2763
avrupa'dan da elenmemiz sonrası sınıfta kaldıklarını söylememizde bir beis olmayan yönetim. erden timur'u da çok sevsek de, yaptıklarından ve yaşattıklarından mutluluk duysak da onun da yaz transfer dönemi politikaları sebebiyle vasatın altında kaldığı artık aşikar.
neredeyse mart ayı geldi. 2 aya lig bitecek, elimizde başarılı bir davinson sanchez mina, son dönemlerde performansı belli bir noktaya gelen ve yabancı kuralı sebebiyle de düzenli oynama şansı bulan kerem demirbay ve bazı zamanlarda parıltılı bir kaç hareket yapan wilfried zaha var. ki zaha'yı rahatlıkla olmamışlar listesine de koyabiliriz. genç nüve olarak düşünüp aldığımız mateus cardoso lemos martins tete hiç istediğimiz performansı veremedi. yine de gözümüzü kapadığımızda başarılı bir iki maçını sayabiliriz. ama angelino, tanguy ndombele, gelemeyen sağ ve sol bekler, gelen ama bu kez de şanssızlıktan sakat gelen serge aurier derken bu sene çehremizi değiştirmeye çalışan oyuncular bizi bitirmiş oldular. haliyle bu da yönetime yazar. daha güzel olayım diye estetik yaptırmaya çalışıp, 2354863 estetik ile rekora doymuyor diye show habere çıkan plastik suratlı mankenlere döndük. hiç bir yerimiz bir şeye de benzemiyor.
dursun özbek; ilk başkanlık dönemini herkesin nefretini kazanarak bitirdi neredeyse. o sebeple ikinci kez başkan seçildiğinde, sözlükte de genel olarak sokakta da bir mide bulantısı oluşmuştu. ama ilk senesi sonrası, güzel ve tutan transferler ve de en önemlisi okan buruk sayesinde, bir anda sempatik bir hale büründü ve iyi başkan olarak anılmaya başlandı. yönetimi de tıpkı başkan gibi sevildi. en azından yerden yere vurulacak bir hareketleri yoktu. ama 2023-2024 sezonu kendilerinin de sonlarını hazırlıyor gibi. işleyen bir sisteme çok fazla ekleme çıkarma yaparsan eldeki verimden de olursun. nitekim de öyle oldu.
bu sezon şampiyon olunursa, kendilerine rağmen hocanın ve bir kaç bireysel oyuncunun katkısı ile olmuş olacağız. hatta öyle ki yarım sezonu bizde geçirmemiş olacak olan sacha boey facetime ile kutlamalara bağlanmalı da yönetim sahaya dahi çıkmamalı, o derece.
neredeyse mart ayı geldi. 2 aya lig bitecek, elimizde başarılı bir davinson sanchez mina, son dönemlerde performansı belli bir noktaya gelen ve yabancı kuralı sebebiyle de düzenli oynama şansı bulan kerem demirbay ve bazı zamanlarda parıltılı bir kaç hareket yapan wilfried zaha var. ki zaha'yı rahatlıkla olmamışlar listesine de koyabiliriz. genç nüve olarak düşünüp aldığımız mateus cardoso lemos martins tete hiç istediğimiz performansı veremedi. yine de gözümüzü kapadığımızda başarılı bir iki maçını sayabiliriz. ama angelino, tanguy ndombele, gelemeyen sağ ve sol bekler, gelen ama bu kez de şanssızlıktan sakat gelen serge aurier derken bu sene çehremizi değiştirmeye çalışan oyuncular bizi bitirmiş oldular. haliyle bu da yönetime yazar. daha güzel olayım diye estetik yaptırmaya çalışıp, 2354863 estetik ile rekora doymuyor diye show habere çıkan plastik suratlı mankenlere döndük. hiç bir yerimiz bir şeye de benzemiyor.
dursun özbek; ilk başkanlık dönemini herkesin nefretini kazanarak bitirdi neredeyse. o sebeple ikinci kez başkan seçildiğinde, sözlükte de genel olarak sokakta da bir mide bulantısı oluşmuştu. ama ilk senesi sonrası, güzel ve tutan transferler ve de en önemlisi okan buruk sayesinde, bir anda sempatik bir hale büründü ve iyi başkan olarak anılmaya başlandı. yönetimi de tıpkı başkan gibi sevildi. en azından yerden yere vurulacak bir hareketleri yoktu. ama 2023-2024 sezonu kendilerinin de sonlarını hazırlıyor gibi. işleyen bir sisteme çok fazla ekleme çıkarma yaparsan eldeki verimden de olursun. nitekim de öyle oldu.
bu sezon şampiyon olunursa, kendilerine rağmen hocanın ve bir kaç bireysel oyuncunun katkısı ile olmuş olacağız. hatta öyle ki yarım sezonu bizde geçirmemiş olacak olan sacha boey facetime ile kutlamalara bağlanmalı da yönetim sahaya dahi çıkmamalı, o derece.
