766
"topu oyuna çok yavaş sokuyoruz", "defanstan çıkarken çok güvenli pas tercihleri yapıyoruz", "kapanan takımları açmanın tek yolu topu hızlı dolaştırmak, biz çok ağır kalıyoruz" gibi demeçleri karagümrük maçı sonrası basın toplantısında veren okan hoca için davinson için büyük eksiklik. davinson top daha gelmeden kararını veren, topa pas yapmadan önce en fazla bir kere dokunan, uzun ve isabetli pas atan, risk almayı seven, hızlı ve güçlü bir oyuncu. orta sahaya kadar çıkabilen, orta sahaya kadar çıktığında kaptırılan toplarda hızıyla olası rakip atakları da süpürebilen bir oyuncu. takımın rakip yarı alana yığılmasını sağlayan biri. nelsson da bu özelliklerin hiçbiri yok. nelsson top ayağına geldikten sonra ne yapacağını düşünmeye başlıyor, pas vermeden önce topu en az iki-üç kere dürtüyor, attığı paslar sıfır risk barındırıyor, topu 10-15 metre ileri atmaya çalıştığında da hata yapıyor. ayrıca nelsson hızlı bir stoper değil, gücü de eh işte. savunma hattının orta sahaya kadar çıkmasını hiç sevmeyen, çıktığında da sıkıntı yaşayan bir futbolcu. nelsson'u nelsson yapan pozisyon bilgisi ve hava topu hakimiyetiydi geçen sene ama bu sezon oynamadığından olsa gerek, kasımpaşa ve karagümrük maçlarında dahi bu konularda geriye gittiğini gösterdi.
şampiyonlar liginde en zor maç takvimine girdiğimizde "ligde bazı futbolcularımızı koruyalım" diyenler bugünlerde yaşanabilecek sıkıntıları öngörebildikleri için bunları söylüyorlardı aslında. "muslera 37 yaşında ve son üç sezonunda sakatlık problemi yaşayan bir futbolcu. günay ligde bazı maçları rahatlıkla kaldırır" diyenler muslera ve galatasaray düşmanı değillerdi. "icardi oyundan çıkabilir, bir maç yedek kalabilir"; "atletizmi ile oynayan ve fark yaratan davinson, boey gibiler skoru aldığımız maçlarda oyundan çıkabilir" diyenler de galatasaray düşmanı değillerdi. 4-0 kazandığımız alanyaspor maçında, tabela 4-0 iken, davinson'dan olduk. 90 dakika oynattığımız kopenhag maçının ikinci yarısında bile oyuncuyu gereksiz zorladık. şimdi "derbiye çıkar mı, çıkarsa tam randıman alabilir miyiz?" diye düşünüyoruz. gereksiz inatlardı bunlar, bugün de hala bazılarını sürdürüyoruz. haftada tek maç oynadığımız bir dönemde 8 ocak 2023'te kadıköy'de torreira'yı, icardi'yi, gomis'i yedek bırakıp berkan kutlu ve barış alper yılmaz ile maça başlayan teknik direktör gitti; yerine şampiyonlar ligi ile beraber haftada iki maça çıktığımız dönemde takımın bazı "papazlarına" asla dokunamayan, diğer bazı oyuncuları da maç içerisinde dahi asla dinlendirmeyen biri geldi. okan hocanın neden böyle olduğunu, niye böyle bir değişik düşünce içerisine girdiğini anlayamıyorum. umarım benim görmediğim, farkında olmadığım doğru bir tarafı vardır bu düşünce yapısının.
şampiyonlar liginde en zor maç takvimine girdiğimizde "ligde bazı futbolcularımızı koruyalım" diyenler bugünlerde yaşanabilecek sıkıntıları öngörebildikleri için bunları söylüyorlardı aslında. "muslera 37 yaşında ve son üç sezonunda sakatlık problemi yaşayan bir futbolcu. günay ligde bazı maçları rahatlıkla kaldırır" diyenler muslera ve galatasaray düşmanı değillerdi. "icardi oyundan çıkabilir, bir maç yedek kalabilir"; "atletizmi ile oynayan ve fark yaratan davinson, boey gibiler skoru aldığımız maçlarda oyundan çıkabilir" diyenler de galatasaray düşmanı değillerdi. 4-0 kazandığımız alanyaspor maçında, tabela 4-0 iken, davinson'dan olduk. 90 dakika oynattığımız kopenhag maçının ikinci yarısında bile oyuncuyu gereksiz zorladık. şimdi "derbiye çıkar mı, çıkarsa tam randıman alabilir miyiz?" diye düşünüyoruz. gereksiz inatlardı bunlar, bugün de hala bazılarını sürdürüyoruz. haftada tek maç oynadığımız bir dönemde 8 ocak 2023'te kadıköy'de torreira'yı, icardi'yi, gomis'i yedek bırakıp berkan kutlu ve barış alper yılmaz ile maça başlayan teknik direktör gitti; yerine şampiyonlar ligi ile beraber haftada iki maça çıktığımız dönemde takımın bazı "papazlarına" asla dokunamayan, diğer bazı oyuncuları da maç içerisinde dahi asla dinlendirmeyen biri geldi. okan hocanın neden böyle olduğunu, niye böyle bir değişik düşünce içerisine girdiğini anlayamıyorum. umarım benim görmediğim, farkında olmadığım doğru bir tarafı vardır bu düşünce yapısının.
