16321
yüz pozisyona girip atamadığımız maçta kötü oynadığımızı yazan, 60 maç oynayacağımız sezonda, temposunu rakibin seviyesine göre ayarladığımız maçta, rakibi ciddiye almadığımızı yazan insanların bulunduğu sözlük.
(bkz: 26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçı)
herkes her şeyi bilmek zorunda değil. kendi adıma dünün en negatif olayı maç berabere iken lakayt bir penaltı atılmasıdır, ancak onun dışında planlı biçimde mücadelesini sürdüren bir takım gördüm sahada. bu kadar pozisyona girilen maçta merkez orta sahadan başlayıp herkese çöp muamelesi çekilmesi çok acıklı bir durum. sözlük öyle bir hal aldı ki 4 farkın altında kazandığımız herhangi bir galibiyet, galibiyet değil rakibin hediyesi olarak görülmeye başlandı. o kadar öfkeleniyorum ki böyle negatif yazılara anlatamam. galatasarayı izlemek benim için sonucundan bağımsız bir mutluluk sebebi. 90 dakika boyunca sonucu ne olursa olsun tutkusunu duyduğum bir takımın oyununda heyecanlanmak benim bu işten karım. hal böyleyken okuduğum mesnetsiz, negatif yorumlar bütün bu pozitif duyguların üzerine bir kalıp bırakıp gitmek oluyor. bu duyguyu eminim ki tek yaşayan ben değilim. galatasaray'ın olayı salt galip gelmek değil. elbette hepimiz başarıları ile mutlu oluyoruz, ancak bu takımı tutanların bir kısmının avrupa'da alınan bir dolu mağlubiyetlerin arasında alınan bir sparta prag galibiyetinde yaşanan coşkunun, ülke çapındaki mutluluk sayesinde galatasaraylı olduğunu unutmayın. bir dolu başarısızlık arasında açan çiçek gibi bir galibiyetin mutluluğunda, düşüp kalkarak geçen sürecin ufak meyvelerinde bu takımın taraftar kazandığını unutmayın. bu mutluluğu bizden esirgemeyin.
günümüzde galatasaray ligin en iyi istatistik yapan takımı, sonucunu da görüyoruz. sonuca gitmek istiyoruz ve gidiyoruz, avrupa oyununa intibak sağlamak için de çaba sarf ettiği belli takımın. hal böyleyken gündelik yangınlar ile sadece yazan bireylerin egosu tatmin oluyor.
(bkz: 26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçı)
herkes her şeyi bilmek zorunda değil. kendi adıma dünün en negatif olayı maç berabere iken lakayt bir penaltı atılmasıdır, ancak onun dışında planlı biçimde mücadelesini sürdüren bir takım gördüm sahada. bu kadar pozisyona girilen maçta merkez orta sahadan başlayıp herkese çöp muamelesi çekilmesi çok acıklı bir durum. sözlük öyle bir hal aldı ki 4 farkın altında kazandığımız herhangi bir galibiyet, galibiyet değil rakibin hediyesi olarak görülmeye başlandı. o kadar öfkeleniyorum ki böyle negatif yazılara anlatamam. galatasarayı izlemek benim için sonucundan bağımsız bir mutluluk sebebi. 90 dakika boyunca sonucu ne olursa olsun tutkusunu duyduğum bir takımın oyununda heyecanlanmak benim bu işten karım. hal böyleyken okuduğum mesnetsiz, negatif yorumlar bütün bu pozitif duyguların üzerine bir kalıp bırakıp gitmek oluyor. bu duyguyu eminim ki tek yaşayan ben değilim. galatasaray'ın olayı salt galip gelmek değil. elbette hepimiz başarıları ile mutlu oluyoruz, ancak bu takımı tutanların bir kısmının avrupa'da alınan bir dolu mağlubiyetlerin arasında alınan bir sparta prag galibiyetinde yaşanan coşkunun, ülke çapındaki mutluluk sayesinde galatasaraylı olduğunu unutmayın. bir dolu başarısızlık arasında açan çiçek gibi bir galibiyetin mutluluğunda, düşüp kalkarak geçen sürecin ufak meyvelerinde bu takımın taraftar kazandığını unutmayın. bu mutluluğu bizden esirgemeyin.
günümüzde galatasaray ligin en iyi istatistik yapan takımı, sonucunu da görüyoruz. sonuca gitmek istiyoruz ve gidiyoruz, avrupa oyununa intibak sağlamak için de çaba sarf ettiği belli takımın. hal böyleyken gündelik yangınlar ile sadece yazan bireylerin egosu tatmin oluyor.