955
size all or nothing tottenham belgeselinin 9. bölümünün başlarında tanık olabileceğiniz bir sahneden bahsedeceğim.
kazanılan west ham maçı sonrası gazetecilerden biri mourinho'ya "maçı galibiyetle bitirdiğiniz halde oynamayan bir oyunucu hakkında soru soracağım için özür dilerim. tanguy ndombele'nin ısınma hareketleri yapmadığını farkettim.tanguy maçlarda oynamamaya razı mı ?" şeklinde bir soru yöneltir.
(bu sırada da ekranlara soruyu duyan ndombele'nin mimikleri yansır. tanguy hafif hafif sırıtmaktadır.)
mourinho ise soruya cevap olarak "maça 12, 13 oyuncu ile başlayamam.takım için en iyisini istiyorum. bazen ilk tercihim olmayan oyuncularımdan özür dilerim ama işimi en iyi şekilde yapmam lazım." diyor.
( mourinho bu sözleri söylerken kamera tekrardan tanguy'a dönüyor ve onun da utangaç ve gergin bir tavırla sağ sola baktığı görülüyor.)
ardından belgesel tanguy olayına mercek tutuyor. tottenham'ın o zamana kadar yapmış olduğu en büyük transfer olduğunun altı çiziliyor ve en iyi arkadaşı olan moussa sissokko'nun ona yardımcı olduğu söyleniyor. belgesel o kadar iyiki görüntüler bir anda moussa ve tanguy'un özel görüşmesine geçiyor. moussa, tanguy'a çok çalışması gerektiğini ve pes etmemesi gerektiğini söylüyor. ancak tanguy utangaç bir tavırla ailesini özlediğinden ve sakatlığın onu etkilediğinden bahsediyor.
bununla da bitmiyor. kulüp direktörü daniel levy , oyuncu irtibat sorumlusu roberto balbontin ve tanguy'un bulunduğu üçlü görüşmeden sahne veriliyor. daniel gerçekten iyi bir insan ve kulüpte her şeyi o yönetiyor, ayrıca ndombele'ye verilen 65 milyon sterlinin sorumlularından biri. roberto ise sanırım bir psikolog ve 4 dil biliyor. bu görüşmede her ikisi de çok pozitif ve sakin. amaçları futbolcuya yol göstermek. lisedeki hatıralarından falan bahsedip tanguy'a ilham vermek istiyorlar. yemin ederim hayatımda böyle yol gösterici insanlar olsa nerelere gelmiştim diyebilirim. ama buna rağmen tanguy, görüşme esnasında tamamıyla dağılmış ve aşırı sıkıntılı görünüyordu.
son olarak belgeselde tanguy konusu mourinho'nun yeteneğiniz varsa her şey olabilir sözüyle kapanıyor.
açıkçası bu futbolcu için bir çok şey yapılmış ve denenmiş. ingiltere, türkiye'ye göre çok ağır bir atmosfer. londra daha ciddi bir şehir. baskı daha fazla. gözlemlediğim kadarıyla mourinho da okan buruk'a göre daha talepkar ve sert bir hoca. 65 milyon sterlin ise basit bir kiralama ücretinden daha büyük dert. istanbul'da işler değişir mi bilmem ama şu ana kadar işler n'dombele adına sarpa sarmıyor da diyemeyiz.
kazanılan west ham maçı sonrası gazetecilerden biri mourinho'ya "maçı galibiyetle bitirdiğiniz halde oynamayan bir oyunucu hakkında soru soracağım için özür dilerim. tanguy ndombele'nin ısınma hareketleri yapmadığını farkettim.tanguy maçlarda oynamamaya razı mı ?" şeklinde bir soru yöneltir.
(bu sırada da ekranlara soruyu duyan ndombele'nin mimikleri yansır. tanguy hafif hafif sırıtmaktadır.)
mourinho ise soruya cevap olarak "maça 12, 13 oyuncu ile başlayamam.takım için en iyisini istiyorum. bazen ilk tercihim olmayan oyuncularımdan özür dilerim ama işimi en iyi şekilde yapmam lazım." diyor.
( mourinho bu sözleri söylerken kamera tekrardan tanguy'a dönüyor ve onun da utangaç ve gergin bir tavırla sağ sola baktığı görülüyor.)
ardından belgesel tanguy olayına mercek tutuyor. tottenham'ın o zamana kadar yapmış olduğu en büyük transfer olduğunun altı çiziliyor ve en iyi arkadaşı olan moussa sissokko'nun ona yardımcı olduğu söyleniyor. belgesel o kadar iyiki görüntüler bir anda moussa ve tanguy'un özel görüşmesine geçiyor. moussa, tanguy'a çok çalışması gerektiğini ve pes etmemesi gerektiğini söylüyor. ancak tanguy utangaç bir tavırla ailesini özlediğinden ve sakatlığın onu etkilediğinden bahsediyor.
bununla da bitmiyor. kulüp direktörü daniel levy , oyuncu irtibat sorumlusu roberto balbontin ve tanguy'un bulunduğu üçlü görüşmeden sahne veriliyor. daniel gerçekten iyi bir insan ve kulüpte her şeyi o yönetiyor, ayrıca ndombele'ye verilen 65 milyon sterlinin sorumlularından biri. roberto ise sanırım bir psikolog ve 4 dil biliyor. bu görüşmede her ikisi de çok pozitif ve sakin. amaçları futbolcuya yol göstermek. lisedeki hatıralarından falan bahsedip tanguy'a ilham vermek istiyorlar. yemin ederim hayatımda böyle yol gösterici insanlar olsa nerelere gelmiştim diyebilirim. ama buna rağmen tanguy, görüşme esnasında tamamıyla dağılmış ve aşırı sıkıntılı görünüyordu.
son olarak belgeselde tanguy konusu mourinho'nun yeteneğiniz varsa her şey olabilir sözüyle kapanıyor.
açıkçası bu futbolcu için bir çok şey yapılmış ve denenmiş. ingiltere, türkiye'ye göre çok ağır bir atmosfer. londra daha ciddi bir şehir. baskı daha fazla. gözlemlediğim kadarıyla mourinho da okan buruk'a göre daha talepkar ve sert bir hoca. 65 milyon sterlin ise basit bir kiralama ücretinden daha büyük dert. istanbul'da işler değişir mi bilmem ama şu ana kadar işler n'dombele adına sarpa sarmıyor da diyemeyiz.