• 812
    yine oyun kimliğimizden ve anlayışımızdan ödün vermeden, içeride nasıl oynadıysak deplasmanda da öyle oynadığımız, sahada varlığımızı rakibe hissettirdiğimiz ve oyunumuzu kabul ettirdiğimiz bir 90 dakika oldu. maç öncesi belki milyonlarca taraftar "3-4 tane yeriz abi yeaa" derken maçın belli bir bölümünde gerçekten de kazanabileceğimize inandık. hem okan hoca hem takım, bizi ve milyonları buna inandırabildi. şu bile bence, büyük bir kazanım.

    oynadığımız 2 bayern maçından** daha farklı mağlubiyetler ve heves kırıcı, özgüven kırıcı skorlarla ayrılabilirdik ve bana göre bayern maçlarının en büyük tehlikesi de buydu. lakin biz tam tersi, bu maçlardan özgüven kazanarak, kendimize inanarak ayrılmayı başardık, 0 puan almış olsak bile.

    çünkü belki 180 dakika savunma yapsak da bu maçları 0 puanla bitirecektik fakat biz oynayarak, rakibi boğarak, kendi oyunumuzu rakibe kabul ettirerek bu maçları geçirdik ve sonucunda da hem rakibin saygısını kazandık, hem övgüler aldık, hem gurur duyduk hem de takımın bayern'e karşı neler yapabileceklerini görmüş olmalarından ötürü özgüveni yükseldi.

    o yüzden gururluyum.
    elbette torreira'nın golünde ofsayt olmasa ve 1-0 öne geçsek veya harry kane'nin golünde 218 kere izlenen var'dan ofsayt kararı çıksa ve son dakikalara 0-0 girsek neler olurdu görmek ve yaşamak isterdim lakin bayern'e karşı gücümüz ve nefesimiz buraya kadarmış.

    ben inanıyorum ki takım bu gruptan alnı ak, başı dik bir şekilde çıkacak.
    ne manu ne de kopenhag, bizi durdurabilecek takımlar olduğunu düşünmüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın