40
benim entry'lerinden anladığım kadarıyla erden timur'la veya galatasaray'ın herhangi bir yöneticisi ile şahsi en ufak bir problemi olmayan yazar.
erden timur'u değil; erden timur'un transfer politikasını eleştirmekte kendisi. erden timur'u değil; erden timur'un yaptığı, hemen hepimizin beklenti içerisinde olduğu ve şu ana kadar katkı alamadığımız pek çok oyuncuyu eleştiriyor kendisi. tıpkı birçok üyenin yaptığı gibi. bu da en doğal hakkı. bu noktada en büyük farkı, "bir-iki yanlış yapmış olabilir erden timur ama yedirmeyiz/yutturmayız" hamasetinde hareket etmemesi. zaten erden timur'u yemeye/yutmaya çalışan kimse yok burada. dışarıda olabilir ama burada yok böyle bir şey. bunun burada da olduğunu kim iddia ediyorsa, iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. aksi takdirde, bu iddia ortalığı galeyana getirmeye çalışan basit bir yalandan ibaret olur. burada yapılmaya çalışılan şey, yürütülen bir politika üzerinden gerçekçi bir değerlendirmedir. o kadar. yemek-yutmak falan yok ama bunu buradaki belirli bir kitleye anlatmaya çalışmak deveye hendek atlatmaktan çok daha zor çünkü o kitle hayatı şahıs bazlı aşk ve nefret ekseninde okumaktan ötesini düşünmüyor/görmüyor. seviyorsan her ne olursa olsun öveceksin, göklere çıkartacaksın, yanlışlarına dahi alkış tutacaksın, hatta yanlış yaptığını dahi düşünmeyeceksin, mümkünse hiç düşünmeyeceksin, sadece her karara teslim olacaksın; eğer bunları yapmıyorsan, sevmiyorsun demektir. düşmansın demektir. galatasaray'a zarar veriyorsun demektir. yazılanların yapıcılığının, gerçekçiliğinin, faydasının hiçbir önemi yok o noktada bu insanlar için. görmüyorlar, okumuyorlar, anlamıyorlar. kilitliyorlar kendilerini mantığa. eleştirdin mi; tamam nefret ediyorsun ve galatasaraylılığa aykırı hareket ediyorsun. iç düşmansın.
bu yazarımızın erden timur ile ilgili eleştirel ve doğru birçok entry'si var ancak bir tanesi bütün herşeyi özetler nitelikte: "umarım bonservissiz futbolcu transfer etmenin bedava oyuncu almak olmadığını anlamıştır". erden beyin transfer politikasının zayıf noktası bu kısımdı. erden beyi bu politikaya iten ekonomik sebepler mutlaka ki vardı ama bu noktada dikkat edilmesi gereken sınır çok aşıldı ve her şey "fırsat transferi" üzerine kuruldu. bu yanlıştı, nokta. bunu dile getirmekte, bunu konuşmakta yanlış olan ise hiçbir şey yok. bırakalım da insanlar bunu yapabilsin. kimseyi yemeden, kimseyi yutmadan, kimseden nefret etmeden. galatasaray'ı severek, galatasaray'a değer vererek. lütfen buna izin verilsin.
erden timur'u değil; erden timur'un transfer politikasını eleştirmekte kendisi. erden timur'u değil; erden timur'un yaptığı, hemen hepimizin beklenti içerisinde olduğu ve şu ana kadar katkı alamadığımız pek çok oyuncuyu eleştiriyor kendisi. tıpkı birçok üyenin yaptığı gibi. bu da en doğal hakkı. bu noktada en büyük farkı, "bir-iki yanlış yapmış olabilir erden timur ama yedirmeyiz/yutturmayız" hamasetinde hareket etmemesi. zaten erden timur'u yemeye/yutmaya çalışan kimse yok burada. dışarıda olabilir ama burada yok böyle bir şey. bunun burada da olduğunu kim iddia ediyorsa, iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. aksi takdirde, bu iddia ortalığı galeyana getirmeye çalışan basit bir yalandan ibaret olur. burada yapılmaya çalışılan şey, yürütülen bir politika üzerinden gerçekçi bir değerlendirmedir. o kadar. yemek-yutmak falan yok ama bunu buradaki belirli bir kitleye anlatmaya çalışmak deveye hendek atlatmaktan çok daha zor çünkü o kitle hayatı şahıs bazlı aşk ve nefret ekseninde okumaktan ötesini düşünmüyor/görmüyor. seviyorsan her ne olursa olsun öveceksin, göklere çıkartacaksın, yanlışlarına dahi alkış tutacaksın, hatta yanlış yaptığını dahi düşünmeyeceksin, mümkünse hiç düşünmeyeceksin, sadece her karara teslim olacaksın; eğer bunları yapmıyorsan, sevmiyorsun demektir. düşmansın demektir. galatasaray'a zarar veriyorsun demektir. yazılanların yapıcılığının, gerçekçiliğinin, faydasının hiçbir önemi yok o noktada bu insanlar için. görmüyorlar, okumuyorlar, anlamıyorlar. kilitliyorlar kendilerini mantığa. eleştirdin mi; tamam nefret ediyorsun ve galatasaraylılığa aykırı hareket ediyorsun. iç düşmansın.
bu yazarımızın erden timur ile ilgili eleştirel ve doğru birçok entry'si var ancak bir tanesi bütün herşeyi özetler nitelikte: "umarım bonservissiz futbolcu transfer etmenin bedava oyuncu almak olmadığını anlamıştır". erden beyin transfer politikasının zayıf noktası bu kısımdı. erden beyi bu politikaya iten ekonomik sebepler mutlaka ki vardı ama bu noktada dikkat edilmesi gereken sınır çok aşıldı ve her şey "fırsat transferi" üzerine kuruldu. bu yanlıştı, nokta. bunu dile getirmekte, bunu konuşmakta yanlış olan ise hiçbir şey yok. bırakalım da insanlar bunu yapabilsin. kimseyi yemeden, kimseyi yutmadan, kimseden nefret etmeden. galatasaray'ı severek, galatasaray'a değer vererek. lütfen buna izin verilsin.