecek hiçbir durumları yok. derbiler bile artık sönük geçiyor.
üstelik bizim çin malı çakmamız bir kulüp haline geldiler. manhattan’a gittiğinizde görmüş olduğunuz gökdelenlerin bir hikayesi vardır. abd övücülüğü olarak algılanmasın ama kapitalizmin yükselişine işarettir o gökdelenler. bir süre önce yerliler varken, çöl topraklarıyken, o topraklara ayak basan beyaz adam, o bölgeyi dünyanın finans ve ticaret merkezi haline getirdi, abd’yi de dünyanın en güçlü devleti haline getirdi. iyi ya da kötü bir hikaye yani. bir de dubai’deki gökdelenlere bakalım. gidip gördüğünüzde ordaki yerleşkenin yapaylığını anlarsınız. belki görsel olarak daha güzel ve modern gelebilir gözünüze ama yapaylığını anlarsınız. bir hikayesi yoktur çünkü. o binaların bir hikayesi, kültürü yoktur. “lan petrol olmasa 500 sene önceki halinizden bi farkınız olmayacak, kimi kandırıyorsunuz” dedirtir. burdan nereye geleceğim;
icardi ve dzeko örneğine tabi ki. icardi bize geldiği ilk gün aşkın olayım dedirtmedi. geldi, oynadı ve performansıyla aşkın olayım dedirtti. çok doğal bir gelişme yani. bu yüzden insanlar yadırgamadı, hemen duruma alıştı. bu şarkı daha önceden bi çok defa birileri için edit’lerde kullanılmıştı ama bizim hikayemize cuk diye oturdu. şarkı 5 sene önce çıkmasına rağmen, o günlerden kat be kat daha yükseldi dinlenme sayısı. dediğim gibi bir hikayesi kültürü vardı. içerdeki antalyaspor maçında çalınmıştı ilk. öncesinde bekledik performans göstermesini. performans veremeseydi zaten böyle bir şarkı çalmazdı stadyumda ve her yerde. çocuklar da bu yüzden sevdi zaten. gol atamayıp bu şarkı çalsaydı zaten kavimler göçü gibi topluca galatasaraylı olmazlardı. hikayesi var yani.
dzeko transfer oldu. büyük topçu ama daha önceden de büyük topçular transfer oldu buraya. gelir gelmez beni sev çalmaya başladı stadyumda. daha adam topa ayağını değdirmemiş fenerbahçe formasıyla. imzası kurumamış, hemen açmışlar şarkıyı dinletiyolar herife. nerden biliyorsun bu adamın van persie’den, falcao’dan beter olmayacağını? daha adam sahaya çıkmamış bile. hiçbir başarısı yok, bir hikayesi yok, e eğreti duruyor tabi. ben hiçbir çocuğun bu şarkıyı sahiplendiğini görmedim. sahiplenmezler de zaten. hiçbir şeyi başaramayan birini niye sahiplensin halk. o yüzden 10 çocuktan 8’i galatasaraylı oldu. hiçbir yerde anılmadı bu şarkı. anılmaz da zaten. altını doldurabildiğin bir şey yok.
camia olarak sıkıntıları büyük. 70’lerde 80’lerde en çok taraftar bizde, yeşilçam filmlerinde tekel biziz diyolardı, haklılardı ama devir değişti. 90’lardan sonra tekel galatasaray artık. hem de ezici bir üstünlükle bu takım seni sollamış. bunu yaparken sana hiç acımamış. 15 sene şampiyon olamamasına rağmen şampiyonluk yarışında seni sollamış, sahanda kupa kaldırmış, tarihin en ezici futbolunu oynarken geçen sezon, sana, “6-0 olmasın diye dua ettirmiş”, sahip olduğu kupa sayısında şehrin diğer takımının kazandıklarını bile topladığında sana fark açmaya başlamış, yani nerden baksan elde kalıyorsun. hiçbir albenin kalmamış. yeni jenerasyonun seni tutması için hiçbir sebebi yok ve sen buna daha da ön ayak oluyorsun. insanların daha da soğumalarını sağlıyorsun.
aklı başında hiçbir taraftarın dünkü olayları sindirmesi mümkün değil. oradan bir hikaye yazabilirdin aslında ama o kadar akılsız bir şekilde yönetiliyorsun ki, bazen sana fırsat verilse bile yaşamış olduğun kompleks gözünü kör ediyor, paralize oluyorsun. dün, adam gibi çıksan savaşsan, kazansan da kaybetsen de taraftarın bağrına basardı seni. hele kazanırsan, kupayı kabul etmeyip, o yıllardır aradığın hikayeyi kendi lehine yazdırabilirdin. o zaman işte beni sev diye avaz avaz bağırabilirdin dzeko için. çünkü bunu yapman için bi nedenin vardı. galatasaray olsa öyle yapardı. madem ertelemiyorsunuz, iyi oynayayım madem der, çıkar adam gibi kupa için savaşırdı. senin gibi mücadeleden kaçmazdı. bu galatasaray kültürüdür çünkü. bahaneler elbette bulunabilir ama önemli olan başarıdır. başarısızlığına bahane bulamazsın. başarılı olursun önce, sonra sıralarsın bahaneleri. kimse sana bir şey diyemez o zaman. ya adamlara helal olsun derler hatta ama dediğim gibi sende ne spor kültürü var, ne kazanma hırsı. o yüzden 10 yılda en çok biz puan toplamışız bahanesine sığınıyorsun. 10 yılda aldığın şampiyonluk sayısı kaç tane? 0. biz madem bu kadar başarılıyız, bir tane mi kupa almayız diyemiyorsun çünkü gerizekalısın. hadi bize şampiyonluk kaptırmanız kader de, beşiktaş’a, trabzon’a hatta başakşehir’e kaptırdın şampiyonluk yahu. insan hiç mi kendinde bulmaz suçu.
söyleyecek daha çok şeyim var da zaten uzun bir yazı oldu. yeter. eğer biz bir şekilde 5. yıldızı takarsak kendilerinden önce, bizim için beşiktaş kadar bile bir tehdidi kalmaz bu takımın. 10 sene sonra da boomer kuşağı haricinde kendilerini destekleyen bir topluluk kalmaz. aynen böyle devam kardeşim.