563
zamanında ben de gevşetilmiş yabancı sınırını savundum ama gelinen nokta çok bariz bir şekilde bakış açımızın dar olduğunu gösteriyor. belki de sadece galatasaray'ı düşünüyorduk, belki de kalitesi tartışmalı olan 5-6 yerli futbolcuyu artık kadromuzda görmek istemiyorduk. ama madolyonun öteki yüzü de vardı. türk futbolundaki temel sıkıntı yabancı sınırı olmadığı gibi sadece yabancıyı serbest bırakmanın kara listede olan müflislere daha çok kredi kullandırmak gibi bir imkan verdiği de aşikar. sonuç ne? daha çok batıyorsun. müflisin geliri zaten yoktu, yayın hakları gelirleri bir dönemliğine arttı, sonra hemen azaldı ve siz ona bu kuralla istediğin gibi harca diyorsunuz. aslında öyle demiyorsunuz ama denetleme yok ve muhatabın niyeti bozuk. olay kesinlikle yanlış yöne gitti.
mr. manager diye youtube kanalı var. oradan izleyebilirsiniz. son 10 yılda batan o kadar çok anadolu kulübü var ki. bu anadolu kulüpleri bir de taraftarı olan kulüpler. hepsinin ortak özelliği soyulmuş olmaları. her sene 20 adam alıp 10 adam göndermişler. o aldıkları 20 tane adam bir kalite artışına sebep olmamış. artmışsa bile uzun vadede verdiğinizi geri vermemiş. muhtemelen bonservisler, ücretler hep döviz üzerinden. döviz de 15-20 katına çıktı. battıkça battı adamlar. bankalar da devlet de o kulüplere fenerbahçe-galatasaray gibi davranmıyor, o borçları düzenlemiyor ve tolere etmiyor. doğru düzgün sponsorluk yok. bilinçli bir taraftar baskısı yok. siyaset-mafya zaten bu işin içerisinde, ispatlayamam ama kara para aklamanın en güzel yollarından birisinin kulüpleri kullanmak olduğu söylenebilir. sadece 1 transfer döneminden bile batan kulüpler var. hepsinin de hayali şu anki adana demirspor gibi olmaktı. ama adana demirspor'dan sadece 2-3 tane oldu. diğerleri bursaspor oldu. anadolu şu anda ölü kulüpler mezarlığı gibi. yaşayan ölüler de var, tek farkları şu anda küme düşmemeleri. küme düştükleri gibi tepetaklak gidecek en az 6-7 kulüp sayarım.
bugün galatasaray bile uefa'ya 21 kişilik liste verdi. 4 tane altyapı oyuncusu boş. galatasaray 10 senedir iyi kötü scouting sistemiyle transfer yapmaya çalışan, altyapısı en iyi birkaç türk kulübünden biri. galatasaray bile kendi ihtiyacı için oyuncu üretmekten imtina ediyor. çünkü başarıya daha kısa yollardan gitmenin yollarını arıyor. galatasaray'da başarı baskısı çok, bence yine yanlış yapıyoruz ama en azından altyapı oyuncularının neden oynamadığı hakkında bir gerekçemiz var. peki ya anadolu kulüpleri? hangisinden şampiyonluk bekleniyor da her sene en az 10 oyuncu transfer ediyorlar? neden oyuncu üretmek ve satmak gibi temel stratejileri yok? bu kulüpler sürekli zarar etmelerine rağmen niçin var olmakta ısrar ediyorlar? mantıklı olan kar etmek için yaşıyor olmaları. belçika'yı, hollanda'yı, portekiz'i, fransa'yı geçtim. italyan kulüplerinin yarısı bile şampiyonluk için oynamadıklarından dolayı tamamen kar etme üzerinden kendini konumlandırıyor. udinese, sassuolo, empoli, bologna, verona, bunların bir boy büyüğü atalanta. bakınız altyapı yine kötü ama scouting iyi işliyor. her sene kar et, dişli bir takım oluştur ve aşama aşama büyümeye çalış. yaptıkları bu. ama bizde örnekleri yok işte. kaldırdık yabancı sınırını adamlara, hepsi kendini fenerbahçe zannetti. bir ara anadolu'da eto'olar robinholar kulüp kulüp dolaşıyordu. ve bunun adı da vizyondu, büyük başkan oluyordun. önder özen'i bu yüzden haklı buluyorum. 14 yabancı geldi gelmesine de sıfır planlama, sıfır denetleme, zaten fatih hoca gibi gittiği gibi başka şeylere de hemen geçiş. art niyetli, beceriksiz, vizyonsuz adamlara bu kadar rahatlık vermeyeceksin. bu kulüplere saha zeminleri konusunda bile inisiyatif vermeyeceksin. bu işler bu topraklarda hep tepeden inme oldu, yine öyle olmalı. ama sağolsun federasyonumuz kendi sorumluluğunda olan bir stadın zeminine bile bakmıyor, bir de ona makyaj yapıp insanları kendine güldürüyor. biz kime laf anlatıyoruz. federasyon play-off diyor, yayın gelirleri düşük diyor ama gerçek sebeplerle asla ilgilenmiyor. bu ülkede umutsuz bir vakadır futbol. galatasaray'ın en büyük düşmanı da bu vasatlıktır. istediğin kadar kaliteli kadro oluştur bir hafta istanbulspor'la oynayıp ertesi hafta manchester united'le oynarsan seviyeni de konumlandıramıyorsun. yalpalıyoruz biz de, olacak o kadar.
mr. manager diye youtube kanalı var. oradan izleyebilirsiniz. son 10 yılda batan o kadar çok anadolu kulübü var ki. bu anadolu kulüpleri bir de taraftarı olan kulüpler. hepsinin ortak özelliği soyulmuş olmaları. her sene 20 adam alıp 10 adam göndermişler. o aldıkları 20 tane adam bir kalite artışına sebep olmamış. artmışsa bile uzun vadede verdiğinizi geri vermemiş. muhtemelen bonservisler, ücretler hep döviz üzerinden. döviz de 15-20 katına çıktı. battıkça battı adamlar. bankalar da devlet de o kulüplere fenerbahçe-galatasaray gibi davranmıyor, o borçları düzenlemiyor ve tolere etmiyor. doğru düzgün sponsorluk yok. bilinçli bir taraftar baskısı yok. siyaset-mafya zaten bu işin içerisinde, ispatlayamam ama kara para aklamanın en güzel yollarından birisinin kulüpleri kullanmak olduğu söylenebilir. sadece 1 transfer döneminden bile batan kulüpler var. hepsinin de hayali şu anki adana demirspor gibi olmaktı. ama adana demirspor'dan sadece 2-3 tane oldu. diğerleri bursaspor oldu. anadolu şu anda ölü kulüpler mezarlığı gibi. yaşayan ölüler de var, tek farkları şu anda küme düşmemeleri. küme düştükleri gibi tepetaklak gidecek en az 6-7 kulüp sayarım.
bugün galatasaray bile uefa'ya 21 kişilik liste verdi. 4 tane altyapı oyuncusu boş. galatasaray 10 senedir iyi kötü scouting sistemiyle transfer yapmaya çalışan, altyapısı en iyi birkaç türk kulübünden biri. galatasaray bile kendi ihtiyacı için oyuncu üretmekten imtina ediyor. çünkü başarıya daha kısa yollardan gitmenin yollarını arıyor. galatasaray'da başarı baskısı çok, bence yine yanlış yapıyoruz ama en azından altyapı oyuncularının neden oynamadığı hakkında bir gerekçemiz var. peki ya anadolu kulüpleri? hangisinden şampiyonluk bekleniyor da her sene en az 10 oyuncu transfer ediyorlar? neden oyuncu üretmek ve satmak gibi temel stratejileri yok? bu kulüpler sürekli zarar etmelerine rağmen niçin var olmakta ısrar ediyorlar? mantıklı olan kar etmek için yaşıyor olmaları. belçika'yı, hollanda'yı, portekiz'i, fransa'yı geçtim. italyan kulüplerinin yarısı bile şampiyonluk için oynamadıklarından dolayı tamamen kar etme üzerinden kendini konumlandırıyor. udinese, sassuolo, empoli, bologna, verona, bunların bir boy büyüğü atalanta. bakınız altyapı yine kötü ama scouting iyi işliyor. her sene kar et, dişli bir takım oluştur ve aşama aşama büyümeye çalış. yaptıkları bu. ama bizde örnekleri yok işte. kaldırdık yabancı sınırını adamlara, hepsi kendini fenerbahçe zannetti. bir ara anadolu'da eto'olar robinholar kulüp kulüp dolaşıyordu. ve bunun adı da vizyondu, büyük başkan oluyordun. önder özen'i bu yüzden haklı buluyorum. 14 yabancı geldi gelmesine de sıfır planlama, sıfır denetleme, zaten fatih hoca gibi gittiği gibi başka şeylere de hemen geçiş. art niyetli, beceriksiz, vizyonsuz adamlara bu kadar rahatlık vermeyeceksin. bu kulüplere saha zeminleri konusunda bile inisiyatif vermeyeceksin. bu işler bu topraklarda hep tepeden inme oldu, yine öyle olmalı. ama sağolsun federasyonumuz kendi sorumluluğunda olan bir stadın zeminine bile bakmıyor, bir de ona makyaj yapıp insanları kendine güldürüyor. biz kime laf anlatıyoruz. federasyon play-off diyor, yayın gelirleri düşük diyor ama gerçek sebeplerle asla ilgilenmiyor. bu ülkede umutsuz bir vakadır futbol. galatasaray'ın en büyük düşmanı da bu vasatlıktır. istediğin kadar kaliteli kadro oluştur bir hafta istanbulspor'la oynayıp ertesi hafta manchester united'le oynarsan seviyeni de konumlandıramıyorsun. yalpalıyoruz biz de, olacak o kadar.