6253
yorumcusu, iş insanı, esnafı, öğrencisi, yöneticisi, kadını, erkeği... sarı lacivert renklere gönül vermiş herkes sosyal statüsü, yaşı, ekonomik durumu ne olursa olsun bu gruba giriyor ve tek bir ortak noktaları var. istisnai olanları ayırıyorum ama geneli kafayı kırdı.
her şeyden önce aradıkları şey adalet değil ayrıcalık. bunun da bir şekilde farkındalar. egoları daha çok id tarafına kaymış durumda. hayatta kalmak en ilkel içgüdüdür, doğal seleksiyona yenilmemek olarak da yorumlanabilir ve tek istedikleri bu. şampiyon olamamayı elenmekle bağdaştırdıkları için tek istedikleri de hayatta kalmak. herhangi bir etik ya da ahlaki değeri önemsemeyip sadece hayatta kalmak istiyorlar. bütün ayrıcalıklara rağmen takımlarının, oyunlarının ve oyuncularının defoları da kendini göstermeye başlayınca zaten ince bir ipliğe bağlı olan psikolojileri iyice bozuldu. sadece tribünde değil fenerbahçe'nin faydasını düşünen herkesin psikolojisi bozuldu iyice.
içim o kadar rahat ki. bakmayın ligin kafa kafaya olduğuna bunlar zaten kendi ipini çekecek yine. biz kendi oyunumuzdan ve gücümüzden ödün vermediğimiz sürece puan da kaybetsek, geriye de düşsek açık ara şampiyonluğun favorisiyiz ya. sene başından beri kaç kere direkten döndü topumuz siz hiç buna isyan eden galatasaray taraftarı gördünüz mü? farkla önde olduğumuz maçta hatalı pas yaptı diye eleştiri yapan galatasaray taraftarının mükemmeli arayışına bakın bir. bir de sırf işini yapmak uğruna mücadele eden rakip takım oyuncusuna yüklenen fenerbahçe taraftarına. kardeşim önce çuvaldızı kendinize batırsanıza bir ya. ha unutmuşum pardon, fenerbahçe mükemmel, kusursuz. hiç hatası yok. herkes fenere düşman ondan oluyor bunlar.
bu kafayla giderlerse arada tek tük başarı yakalamak dışında hiçbir varlıkları olmayan bir kulübe dönüşüyorlar. onlar için kötü olan da şu ki bu kafadan da kolay kolay çıkamazlar çünkü bir nesli böyle yetiştirdiler. hayatında lig şampiyonluğuna denk gelmiş (görmüş demiyorum, sadece o sırada dünyada var olmuş) en küçük insan evladı şu an 11 yaşında. children of men filminde misiniz birader siz?
son olarak, hahahahahahahahahahahahahaha.
her şeyden önce aradıkları şey adalet değil ayrıcalık. bunun da bir şekilde farkındalar. egoları daha çok id tarafına kaymış durumda. hayatta kalmak en ilkel içgüdüdür, doğal seleksiyona yenilmemek olarak da yorumlanabilir ve tek istedikleri bu. şampiyon olamamayı elenmekle bağdaştırdıkları için tek istedikleri de hayatta kalmak. herhangi bir etik ya da ahlaki değeri önemsemeyip sadece hayatta kalmak istiyorlar. bütün ayrıcalıklara rağmen takımlarının, oyunlarının ve oyuncularının defoları da kendini göstermeye başlayınca zaten ince bir ipliğe bağlı olan psikolojileri iyice bozuldu. sadece tribünde değil fenerbahçe'nin faydasını düşünen herkesin psikolojisi bozuldu iyice.
içim o kadar rahat ki. bakmayın ligin kafa kafaya olduğuna bunlar zaten kendi ipini çekecek yine. biz kendi oyunumuzdan ve gücümüzden ödün vermediğimiz sürece puan da kaybetsek, geriye de düşsek açık ara şampiyonluğun favorisiyiz ya. sene başından beri kaç kere direkten döndü topumuz siz hiç buna isyan eden galatasaray taraftarı gördünüz mü? farkla önde olduğumuz maçta hatalı pas yaptı diye eleştiri yapan galatasaray taraftarının mükemmeli arayışına bakın bir. bir de sırf işini yapmak uğruna mücadele eden rakip takım oyuncusuna yüklenen fenerbahçe taraftarına. kardeşim önce çuvaldızı kendinize batırsanıza bir ya. ha unutmuşum pardon, fenerbahçe mükemmel, kusursuz. hiç hatası yok. herkes fenere düşman ondan oluyor bunlar.
bu kafayla giderlerse arada tek tük başarı yakalamak dışında hiçbir varlıkları olmayan bir kulübe dönüşüyorlar. onlar için kötü olan da şu ki bu kafadan da kolay kolay çıkamazlar çünkü bir nesli böyle yetiştirdiler. hayatında lig şampiyonluğuna denk gelmiş (görmüş demiyorum, sadece o sırada dünyada var olmuş) en küçük insan evladı şu an 11 yaşında. children of men filminde misiniz birader siz?
son olarak, hahahahahahahahahahahahahaha.