30
transfer dönemi resmi olarak 11 ocak 2024 tarihinde başladı. galatasaray'ın sivas deplasmanında oynadığı ve berabere kaldığı gün. transfer dönemi içerisinde 15 ocak'ta kayserispor maçı oynadık. eksik olduğu, zayıflık olduğu aylardır belli olan bölgelere transfer yapılamamıştı. maçı kazandık. transfer dönemi içerisinde 21 ocak tarihinde trabzonspor deplasmanına çıktık. eksik olduğu, zayıflık olduğu aylardır belli olan bölgelere hala transfer gerçekleşmemişti. transfer dönemi içerisinde 25 ocak tarihinde istanbulspor maçına çıktık. maç günü sacha boey'in satış süreci başladı, görüşmeler hızlandı. eksik olan, zayıf olan bölgelerimize bir yenisini daha ekleyerek maça başladık. maçı kazandık. transfer dönemi içerisinde 29 ocak tarihinde kayserispor maçına çıktık. maçı yine eksik olan, zayıf olan bölgelere hamle yapmadan ve ilave olarak sacha boey'siz bir şekilde oynadık. sağ bekte kaan'la, sol bekte berkan'la idare ettik. maçı kazandık.
bugün günlerden 31 ocak. çok değil, 6 hafta önce "devre arası transfer dönemi için bütün hazırlıklarımızı yaptık, eksiklerimizi kısa süre içerisinde tamamlayacağız" diyenler; dün bonservis bedeli ödemeden transfer yapma kararı almışlar. bu beceriksizliğin üstünü de "galatasaray'ı düzlüğe çıkartacağız, bankalar birliği anlaşmasından çıkacağız" gibi bahanelerle örtmenin ön hazırlıklarına sosyal medyada başlamışlar. galatasaray yönetimi eminim ki transfer döneminde sacha boey'in 30-35 milyon euro'ya satılacağını, bu tutarın bankalar birliği anlaşması için kullanılması gerektiğini, bu paradan transfer bütçesi için kaynak yaratmamak gerektiğini hesaplamıştı birkaç ay önce. tasarlamıştı bütün bunları. bundan 100% eminim. bizi kandırıyor olamazlar, ayakta uyutuyor olamazlar elbette ki. galatasaray'ın zaten sacha boey satılmadan önce transfer ihtiyacı yoktu, sacha boey satılmadan dahi aylar öncesinden transfer için yapması gereken hazırlık, oluşturması gereken bütçe ihtiyacı yoktu. bütün bunları sözlükte "yangıncı taraftar" diye yaftalanan insanlar uydurdu. aslında hepsi hurafe. yönetimimiz transfer döneminin başından beri hafta-hafta maçlara planlı, programlı bir şekilde takımın ve teknik heyetin çıkmasını sağladı. sacha boey'in satışı da planlı, bu satıştan elde edilen gelirin bankalar birliği anlaşması için kullanılması da planlı, transferin son haftaya bırakılması da planlı, transferde bonservissiz oyunculara yönelme stratejisi de planlı. her şey planlı özetle. bununla ilgili hiç kimsenin şüphesi olmasın. olumlu bir gidişat var, hesabı kitabı çok iyi yapan bir yönetimimiz var. yangın çıkartmaya, insanları ateşe atmaya gerek yok. 2 şubat tarihinde de, tıpkı önceki haftalarda olduğu gibi, elimizdeki eksik ve zayıf kadro ile samsunspor deplasmanına çıkacağız. transfer olmadan, ne gerek var zaten? kenarda okan hocanın, saha içerisinde birinin/birilerinin şapkadan bir kez daha tavşan çıkartmasını bekleyeceğiz. zaten alıştık. hiç problem yok. sen çok yaşa dursun özbek, sen çok yaşa erden timur; iyiki varsınız.
bugün günlerden 31 ocak. çok değil, 6 hafta önce "devre arası transfer dönemi için bütün hazırlıklarımızı yaptık, eksiklerimizi kısa süre içerisinde tamamlayacağız" diyenler; dün bonservis bedeli ödemeden transfer yapma kararı almışlar. bu beceriksizliğin üstünü de "galatasaray'ı düzlüğe çıkartacağız, bankalar birliği anlaşmasından çıkacağız" gibi bahanelerle örtmenin ön hazırlıklarına sosyal medyada başlamışlar. galatasaray yönetimi eminim ki transfer döneminde sacha boey'in 30-35 milyon euro'ya satılacağını, bu tutarın bankalar birliği anlaşması için kullanılması gerektiğini, bu paradan transfer bütçesi için kaynak yaratmamak gerektiğini hesaplamıştı birkaç ay önce. tasarlamıştı bütün bunları. bundan 100% eminim. bizi kandırıyor olamazlar, ayakta uyutuyor olamazlar elbette ki. galatasaray'ın zaten sacha boey satılmadan önce transfer ihtiyacı yoktu, sacha boey satılmadan dahi aylar öncesinden transfer için yapması gereken hazırlık, oluşturması gereken bütçe ihtiyacı yoktu. bütün bunları sözlükte "yangıncı taraftar" diye yaftalanan insanlar uydurdu. aslında hepsi hurafe. yönetimimiz transfer döneminin başından beri hafta-hafta maçlara planlı, programlı bir şekilde takımın ve teknik heyetin çıkmasını sağladı. sacha boey'in satışı da planlı, bu satıştan elde edilen gelirin bankalar birliği anlaşması için kullanılması da planlı, transferin son haftaya bırakılması da planlı, transferde bonservissiz oyunculara yönelme stratejisi de planlı. her şey planlı özetle. bununla ilgili hiç kimsenin şüphesi olmasın. olumlu bir gidişat var, hesabı kitabı çok iyi yapan bir yönetimimiz var. yangın çıkartmaya, insanları ateşe atmaya gerek yok. 2 şubat tarihinde de, tıpkı önceki haftalarda olduğu gibi, elimizdeki eksik ve zayıf kadro ile samsunspor deplasmanına çıkacağız. transfer olmadan, ne gerek var zaten? kenarda okan hocanın, saha içerisinde birinin/birilerinin şapkadan bir kez daha tavşan çıkartmasını bekleyeceğiz. zaten alıştık. hiç problem yok. sen çok yaşa dursun özbek, sen çok yaşa erden timur; iyiki varsınız.
