7095
ıcardi'nin gol sezgisinin ve oyun aklının yükselttiği ve yıldız yaptığı futbolcumuz. tıpkı 2014-2015'te, yani sneijder'den en yüksek verimi aldığımız sezonda, wesley'nin o'na yakın oynayan yasin öztekin'i yıldız yapması gibi. yasin kerametin wesley'de değil, kendisinde olduğunu sanmış ve ilerleyen yıllarda sahada asker gibi değil, komutan gibi takılmıştı. ama sneijder'in performansı düşünce, yasin'in de bütün defoları ortaya çıkmıştı ama o egosu yüzünden bunu asla kabul edememişti. tıpkı bugünkü kerem aktürkoğlu gibi. yok sol kanat, yok forvet arkası, yok arkasında oynayan bek; bunların hepsi hikaye. ıcardi sakatlıktan sebep sallanınca, bugüne kadar sırtına aldığı ve yıldız yaptığı kerem'i taşıyamamaya başladı. kerem'in de oyun içi bütün defoları ortaya çıktı. kerem de tıpkı yasin gibi kerameti kendisinde gördüğü için, sahada takımın tartışılmaz komutanı edasında takılmaya devam etmekte. ama kerem bir açıdan çok şanslı, 8 senede galatasaray taraftarı çok değişti. yasin'in veya bir başkasının saha içinde havalandığını ve bunun takıma zarar verdiğini eskiden taraftar çok çabuk görür ve oyuncunun kendine çekidüzen vermesini isterdi. oyuncuyu pamuklara sarmazdı, oyuncunun egosunu ve kibirini daha da şişirecek popülist bir korumacılığın içerisine girmezdi. akılcıl davranırdı. kendisine çekidüzen vermeyen ve bildiğinden şaşmayan da giderdi. yasin gibi, burak gibi. şimdikiler başta kerem olmak üzere çok şanslı. sahada ne yaparsa yap; çok kolay gol pozisyonlarını birebir aynı tercihlerle bir inat uğruna defalarca heba et, çok basit pasları vereme, saha içerisinde en ufak bir hatasında herkese diklenebil ama kimse sana ağzını açamasın, sen kendin de en ufak bir özeleştiri yapma vs. sınırsız özgürlüğü var adamın. saha içinde de, saha dışında da. kerem'e hem saha içinde hem saha dışında sağlanan bu imtiyazın, oyuncuya sadece zarar verdiğini ve oyuncuyu gerçeklerden uzaklaştırıp anlamsız bir kibirin içine ittiğini göremiyoruz. idrak edemiyoruz. her maç sahada olan bir hücum oyuncusunun, inatla kaçırmaya devam ettiği halde, sırf gol pozisyonuna giriyor diye övülmesi dogru bir tutum ise; ocak 2016'da burak yılmaz'ın günahı neydi? burak kerem'den çok daha fazla gol pozisyonuna giren ve çok daha yüksek yüzdede gol ile bitiren bir oyuncuydu üstelik, o niye tepki almıştı? veya kerem'in bugünkü dokunulmazlığının sebebi ne? bunları sorduğun veya konuşmak istediğin zaman başkalarının ekmeğine yağ süren galatasaray düşmanı yaftasını yiyorsun anında. değişen tek şey de bu zaten; kerem'in dokunulmazlığının sebebi de bu. eskiden asla ve asla böyle değildi ve çok daha doğruydu o zamanki tutum. şimdi moda başka ve ben üzülerek söylüyorum ki bu modaya hiçbir zaman ayak uydurmayacağım. kusuruma bakılmasın.