16
http://globoesporte.globo.com/...MICA+NA+ESPANHA.html
biraz geç sayılacak yaşta evlendim(33). o yaşıma kadar becerebildiğim ölçüde çapkınlık yaptım kendimce. ha bu arada profesyonel serseri olarak gezebilmek için turizm alanını seçtim. gittiğim her ülkede kadına ve içkiye taktım kafayı. üç defa deli gibi aşık oldum, üçüncüsü ile evlendim. yalnız arkadaş şu yukarıda linkini verdiğim resimdeki şekli ne birlikte olduğum kadınlarla ne aşık olduklarımla yaşadığım söylenemez. bunlarmı gerçek insan biz davarız, biz mi normaliz bunlar anormal bir türlü çözemiyorum. onlar nasıl duruşlar nasıl bakışlar öyle. hiç numara yapıp karşımdaki kadınlara komplimanla karışık kibarlık veya hayranlık içeren davranışlarım olmadımı! oldu. ama bunlarınki başka bir şey.
ben o sahte davranışları sergilerken bile hep sonuca yönelik hamleler olarak algıladım. tanıdığım bütün erkeklerde aynı duygu ve düşüncelerle davranıyorlardı. (sözlükteki kızlara hava atmak için kimse ayar vermeye kalkmasın çok kötü kalbini kırarım. edebiyat parçalamaya kalkanı aynı kadınla üç gece beraber olduktan sonra dolmabahçe çay içmeye bekliyorum) bunlarda erkek. nasıl oluşuyor lan bu duygu seli. futbol topumu bunları bu hale getiriyor acaba. olamaz. ben de oynadım kardeşim bu mereti. gerçi bizim sahalar çok kötü sahalardı. bayır aşağı sahada futbol oynadım ben. kocaman taşların derin çukurların yer aldığı sahalarda top teptim. maç bittikten sonra her yanımız yara bere içinde kalıyordu. bilemiyorum, bu yüzden mi böyle duygusuz ve hoyrat insanlar olduk.
bunlar kaymak gibi yeşil çim sahalarda yumuşak yumuşak oynuyorlar futbollarını. o yeşil sahalar mı bu hale getirip naifleştiriyor bu futbolcuları. o keyif verici sahalarda alt alta üst üste yuvarlanırken mi yakınlaşıyorlar bu kadar. guti otoparkta bir erkekle öpüşürken yakalanıyor, ronaldo travesti peşinde, canniga ile maradona dudak dudağa, gerard ile xavi battaniye arayışında, ibrahimovic pique ile el ele göz göze.
ne oluyor lan bunlara...
biraz geç sayılacak yaşta evlendim(33). o yaşıma kadar becerebildiğim ölçüde çapkınlık yaptım kendimce. ha bu arada profesyonel serseri olarak gezebilmek için turizm alanını seçtim. gittiğim her ülkede kadına ve içkiye taktım kafayı. üç defa deli gibi aşık oldum, üçüncüsü ile evlendim. yalnız arkadaş şu yukarıda linkini verdiğim resimdeki şekli ne birlikte olduğum kadınlarla ne aşık olduklarımla yaşadığım söylenemez. bunlarmı gerçek insan biz davarız, biz mi normaliz bunlar anormal bir türlü çözemiyorum. onlar nasıl duruşlar nasıl bakışlar öyle. hiç numara yapıp karşımdaki kadınlara komplimanla karışık kibarlık veya hayranlık içeren davranışlarım olmadımı! oldu. ama bunlarınki başka bir şey.
ben o sahte davranışları sergilerken bile hep sonuca yönelik hamleler olarak algıladım. tanıdığım bütün erkeklerde aynı duygu ve düşüncelerle davranıyorlardı. (sözlükteki kızlara hava atmak için kimse ayar vermeye kalkmasın çok kötü kalbini kırarım. edebiyat parçalamaya kalkanı aynı kadınla üç gece beraber olduktan sonra dolmabahçe çay içmeye bekliyorum) bunlarda erkek. nasıl oluşuyor lan bu duygu seli. futbol topumu bunları bu hale getiriyor acaba. olamaz. ben de oynadım kardeşim bu mereti. gerçi bizim sahalar çok kötü sahalardı. bayır aşağı sahada futbol oynadım ben. kocaman taşların derin çukurların yer aldığı sahalarda top teptim. maç bittikten sonra her yanımız yara bere içinde kalıyordu. bilemiyorum, bu yüzden mi böyle duygusuz ve hoyrat insanlar olduk.
bunlar kaymak gibi yeşil çim sahalarda yumuşak yumuşak oynuyorlar futbollarını. o yeşil sahalar mı bu hale getirip naifleştiriyor bu futbolcuları. o keyif verici sahalarda alt alta üst üste yuvarlanırken mi yakınlaşıyorlar bu kadar. guti otoparkta bir erkekle öpüşürken yakalanıyor, ronaldo travesti peşinde, canniga ile maradona dudak dudağa, gerard ile xavi battaniye arayışında, ibrahimovic pique ile el ele göz göze.
ne oluyor lan bunlara...