96
kadın voleybolunu ve özellikle galatasaray kadın voleybol takımı ve şubesini pek yakından takip etmeyen kimsenin hakkında mümkünse çok fikir belirtmemesi gereken biricik oyuncumuz.
gelişmesine ket vuran bir takımda, gelişimine asla katkı sağlayamayacak bir koçla, yetersiz antrenman tesis imkanları eşliğinde kariyerini sürdüren bir isimdir ilkin. bizde olmaktan çok hevesli olsa ya da kariyerini bizlerden daha az düşünecek kadar bilinçsiz olsa kaybedilen maçlar sonrası hüngür hüngür ağlamak yerine umursamaz tavırlarla soyunma odasının yolunu tutup hayatına devam ederdi. bu kız diğer takım arkadaşlarıyla birlikte otobüsle gönderildi ya 8 saat süren deplasmana. bu kız kariyerinin en kıymetli yıllarını sırf daikin istedi diye ilk kez avrupa'ya gelip buralardaki oyunu hiç bilmeyen japon bir pasörden pas almaya çalışarak geçiriyor.
ya bu şube değişecek, ya da ilkin gibi her zerresiyle çok kıymetli bir değer kaçıp kendini kurtaracak bunun başka yolu yok. basketbolda yıllardır ergin ataman takımlarını desteklemek zorunda bırakılan galatasaray taraftarı da voleybolda gidip ilkin'in takımlarını destekler yapacak bi şey yok. bu taraftar buna alıştı, bu rezillik normalleşti, ayıp taraftarın değil taraftarına yıllardır bunu reva gören koskoca galatasaray yönetimlerinin.
umarım ilkin bir daha herhangi bir maçtan sonra ağlamak zorunda kalmaz, çünkü ondan daha fazla mutlu olmayı hak eden ve gülmenin yüzüne daha çok yakıştığı kimse yok şu camiada.
gelişmesine ket vuran bir takımda, gelişimine asla katkı sağlayamayacak bir koçla, yetersiz antrenman tesis imkanları eşliğinde kariyerini sürdüren bir isimdir ilkin. bizde olmaktan çok hevesli olsa ya da kariyerini bizlerden daha az düşünecek kadar bilinçsiz olsa kaybedilen maçlar sonrası hüngür hüngür ağlamak yerine umursamaz tavırlarla soyunma odasının yolunu tutup hayatına devam ederdi. bu kız diğer takım arkadaşlarıyla birlikte otobüsle gönderildi ya 8 saat süren deplasmana. bu kız kariyerinin en kıymetli yıllarını sırf daikin istedi diye ilk kez avrupa'ya gelip buralardaki oyunu hiç bilmeyen japon bir pasörden pas almaya çalışarak geçiriyor.
ya bu şube değişecek, ya da ilkin gibi her zerresiyle çok kıymetli bir değer kaçıp kendini kurtaracak bunun başka yolu yok. basketbolda yıllardır ergin ataman takımlarını desteklemek zorunda bırakılan galatasaray taraftarı da voleybolda gidip ilkin'in takımlarını destekler yapacak bi şey yok. bu taraftar buna alıştı, bu rezillik normalleşti, ayıp taraftarın değil taraftarına yıllardır bunu reva gören koskoca galatasaray yönetimlerinin.
umarım ilkin bir daha herhangi bir maçtan sonra ağlamak zorunda kalmaz, çünkü ondan daha fazla mutlu olmayı hak eden ve gülmenin yüzüne daha çok yakıştığı kimse yok şu camiada.