23
uzun ve çetrefilli bir konunun aktörü. yapacağımız her yorum ucundan kıyısından bilgilerle olacak. o yüzden çok anlamlı bulmuyorum. odaklanmamız gereken yerin farklı olduğunu düşünüyorum.
her salatalığa işine gelen tuzlukla koşanlar var medyada. fatih altaylı ve lube ayar gibi isimlerin söylemleri malum. bunların farklı versiyonlarıyla geçmişte de karşılaştık. fetö konusunda da benzer bir çamur atma söz konusu yıllardır malumunuz. bazı renktaşlarımız dahi galatasarayımız üzerinden yaklaşıyor konuya. üzerinde durduğum nokta burası.
olayda bahsi geçen kişiler, ünal aysal’ın ifadesiyle eski galatasaray elemanı. biliyorum özellikle fatih terim özelinde bu ifade ağır geliyor çoğumuza. ancak kurumsal ve hukuki olarak durum bu kadar net. hiçbir kurum, personellerinin kişisel eylemleriyle yargılanamaz. herhangi bir konuya müdahil edilemez. ilgili fon yada adı her neyse yatırım aracında da örneğin takımımızın hisselerine yatırım yapma, yöneticilerimizden birinin yada birkaçının konuya müdahili gibi bir detay yok.
fatih terim hocamızın içine düştüğü durum konusunda üzgünüm. gerek sosyal medyada gerek farklı ortamlarda fatih hocamıza gönül bağımız nedeniyle olaya ilişkin korumacı bir yaklaşım gözlemliyorum. ancak bunu yaparken camiamızı da işin içine çekiyoruz ister istemez. baki olan galatasaraydır. bu nedenle en aşağıdan en yukarıya hiçbir galatasaray ferdi konuyu içselleştirmemeli, mümkünse yorum dahi yapmamalıdır kanısındayım. olay yargıda. herkes eteğinde olan taşları dökecektir süreç içerisinde. kim nasıl bedel ödemesi gerekiyorsa da ödemelidir. gerek yargı gerek maalesef sırtlan medya önünde. bedel ödeyenler bizim canımızı yaksa dahi.
sonuç olarak, konu ile ilgili tüm medya söylemleri de kulübümüz profesyonelleri tarafından dikkatle takip edilerek, galatasaray markasını zedeleyen en küçük ifade dahi hem basın açıklaması hem de hukuki yollarla derdest edilmelidir. fetö konusunda da bu tür şaklabanlıkları, kurumsal düzeyde uzun süreye ciddiye almadık. bir yalanı milyonlarca kez tekrarlayarak gerçekmiş gibi köpürttüler.
her salatalığa işine gelen tuzlukla koşanlar var medyada. fatih altaylı ve lube ayar gibi isimlerin söylemleri malum. bunların farklı versiyonlarıyla geçmişte de karşılaştık. fetö konusunda da benzer bir çamur atma söz konusu yıllardır malumunuz. bazı renktaşlarımız dahi galatasarayımız üzerinden yaklaşıyor konuya. üzerinde durduğum nokta burası.
olayda bahsi geçen kişiler, ünal aysal’ın ifadesiyle eski galatasaray elemanı. biliyorum özellikle fatih terim özelinde bu ifade ağır geliyor çoğumuza. ancak kurumsal ve hukuki olarak durum bu kadar net. hiçbir kurum, personellerinin kişisel eylemleriyle yargılanamaz. herhangi bir konuya müdahil edilemez. ilgili fon yada adı her neyse yatırım aracında da örneğin takımımızın hisselerine yatırım yapma, yöneticilerimizden birinin yada birkaçının konuya müdahili gibi bir detay yok.
fatih terim hocamızın içine düştüğü durum konusunda üzgünüm. gerek sosyal medyada gerek farklı ortamlarda fatih hocamıza gönül bağımız nedeniyle olaya ilişkin korumacı bir yaklaşım gözlemliyorum. ancak bunu yaparken camiamızı da işin içine çekiyoruz ister istemez. baki olan galatasaraydır. bu nedenle en aşağıdan en yukarıya hiçbir galatasaray ferdi konuyu içselleştirmemeli, mümkünse yorum dahi yapmamalıdır kanısındayım. olay yargıda. herkes eteğinde olan taşları dökecektir süreç içerisinde. kim nasıl bedel ödemesi gerekiyorsa da ödemelidir. gerek yargı gerek maalesef sırtlan medya önünde. bedel ödeyenler bizim canımızı yaksa dahi.
sonuç olarak, konu ile ilgili tüm medya söylemleri de kulübümüz profesyonelleri tarafından dikkatle takip edilerek, galatasaray markasını zedeleyen en küçük ifade dahi hem basın açıklaması hem de hukuki yollarla derdest edilmelidir. fetö konusunda da bu tür şaklabanlıkları, kurumsal düzeyde uzun süreye ciddiye almadık. bir yalanı milyonlarca kez tekrarlayarak gerçekmiş gibi köpürttüler.