108
21. yüzyılda kendi evlerinde oynadıkları tüm şampiyonlar ligi maçlarının listesi aşağıdaki gibi olan takımdır. sırasıyla rakipleri ve aldıkları puanlar yazıyor.
şampiyonlar ligi 2006-2007 sezonu: celtic-3 manchester united-3 benfica-1
şampiyonlar ligi 2010-2011 sezonu: barcelona-1 rubin kazan-3 panathinaikos-3 chelsea-0
şampiyonlar ligi 2013-2014 sezonu: juventus-1 galatasaray-3 real madrid-0
şampiyonlar ligi 2016-2017 sezonu: leicester city-1 porto-1 club brugge-3
şampiyonlar ligi 2022-2023 sezonu: sevilla-1 borussia dortmund-1 manchester city-1
toplam karneleri 16 maç 6 galibiyet 8 beraberlik 2 mağlubiyet.
bu 16 maçın neredeyse yarısı dünyanın o dönemki en takımlarıyla, hatta 3 tanesi tarihin en iyi 10 takımından 3'üyle (2010-11 barcelona, 2013-14 real madrid ve 2022-23 manchester city).
bana kalırsa bu istatistiğin gösterdiği 2 temel nokta var;
1- her ne kadar her sezonun, hatta her maçın hikayesi farklı olsa da kopenhag deplasmanı bizim için çok çok zor geçmesi muhtemel bir maç, hatta maalesef muhtemelen favori çıkmayacağımız bir maç. hatta bu deplasman manchester united ve grubu domine etmesi beklenen bayern münih için bile zor bir deplasman. inancımız her zaman sonsuz ama beklentilerimizi de doğru ayarlamak, 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı'nda rahatlıkla vurup geçme ihtimalimizin 0'a yakın olduğu gerçeğini kabullenmek gerekiyor.
2- aynı dönemde (2006-2023 arası) bizim iç saha istatistiklerimiz 7 galibiyet 9 beraberlik 9 mağlubiyet şeklinde.
yani kopenhag'ın bu dönemde iç saha puan ortalaması 1.63 iken bizim ortalamamız 1.20 olmuş. aradaki devasa bütçe farklarına, bundan kaynaklı oyuncu kalitesi farklarına, taraftar desteği, stat atmosferi farklarına, torbalardan kaynaklı ortalama rakip gücü farklarına (kopenhag'ın rakipleri haliyle biraz daha zor) ve hep övündüğümüz avrupa geleneğimize rağmen adamlardan fark yemişiz. işin averaj kısmına hiç girmiyorum çünkü bizim evimizde 6 yediğimiz, 4 yediğimiz maçlar varken onlar 2 mağlubiyetlerini de 0-2'lik skorlarla almışlar.
bu kadar şeyin üstüne insanın aklına çeşit çeşit sorular geliyor. örneğin bizim stada cehennem diyorsak bunlarınkine ne dememiz gerekiyor? ya da bunlara gideceğimiz deplasmana kolay diyorsak bizim stada pankart olarak "welcome to hell" yerine "welcome to heaven" mı asmamız gerekiyor?
ama en önemli soru istatistikler hep aksini gösterirken nasıl hala bu kadar kibirli olup kendimizi dev aynasında görebiliyoruz? ayaklarımızın yere basması için daha ne kadar acı tecrübe yaşamamız gerekiyor? sezonun şu noktasında bu tip soruların cevaplarını aramak yersiz ve muhtemelen faydasız olsa da bir noktada bu iç hesaplaşmamızı camia olarak yapmamız gerekiyor.
şampiyonlar ligi 2006-2007 sezonu: celtic-3 manchester united-3 benfica-1
şampiyonlar ligi 2010-2011 sezonu: barcelona-1 rubin kazan-3 panathinaikos-3 chelsea-0
şampiyonlar ligi 2013-2014 sezonu: juventus-1 galatasaray-3 real madrid-0
şampiyonlar ligi 2016-2017 sezonu: leicester city-1 porto-1 club brugge-3
şampiyonlar ligi 2022-2023 sezonu: sevilla-1 borussia dortmund-1 manchester city-1
toplam karneleri 16 maç 6 galibiyet 8 beraberlik 2 mağlubiyet.
bu 16 maçın neredeyse yarısı dünyanın o dönemki en takımlarıyla, hatta 3 tanesi tarihin en iyi 10 takımından 3'üyle (2010-11 barcelona, 2013-14 real madrid ve 2022-23 manchester city).
bana kalırsa bu istatistiğin gösterdiği 2 temel nokta var;
1- her ne kadar her sezonun, hatta her maçın hikayesi farklı olsa da kopenhag deplasmanı bizim için çok çok zor geçmesi muhtemel bir maç, hatta maalesef muhtemelen favori çıkmayacağımız bir maç. hatta bu deplasman manchester united ve grubu domine etmesi beklenen bayern münih için bile zor bir deplasman. inancımız her zaman sonsuz ama beklentilerimizi de doğru ayarlamak, 12 aralık 2023 kopenhag galatasaray maçı'nda rahatlıkla vurup geçme ihtimalimizin 0'a yakın olduğu gerçeğini kabullenmek gerekiyor.
2- aynı dönemde (2006-2023 arası) bizim iç saha istatistiklerimiz 7 galibiyet 9 beraberlik 9 mağlubiyet şeklinde.
yani kopenhag'ın bu dönemde iç saha puan ortalaması 1.63 iken bizim ortalamamız 1.20 olmuş. aradaki devasa bütçe farklarına, bundan kaynaklı oyuncu kalitesi farklarına, taraftar desteği, stat atmosferi farklarına, torbalardan kaynaklı ortalama rakip gücü farklarına (kopenhag'ın rakipleri haliyle biraz daha zor) ve hep övündüğümüz avrupa geleneğimize rağmen adamlardan fark yemişiz. işin averaj kısmına hiç girmiyorum çünkü bizim evimizde 6 yediğimiz, 4 yediğimiz maçlar varken onlar 2 mağlubiyetlerini de 0-2'lik skorlarla almışlar.
bu kadar şeyin üstüne insanın aklına çeşit çeşit sorular geliyor. örneğin bizim stada cehennem diyorsak bunlarınkine ne dememiz gerekiyor? ya da bunlara gideceğimiz deplasmana kolay diyorsak bizim stada pankart olarak "welcome to hell" yerine "welcome to heaven" mı asmamız gerekiyor?
ama en önemli soru istatistikler hep aksini gösterirken nasıl hala bu kadar kibirli olup kendimizi dev aynasında görebiliyoruz? ayaklarımızın yere basması için daha ne kadar acı tecrübe yaşamamız gerekiyor? sezonun şu noktasında bu tip soruların cevaplarını aramak yersiz ve muhtemelen faydasız olsa da bir noktada bu iç hesaplaşmamızı camia olarak yapmamız gerekiyor.