• 723
    galatasaray taraftarının "fatih terim ile çok kötü bir sezon geçirdik ve hoca o sezon içinde de, o sezona gelinceye kadar da gönderilmeyi çoktan hak etmişti" diyememek için, türlü bahanelerin arkasına sığındığı ve sırf fatih terim'i eleştirememe hastalığından dolayı kabullenemediği maçlardan birisi. bu tarz durumlara konu olan maçlar ve dönemler 2019-2020 ve 2020-2021 sezonunda da bolca vardı ama 2021-2022 sezonu bahane bulma ve fatih hocayı pirüpak ilan edip, sezonun bütün rezilliğini burak elmas'ın ve domenec torrent'in üzerine yıkma konusunda taraftarın bir kısmının unutulmaz, olağanüstü bir uğraş verdiği bir dönemdi. bu gerçeklikten kopuk, bir takıntı haline gelmiş uğraş, bazı arkadaşlarda bugün de devam ediyor.

    bütün sezonu neredeyse statta geçirmiş biri olarak ben kendi gerçeklerimi ifade edeyim; sezonu 5 yiyerek açtığımız psv maçından, antalya beraberliği ile bitirdiğimiz güne kadar istisnalar hariç berbat bir futbol oynadık yıl boyunca. şampiyonlar ligi ön elemesine kadar planlama, gençleşme gibi kelimeleri ağzına almayan ve yönetimden ghezzal'ı, rosier'i, elneny'i, stanciu'yu isteyen fatih hoca da ağustos ayında birden gençleşme ve projelendirme sevdalısı oldu. biz de bunu bir güzel yedik. 2021-2022 sezonunda domenec torrent tercihinin saçmalığı, torrent ile işlerin yoluna koyulamaması ne kadar büyük hata ise; fatih hocanın da kurduğu kadro, sergilediği teknik adamlık, oynattığı oyun en az elmas kadar, torrent kadar hatalıdır. en az diyorum insanları kırmamak için, aslında doğrusu çok daha fazla hatalı olduğudur. galatasaray 2003-2004, 2010-2011 ve 2015-2016 sezonlarından çok daha beter bir yıl geçirmiştir. 8 ocak 2022 akşamı fatih terim zaten son 10 maçında sadece 1 galibiyet almış bir galatasaray bırakmıştı, sezonunun devamında torrent'in işleri toparlayamaması terim'i aklamaz. torrent berbat bir tercihti ama zaten mahvolmuş, bitmiş bir galatasaray'ın başına gelmişti. o takımı kuran, o takım ile ligde 13.sırada yer alan hocayı aklamak için çaba harcamam ben. yok ligde fener'in 5 puan gerisindeymişiz, yok avrupa liginde gruplardan çıkmışız, yok hakemler ezmiş, bunlar benim gözümde hikaye. boş bahane. gerçek ise şu; 8 ocak 2022 akşamı 20 lig maçının sonunda 27 puan toplamış ve 1,35 puan ortalamasına sahip galatasaray. berbat bir futbol oynayan ve ligde 13.sırada olan galatasaray.

    yine statta olduğum ve bu başlığın konusu olan 21 kasım 2021 akşamına geleyim. 10 kişi kalmış fenerbahçe'ye 50 bin taraftarımızın önünde yenilmek fiyaskodur. o akşam yaşanan rezalettir. hakem makem bahane. irfan can kahveci'nin pası ile mesut özil'in attığı golde faul falan yok. her maç içinde, sahanın her yerinde; top kapmak için olan yüzlerce ikili mücadeleden bir tanesi sadece o pozisyon. irfan ikili mücadelede güçlü kaldı, kerem ise faul almaya çalıştı. böyle bir pozisyonun peşinden faul diye sızlanmak bile, o sezon galatasaray futbol takımının taraftarını ne kadar çaresiz bıraktığını gösterir. diagne'nin iptal edilen golü ile bu pozisyonun zerre ilgisi yok; gol önümde oldu, diagne pozisyon almak için rakibini önce kolundan çekti sonra da bütün gücüyle itti. çevremdekiler "gol" diye sevinirken, ben zerre sevinmedim. çünkü gol değildi. fauldü. doğru bir karar ile iptal edildi. "galatasaray'ı katletti" denilen hakem iptal edilen golden sonraki dakikalarda fenerbahçe'yi ikinci sarı karttan 10 kişi bıraktı ki, her iki sarı kart da baya tartışmaya açıktır. aynı bizi "katleden" hakem, hadi gelin doğruları konuşalım, maçın ilk yarısında marcao'yu oyundan atmadı. marcao ikinci yarıda da çok sert oynamasına rağmen oyundan atılmadı. hakem o gün özetle faul olmayan bir golü verdi, faul olan bir golü iptal etti, fenerbahçe'yi sahada 10 kişi bıraktı, iki kere kırmızı kart görmesi gereken marcao'yu oyundan atmadı ve evet, son dakikada berkan kutlu-serdar dursun pozisyonuna penaltı çalmadı. çalabilirdi, hata yaptı. ama maça dair tabloya bütün olarak baktığımızda, bizi falan ezmedi. hayal dünyasında yaşamanın, olmayan şeylere olmuş gibi inanmanın ve daha kötüsü insanları da inandırmaya çalışmanın kimseye bir faydası yok.

    herkes bildiği yoldan gitmeye devam edecektir muhtemelen ama ben yine de söyleyim: 2021-2022 sezonundan veya öncesinden destansı hikayeler, kahramanlıklar ve robin hood figürler çıkartmaya çalışmayalım. yok çünkü böyle bir şey. fatih hoca ile formsuz geçirdiği iki sezonun ardından 2021-2022'ye hiç başlanmaması gerekirdi; başlandı, çok büyük bir hata yapıldı. hoca çünkü futbolun gerçeklerinden kopmuş bir durumdaydı. tartışmadığı başkan, çarpışmadığı yönetici, hayali savaşlar ilan etmediği karşıt figürler kalmamıştı. iç düşmanlar, dış düşmanlar, spor servisi müdürleri, gazeteciler, gazetelerin ve kanalların reklam departmanları, hakemler vs. saha içindeki kötü futbolun üstünü örtmek adına 2019-2020 sezonundan itibaren fatih hocanın kullanmadığı bir malzeme yoktu. sürekli bir kaos, sürekli bir huzursuzluk hakimdi camiada. 2021-2022 sezonunda da bir-iki istisna hariç, çok kötü bir kadro kurdu hoca. çok kötü bir futbol oynattı. sezonun genelinde de çok kötüydük, 21 kasım 2021 akşamı da çok kötüydük. domenec torrent fatih terim'den 1,35 puan ortalamasına sahip, son 10 maçında 1 galibiyet almış ve 13.sırada olan bir takım devraldı; 13.sırada da takımı okan hocaya bıraktı. bir şeyi değiştirmedi, bir yanlışı düzeltmedi torrent ama her şeyi mahveden de o değildi. okan hoca imza attığı ilk günden itibaren de, buradaki bazı üyelerin aksine, 2021-2022 sezonunu "çok başarısız" ve "tramva" gibi ifadelerle tanımladı. o takımı çok büyük oranda dağıttı, değiştirdi. o sezon özelinden veya o sezon icat edilen 3 yıllık planlama kavramı üzerinden kimseye bir paye vermedi. verilecek bir paye de yoktu zaten. gerçeklerle yüzleşmek istemeyenlere söylediklerim saçmalık gelebilir, her bir cümlem için de kendilerince üretecekleri mazeret de vardır muhtemelen ama bu doğruları değiştirmeyecektir. kabullenilirse iyi olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın