1336
(bkz: #3770974)
yoğun gündemden dolayı sözlüğü rahatsız etmek istemedim. gelen bazı güzel ve merak içeren mesajlar üzerine gidişat hakkında bilgi vermek gerekirse; renktaşlar kanserimin 1 ay önce ameliyat sonrası kesin patoloji sonuçları geldi ve maalesef 3. evrede olduğum gibi beklenmedik bir durumla karşılaştık çünkü ben kendimi ameliyattan sonra iyi hissediyordum. sondan bir önceki evrede olmam kısa bir şaşkınlık yaratsa da hemen onkoloji doktoruyla iletişime geçtik ve 6 ay boyunca 2 haftada 1 sürecek şekilde kemoterapiye başlamam gerektiği söylendi. kemoterapi ilaçları ağır olduğu için ve yaşımın da nispeten genç olduğu için kol damarlarımı parçalamaması amacıyla sağ göğsümden boynuma giden ordan da büyük kalp damarlarına giden kateter port küçük bir lokal anestezili ameliyatla yerleştirildi. kemoterapiyi kollarım yerine göğsümdeki bu aletten alacaktım. kemoterapi öncesi ileride çocuk sahip olmayı isteyebileceğim ve kemonun küçük bir ihtimal olsa da kısır yapabilme nedeniyle sperm dondurma işlemini yaptım. trajikomik anlara vesile oldu bu konu, az çok tahmin edebilirsiniz detay vermeyeyim... swh... daha sonra doktordan izinle kemoterapiye başlamadan önce son kez bir gürcistan batum gezisi yaptım eşim ve arkadaşlarımla, yıl başını kutladık, dilediğim gibi son kez yedim içtim...
kemoterapi sürecine başladık... dün itibariyle 3. kez aldım. kemoterapi seansına gittiğimde hep en genç ben oluyorum, yaşlı kankilerimle selamlaşıyorum, birbirimize destek oluyoruz... swh... kemo anında sadece iğneyi portuma batırdıklarında 1 saniyelik sivrisinek sokması gibi acı oluyor. gerisinde o anlık problem yok. 2-3 saat boyunca ilaçları orada uzanır/yatar pozisyonda alıyorum. bir tane de 48 saat boyunca portumda takılı kakacak kocaman bir tüp veriyorlar, boynuma geçiriyorum onu ipinden deli hunisi takmış gibi geziniyorum evde... swh... kemoterapi haftamda ellerim uyuşuyor, midem çok bulanıyor, halsiz ve güçsüz bir duruma geçiyorum. uyumaktan başka bir şey yapamıyorum. sonraki hafta ise toparlıyorum. vücudumun bağışıklığı yok denecek kadar düştüğü için evde kısmı bir karantinadayım. kimsenin gelip gitmesine müsaade edemiyoruz çok. gelen çok şartsa maskeyle giriyor içeri. bu nedenlerle canım sıkılmasın ve bir şeylerle uğraşayım, insanlarla uzaktan da olsa iletişim kurup eğleneyim diye pokémon dolu gamer kanalıma yoğunlaştım. isteyen renktaş takip ordan da bana bir selam çakabilir... swh...
https://www.youtube.com/@fthshn0025
bunun yanı sıra yine bir şeylere yoğunlaşmak için aöf'e ikincj üniversitede yönetim bilişjm sistemlerine yazılmıştım. arada onun derslerine gücüm ve sağlığım yettiğince çalışıyorum. ilk dönemi şu şartlarda 2.48 ortalama ile bitirdim bile...
haa, evet 657 sağ olsun kanser iznim olduğu için işe de gidemiyorum bu süreçte. bu konuda şanslıyım. iş demek ağır stres demek ve de gerçekten nasıl çalışabilirim ki... özelde çalışırken bu illete yakalananlara allah yardımcısı olsun, anlayışsız işverenler nedeniyle aman kovulurum diye düşünüp kemoterapiyi reddeden insanlar bile varmış... kemoterapinin reddedildiği bir 3. evre kolon kanserinde ameliyat sonrası 5 yıllık yaşama ihtimali yüzde 50... yazık gerçekten insanları bu hale düşüren sisteme...
neyse şimdilik benden bu kadar dostlar... zor oluyor ama her şey yolunda gidiyor... saçlarım da dökülmeye başladı ayrıca, doktorum kestir gitsin, kemoterapi sonrası yine çıkar dedi. öyle yapacağız artık, gerçi o kadar gür saçım var ki dökülüp kel kalana kadar son kemoyu görecek gibi... swh...
ve son son son olarak da hayatımda ilk defa 2 hafta önce psikaytr'a başladım. kemoterapime destek olması için bana uyku ilacı ve serotonin yani mutluluk hormonu salgılamama yardımcı olacak bir ilaç yazdı. ayda bir kendisine uğramaya çalışacağım...
bunları hem kendi durumumu hem de umarım olmaz ama hayat bu başına veya bir yakınının başına gelebilecekler için yazıyorum. geçmiş olsun dilekleriniz için şimdiden teşekkür ederim dostlar, özellikle mesaj atmanıza inanın gerek yok, yetişemeyince anksiyete oluyorum swh varlığınızı, iyi dileklerinizi daha yazarken bile hissediyorum...
şimdi tekrar şanlı galatasaray'ım hakkında yazmaya devam edebilirim. re re re ra ra ra !!!
yoğun gündemden dolayı sözlüğü rahatsız etmek istemedim. gelen bazı güzel ve merak içeren mesajlar üzerine gidişat hakkında bilgi vermek gerekirse; renktaşlar kanserimin 1 ay önce ameliyat sonrası kesin patoloji sonuçları geldi ve maalesef 3. evrede olduğum gibi beklenmedik bir durumla karşılaştık çünkü ben kendimi ameliyattan sonra iyi hissediyordum. sondan bir önceki evrede olmam kısa bir şaşkınlık yaratsa da hemen onkoloji doktoruyla iletişime geçtik ve 6 ay boyunca 2 haftada 1 sürecek şekilde kemoterapiye başlamam gerektiği söylendi. kemoterapi ilaçları ağır olduğu için ve yaşımın da nispeten genç olduğu için kol damarlarımı parçalamaması amacıyla sağ göğsümden boynuma giden ordan da büyük kalp damarlarına giden kateter port küçük bir lokal anestezili ameliyatla yerleştirildi. kemoterapiyi kollarım yerine göğsümdeki bu aletten alacaktım. kemoterapi öncesi ileride çocuk sahip olmayı isteyebileceğim ve kemonun küçük bir ihtimal olsa da kısır yapabilme nedeniyle sperm dondurma işlemini yaptım. trajikomik anlara vesile oldu bu konu, az çok tahmin edebilirsiniz detay vermeyeyim... swh... daha sonra doktordan izinle kemoterapiye başlamadan önce son kez bir gürcistan batum gezisi yaptım eşim ve arkadaşlarımla, yıl başını kutladık, dilediğim gibi son kez yedim içtim...
kemoterapi sürecine başladık... dün itibariyle 3. kez aldım. kemoterapi seansına gittiğimde hep en genç ben oluyorum, yaşlı kankilerimle selamlaşıyorum, birbirimize destek oluyoruz... swh... kemo anında sadece iğneyi portuma batırdıklarında 1 saniyelik sivrisinek sokması gibi acı oluyor. gerisinde o anlık problem yok. 2-3 saat boyunca ilaçları orada uzanır/yatar pozisyonda alıyorum. bir tane de 48 saat boyunca portumda takılı kakacak kocaman bir tüp veriyorlar, boynuma geçiriyorum onu ipinden deli hunisi takmış gibi geziniyorum evde... swh... kemoterapi haftamda ellerim uyuşuyor, midem çok bulanıyor, halsiz ve güçsüz bir duruma geçiyorum. uyumaktan başka bir şey yapamıyorum. sonraki hafta ise toparlıyorum. vücudumun bağışıklığı yok denecek kadar düştüğü için evde kısmı bir karantinadayım. kimsenin gelip gitmesine müsaade edemiyoruz çok. gelen çok şartsa maskeyle giriyor içeri. bu nedenlerle canım sıkılmasın ve bir şeylerle uğraşayım, insanlarla uzaktan da olsa iletişim kurup eğleneyim diye pokémon dolu gamer kanalıma yoğunlaştım. isteyen renktaş takip ordan da bana bir selam çakabilir... swh...
https://www.youtube.com/@fthshn0025
bunun yanı sıra yine bir şeylere yoğunlaşmak için aöf'e ikincj üniversitede yönetim bilişjm sistemlerine yazılmıştım. arada onun derslerine gücüm ve sağlığım yettiğince çalışıyorum. ilk dönemi şu şartlarda 2.48 ortalama ile bitirdim bile...
haa, evet 657 sağ olsun kanser iznim olduğu için işe de gidemiyorum bu süreçte. bu konuda şanslıyım. iş demek ağır stres demek ve de gerçekten nasıl çalışabilirim ki... özelde çalışırken bu illete yakalananlara allah yardımcısı olsun, anlayışsız işverenler nedeniyle aman kovulurum diye düşünüp kemoterapiyi reddeden insanlar bile varmış... kemoterapinin reddedildiği bir 3. evre kolon kanserinde ameliyat sonrası 5 yıllık yaşama ihtimali yüzde 50... yazık gerçekten insanları bu hale düşüren sisteme...
neyse şimdilik benden bu kadar dostlar... zor oluyor ama her şey yolunda gidiyor... saçlarım da dökülmeye başladı ayrıca, doktorum kestir gitsin, kemoterapi sonrası yine çıkar dedi. öyle yapacağız artık, gerçi o kadar gür saçım var ki dökülüp kel kalana kadar son kemoyu görecek gibi... swh...
ve son son son olarak da hayatımda ilk defa 2 hafta önce psikaytr'a başladım. kemoterapime destek olması için bana uyku ilacı ve serotonin yani mutluluk hormonu salgılamama yardımcı olacak bir ilaç yazdı. ayda bir kendisine uğramaya çalışacağım...
bunları hem kendi durumumu hem de umarım olmaz ama hayat bu başına veya bir yakınının başına gelebilecekler için yazıyorum. geçmiş olsun dilekleriniz için şimdiden teşekkür ederim dostlar, özellikle mesaj atmanıza inanın gerek yok, yetişemeyince anksiyete oluyorum swh varlığınızı, iyi dileklerinizi daha yazarken bile hissediyorum...
şimdi tekrar şanlı galatasaray'ım hakkında yazmaya devam edebilirim. re re re ra ra ra !!!
