1077
şampiyonluk yolunda elimizdeki en büyük ikinci silah. birincisi için (bkz: okan buruk)
fikrimi belli başlı argümanlarla açıklamak gerekirse;
-ilk olarak üzerindeki baskı gün geçtikçe artıyor. biz bu adamı kenarda her gördüğümüzde fenerbahçe farka koşmadıysa hareketlerinden, yüz ifadesinden gerginlik akıyor. evet imkanları bol olsun her teknik adam ister. ama arkadaşlar bütün imkanlar seferber edilmişken, başarısızlığın bahanesi kalmaz. sabrı tükenmiş fenerbahçe taraftarı bütün kadro kalitesine rağmen olası bir şampiyon olunamama senaryosunda bir daha ismail'i fenerbahçe'nin kapısından içeri sokmaz. o da bunu biliyor ve sürekli işlerin ters gitme ihtimalinin baskısı omuzlarında ağırlaşıyor. eminim en geç mart ayı başlarında bu baskı onun sonu olacak. b planı üretemeyen bir adam çünkü.
-ikinci olarak herkesin kaçırdığı bir noktaya değinmek istiyorum. ellerindeki stoper rotasyonunun dengesizliği. bu adamın oyun planı gereği uzun top vuran rakiplere karşı 1 adet hava toplarında etkili denge stoperi oynatması mecburi. bir adet de hızlı oyun geçişlerinde, kontralarda önde kurduğu savunma hattının arkasını süpürebilecek, süratli ve çabuk hamle stoperi oynatmak zorunda. şimdi ellerinde hızlı, atlet stoper olarak sadece djiku ve bekten devşirilen jayden var. bir kere mevcut rotasyonda artık jayden'ın stoper oynadığı bir senaryo kalmadı. bu da her maç djiku'yu banko tahtaya yazıp ikinci stoperi bonucci/çağlar/becao üçlüsünden seçmek zorunda demek. bu üçlüsünden iki tanesini sürekli yedek bırakıp da başına dert açmayacak kadar iyi bir yönetici olmadığı da aşikar. bu yüzden çok çok riskli rotasyon. olur da bu sebeplerden djiku'yu yedek bırakıp üçlüden iki tane seçecek olursa göreceksiniz fenerbahçe maç başı ortalama 1,5 gol yiyecek.
-son olarak da herkesin malumu olan dzeko-tadic formsuzluğu, szymanskinin akan oyunda etkisiz eleman oluşu gibi problemler ciddi şekilde büyümeye devam edecek.
güzel günler seni bekliyor kompleksli ismail, emekliliğin yakındır. :)
fikrimi belli başlı argümanlarla açıklamak gerekirse;
-ilk olarak üzerindeki baskı gün geçtikçe artıyor. biz bu adamı kenarda her gördüğümüzde fenerbahçe farka koşmadıysa hareketlerinden, yüz ifadesinden gerginlik akıyor. evet imkanları bol olsun her teknik adam ister. ama arkadaşlar bütün imkanlar seferber edilmişken, başarısızlığın bahanesi kalmaz. sabrı tükenmiş fenerbahçe taraftarı bütün kadro kalitesine rağmen olası bir şampiyon olunamama senaryosunda bir daha ismail'i fenerbahçe'nin kapısından içeri sokmaz. o da bunu biliyor ve sürekli işlerin ters gitme ihtimalinin baskısı omuzlarında ağırlaşıyor. eminim en geç mart ayı başlarında bu baskı onun sonu olacak. b planı üretemeyen bir adam çünkü.
-ikinci olarak herkesin kaçırdığı bir noktaya değinmek istiyorum. ellerindeki stoper rotasyonunun dengesizliği. bu adamın oyun planı gereği uzun top vuran rakiplere karşı 1 adet hava toplarında etkili denge stoperi oynatması mecburi. bir adet de hızlı oyun geçişlerinde, kontralarda önde kurduğu savunma hattının arkasını süpürebilecek, süratli ve çabuk hamle stoperi oynatmak zorunda. şimdi ellerinde hızlı, atlet stoper olarak sadece djiku ve bekten devşirilen jayden var. bir kere mevcut rotasyonda artık jayden'ın stoper oynadığı bir senaryo kalmadı. bu da her maç djiku'yu banko tahtaya yazıp ikinci stoperi bonucci/çağlar/becao üçlüsünden seçmek zorunda demek. bu üçlüsünden iki tanesini sürekli yedek bırakıp da başına dert açmayacak kadar iyi bir yönetici olmadığı da aşikar. bu yüzden çok çok riskli rotasyon. olur da bu sebeplerden djiku'yu yedek bırakıp üçlüden iki tane seçecek olursa göreceksiniz fenerbahçe maç başı ortalama 1,5 gol yiyecek.
-son olarak da herkesin malumu olan dzeko-tadic formsuzluğu, szymanskinin akan oyunda etkisiz eleman oluşu gibi problemler ciddi şekilde büyümeye devam edecek.
güzel günler seni bekliyor kompleksli ismail, emekliliğin yakındır. :)