724
fikstür belli olduğunda, direkt rakibimiz kopenhag ile içeride oynama avantajımızı ilk maçta kullanacak olmamız bana handikap olarak görünmüştü ki maalesef bu gerçek oldu. açıkçası kopenhag ile 3-4. maç haftalarında oynamayı isterdim. çünkü hem takımın daha hazır olmaması, hem tete-zaha-kerem-ziyech dörtlüsünü en efektif ve en doğru şekilde kullanma yolunu bulamamış olmamız, bu maça dair bende çekince yaratıyordu. evet, kazansaydık bunu müthiş bir avantaja çevirmiş olacaktık fakat öyle kolay olmuyor bu işler.
aslında maça da çok iyi başladık ve ön alanda ısıran, basan, isteyen takım görünümümüz sayesinde kaptığımız toplarla müthiş fırsatlar da yakaladık. icardi'nin 2 asisti kerem'in şanssız gününde olması nedeni ile yendi. üstüne bir de karambol golü yememiz, bizi bir tık daha geri düşürdü.
2. yarının başını ise çok dikkatli izleyememekle beraber, ne zaman göz ucuyla baksam topun kopenhag'da olduğunu gördüm. 2. golün geleceği bariz belliydi o yüzden.
yine de 2-0'a rağmen, böyle bir reaksiyon vermiş olmamız, 1 puan almaktan ziyade rakibin 3 puan almasını engellemiş olmamız bizim için kazanç. çünkü hem çok kaçırdık, hem de 2-0 geri düştük, buna rağmen son 4 dakikada puanı alabilmiş olmak takdire şayan.
maçın en iyilerinden biri kesinlikle sacha boey'du. defansta sağlam durması ve rakiplerin üzerine karabasan gibi çökmesi yetmezmiş gibi, bir de rakip kaleye tavana vuran muhteşem bir gol attı. tete de 1 gol 1 asistle adından söz ettirdi ve "ben burdayım" mesajı verdi.
fakat 2. yarıdaki kaotik futbolumuzu ben puanla ayrılmayı başarabilmiş olsak da beğenmedim. gole ihtiyacımız olduğu, rakip kaleyi abluka altına almamız gerektiği bölümde, yapabildiğimiz tek şey torreira, abdülkerim, oliveira ile buluşan topların kanata açılması ve kanat organizasyonlarıydı. kopenhag gibi 10 kişiyle neredeyse yayın oraya kadar çekilen takımlara karşı yaşadığımız rutin sorunu maalesef yine yaşadık. haliyle icardi de maç boyu kopenhag savunmasının içinde eriyip gitti.
sonuç olarak 2-0 geri düştüğümüz ve 20-25 dakikası hariç iyi oynamadığımız maçtan 1 puanla ayrılmak bizim adımıza iyi sonuç. eminim ki önümüzdeki maçlara dair bu kazanılan 1 puan çok daha büyük bir güç verecek bize.
aslında maça da çok iyi başladık ve ön alanda ısıran, basan, isteyen takım görünümümüz sayesinde kaptığımız toplarla müthiş fırsatlar da yakaladık. icardi'nin 2 asisti kerem'in şanssız gününde olması nedeni ile yendi. üstüne bir de karambol golü yememiz, bizi bir tık daha geri düşürdü.
2. yarının başını ise çok dikkatli izleyememekle beraber, ne zaman göz ucuyla baksam topun kopenhag'da olduğunu gördüm. 2. golün geleceği bariz belliydi o yüzden.
yine de 2-0'a rağmen, böyle bir reaksiyon vermiş olmamız, 1 puan almaktan ziyade rakibin 3 puan almasını engellemiş olmamız bizim için kazanç. çünkü hem çok kaçırdık, hem de 2-0 geri düştük, buna rağmen son 4 dakikada puanı alabilmiş olmak takdire şayan.
maçın en iyilerinden biri kesinlikle sacha boey'du. defansta sağlam durması ve rakiplerin üzerine karabasan gibi çökmesi yetmezmiş gibi, bir de rakip kaleye tavana vuran muhteşem bir gol attı. tete de 1 gol 1 asistle adından söz ettirdi ve "ben burdayım" mesajı verdi.
fakat 2. yarıdaki kaotik futbolumuzu ben puanla ayrılmayı başarabilmiş olsak da beğenmedim. gole ihtiyacımız olduğu, rakip kaleyi abluka altına almamız gerektiği bölümde, yapabildiğimiz tek şey torreira, abdülkerim, oliveira ile buluşan topların kanata açılması ve kanat organizasyonlarıydı. kopenhag gibi 10 kişiyle neredeyse yayın oraya kadar çekilen takımlara karşı yaşadığımız rutin sorunu maalesef yine yaşadık. haliyle icardi de maç boyu kopenhag savunmasının içinde eriyip gitti.
sonuç olarak 2-0 geri düştüğümüz ve 20-25 dakikası hariç iyi oynamadığımız maçtan 1 puanla ayrılmak bizim adımıza iyi sonuç. eminim ki önümüzdeki maçlara dair bu kazanılan 1 puan çok daha büyük bir güç verecek bize.