788
bugün sözcü gazetesi yazdı kendisiyle ilgili durumu. yalanlanmadığına göre, doğru haberdir. sakatlığı açısından önemli bir durum yokmuş ancak ağrıları mevcutmuş. nelsson'un iyi performansı (ben çok da iyi bir performans görmedim) ve oyuncuya piyasa yaptırılma isteği sebebiyle davinson riske edilmeyecekmiş bir süre. buraya kadar makul. yine itiraz ettiğim kısımlar ve yalnış olduğunu düşündüğüm hususlar var bu noktaya kadar ama bu noktaları kendi huysuzluğum olarak değerlendirebilirim.
asıl kızdığım ve hiçbir zaman kabullenemeyeceğim husus haberin devamında: davinson'a teknik heyet tarafından "kafa izni" verilmiş. oyuncu ülkesine gitmiş (burada kastedilen ülke umarım kolombiya değil, ingiltere'dir). "oyuncuyu kullanmayacağımıza göre, ülkesinde biraz dinlensin" anlayışı bana göre değil maalesef. geçtiğimiz sezon benzer örnekler icardi ve torreira üzerinden yaşandığında da bu kararlara itiraz etmiş ve "bu kapı bir kere açılırsa, bir daha dönüşü olmaz. bu taleple gelen herhangi bir futbolcuyu bu kapı açıldıktan sonra reddedemezsiniz" demiştim. bu konuda fikrim sabit. davinson'un ülkesinde ne işi var? davinson'a neden böyle bir izin verilir? bunlar benim "oyuncu yönetimi" kavramıyla açıklabileyeceğim şeyler değil çünkü teknik heyetin asli görevi futbolcuları formda ve hazır tutmaktır, futbolcuların gönüllerini hoş etmek değildir. benim gözümde bu gibi kararlar rahatlık ve otorite eksikliği kaynaklıdır. bu gibi durumları da, yerli-yabancı oyuncu fark etmeksizin, sevmiyorum. asla da doğru bulmuyorum.
asıl kızdığım ve hiçbir zaman kabullenemeyeceğim husus haberin devamında: davinson'a teknik heyet tarafından "kafa izni" verilmiş. oyuncu ülkesine gitmiş (burada kastedilen ülke umarım kolombiya değil, ingiltere'dir). "oyuncuyu kullanmayacağımıza göre, ülkesinde biraz dinlensin" anlayışı bana göre değil maalesef. geçtiğimiz sezon benzer örnekler icardi ve torreira üzerinden yaşandığında da bu kararlara itiraz etmiş ve "bu kapı bir kere açılırsa, bir daha dönüşü olmaz. bu taleple gelen herhangi bir futbolcuyu bu kapı açıldıktan sonra reddedemezsiniz" demiştim. bu konuda fikrim sabit. davinson'un ülkesinde ne işi var? davinson'a neden böyle bir izin verilir? bunlar benim "oyuncu yönetimi" kavramıyla açıklabileyeceğim şeyler değil çünkü teknik heyetin asli görevi futbolcuları formda ve hazır tutmaktır, futbolcuların gönüllerini hoş etmek değildir. benim gözümde bu gibi kararlar rahatlık ve otorite eksikliği kaynaklıdır. bu gibi durumları da, yerli-yabancı oyuncu fark etmeksizin, sevmiyorum. asla da doğru bulmuyorum.