42
1999 yılında ali sami yenin altında hakemlik kursuna gitmiştim. 1 aylık bir eğitimin sonunda fiziksel testlere ve mülakata girdik. 90-100 kişilik grubun içerisinde ingilizce bilen 3 kişiden biri, saçı uzun olan tek kişiydim. koşu testleri falan bitti, bir yazılı sınava girdik sonra mülakata geçtik. hoca beni görünce ilk sorduğu soru "dayak yemekten korkuyor musun?" oldu. herkes kadar korkuyorum dedim. hoca cevabı çok beğendi, bir çok kişi korkmuyorum falan der ama yalandır dedi. bense soruyu hiç sevmedim. hoca biliyordu ki uzun saçla hakemlik yaptığım anda kesin saçını s.kiyimlerden başlayacaklar sonra da dayak yiyecektim. ben sağlık nedenleriyle hiç hakemlik yapmadım. ama benimle başlayan arkadaşım yaptı, 6 ay sonra da kafasına atılan bir taşla kafası yarıldı ve hakemliği bıraktı.
türkiye'nin en üst düzey liginde bir hakeme yumruk atılması hele bir başkan tarafından, sonra yerde tekmelenmesi rezalet ötesi bir olaydır. bu seneki tüm ligler iptal olsa yeridir. ama inanın alt liglerde bu tarz olaylar her dönem yaşanıyor. amatörde herhangi bir köy veya mahalle takımının maçını izlediniz mi hiç? kamyonla gelen adamlar yan hakeme her türlü hakareti edip, en iyi ihtimalle yan hakemi taş yağmuruna tutuyorlar. bir çok iyi hakem, eğitimli insan amatör küme maçlarında bu olayları görüp zaten hakemliği bırakıyor. yine de üst klasmana çıkabilecek hakem bulunması, bu kadar baskı altında bu adamların maç yönetmeye devam etmesi mucize.
bu olaydan sonra bir şey değişir mi? zannetmiyorum. galatasaraylılar ali koçu, fenerliler erden timuru geçmiş açıklamaları nedeni ile suçluyor. hakemlerin psikolojisi, hayatları kimsenin umurunda değil. hala küçük hesaplar yapılmaya, buradan bir mağduriyet çıkarılmaya devam ediliyor. futbolu bu hale getirenlerin hepsi b.kunda boğulsa halil umut meler'e üzüldüğüm kadar üzülmem.
son bir şey de yabancı basına rezil olduk tayfasına. "aman komşular ne der?" zihniyetindeki bu insanlardan gına geldi. en ufak olayda yok türkiye'nin imajı, yok turizm, yok euro2032... aman maddi, manevi bir zarara uğramayalım. yabancılar duymasın ama türk futbolunu dünkü olaydan daha iyi anlatabilecek bir şey yoktur.
türkiye'nin en üst düzey liginde bir hakeme yumruk atılması hele bir başkan tarafından, sonra yerde tekmelenmesi rezalet ötesi bir olaydır. bu seneki tüm ligler iptal olsa yeridir. ama inanın alt liglerde bu tarz olaylar her dönem yaşanıyor. amatörde herhangi bir köy veya mahalle takımının maçını izlediniz mi hiç? kamyonla gelen adamlar yan hakeme her türlü hakareti edip, en iyi ihtimalle yan hakemi taş yağmuruna tutuyorlar. bir çok iyi hakem, eğitimli insan amatör küme maçlarında bu olayları görüp zaten hakemliği bırakıyor. yine de üst klasmana çıkabilecek hakem bulunması, bu kadar baskı altında bu adamların maç yönetmeye devam etmesi mucize.
bu olaydan sonra bir şey değişir mi? zannetmiyorum. galatasaraylılar ali koçu, fenerliler erden timuru geçmiş açıklamaları nedeni ile suçluyor. hakemlerin psikolojisi, hayatları kimsenin umurunda değil. hala küçük hesaplar yapılmaya, buradan bir mağduriyet çıkarılmaya devam ediliyor. futbolu bu hale getirenlerin hepsi b.kunda boğulsa halil umut meler'e üzüldüğüm kadar üzülmem.
son bir şey de yabancı basına rezil olduk tayfasına. "aman komşular ne der?" zihniyetindeki bu insanlardan gına geldi. en ufak olayda yok türkiye'nin imajı, yok turizm, yok euro2032... aman maddi, manevi bir zarara uğramayalım. yabancılar duymasın ama türk futbolunu dünkü olaydan daha iyi anlatabilecek bir şey yoktur.