6
açıkçası doğru yönde bir adım olarak görüyorum. geçtiğimiz seçimlerde öğrendiğin en büyük şey ülkenin kaymak tabakasının ülkenin istek ve profilinden bihaber olmasıdır. iddia ediyorum ki tff'nin içerisinde, hamit dahil, hiç kimse ne tükiyedeki futbolu ne de avrupadaki futbolu takip ediyor. bu kopukluğu gidermek için doğru yönde bir çalışma olarak görüyorum.
ayrıca anadolunun patates tarlalarında bir maç yapmaktansa fenerle beşiktaşla her sene 100 maç yapmayı yeğlerim. anadolu kulüplerinin neredeyse hiçbirinin derdi entertainment değil. amaçları yayın gelirinden sakal almak. bir de yerli sınırı gelsin diye ağlarlar ki amaç kesinlikle yerli oyuncu gelişimi değil. yerli oyuncularını büyük kulüplere çakıp o takımların gelirlerinden "pay" almak. yıllardır türk futbolunun kenesi gibi takılıyorlar. büyük takımlar başta olmak üzere buna bir dur denmeli.
ben zaha'ya icardi'ye ziyech'e ndombele'ye o kadar yatırım yaparken bir anadolu takımı zeminine beş kuruş harcamasın. hatta bizim getirdiğimiz oyuncular taraftara zevk vermesin diye bilerek kötü bırakırlar.
ben yukarıda bahsettiğim takımlar ile yapılan maçları artık izlemek bile istemiyorum. bununla paralel olarak takım sayısının 14'e indirilmesini istiyorum. oluşan maç açığı ise 8 takımlı bir tek maçlı play off ile giderilir. herkes play off'un saçmalık olduğunu düşünmüş ama eleme usulu her zaman lig usulünden daha zevklidir.
play off'un getireceği bir başka avantaj ise avrupa gruplarında daha rahat olacak olmamız. ligin ilk yarısında ligde istediğin kadar kaybet puan. avrupa'ya odaklan, orada gruplardan çık. ligde ilk 8'e girdiğin takdirde şampiyonluk şansın sürüyor. burada lig birincisine avantaj olarak bütün maçları (final dahil) evinde oynama şansı tanınabilir.
mali olarak da yayın geliri daha az paydaya bölünecek. aynı zamanda çok daha fazla izlenmesi zevkli maçlar oynanacağı için yayın geliri artacaktır.
bir başka mevzu ise yerli dayatması. bu yeni sistemde gerçek "süper" ligde böyle bir dayatmaya ihtiyaç yok. ancak bu 14 takım kadrolarına kattıkları her yabancı için üstel bir şekilde artan bir pay ödemek zorunda kalsınlar. ve bu pay sene sonunda ödenen lig başarı priminden kesilsin, kulüplere bırakılmasın. mesela öyle bir ayarlarsın ki 14 yabancıdan fazlasını almak mali olarak intihar olsun. 14. oyuncuya kadar başarı priminin %25'i kesilsin, 15. oyuncuda %50'si. aynı zamanda kulüpler normal ligde ne kadar yerliye süre verirlerse prim kesintisinden o kadar indirim uygulansın.
kısaca ne kadar yabancı oyuncu alırsan kazanabileceğin başarı primi o kadar azalsın. ne kadar yerli oynatırsan o kadar paran cebinde kalsın.
açıkçası 14 takımlı ve play off'lu bir lig bizim için her açıdan daha avantajlı. daha iyi zeminlerde daha iyi takımlarla daha iyi yayın gelirleriyle ve avrupa'ya daha iyi odaklanma şansı ile oynayacağız. çok ciddi bir biçimde bu sistem 5 sene uygulansın bu ülkeye bir avrupa kupası daha getiririz.
ayrıca anadolunun patates tarlalarında bir maç yapmaktansa fenerle beşiktaşla her sene 100 maç yapmayı yeğlerim. anadolu kulüplerinin neredeyse hiçbirinin derdi entertainment değil. amaçları yayın gelirinden sakal almak. bir de yerli sınırı gelsin diye ağlarlar ki amaç kesinlikle yerli oyuncu gelişimi değil. yerli oyuncularını büyük kulüplere çakıp o takımların gelirlerinden "pay" almak. yıllardır türk futbolunun kenesi gibi takılıyorlar. büyük takımlar başta olmak üzere buna bir dur denmeli.
ben zaha'ya icardi'ye ziyech'e ndombele'ye o kadar yatırım yaparken bir anadolu takımı zeminine beş kuruş harcamasın. hatta bizim getirdiğimiz oyuncular taraftara zevk vermesin diye bilerek kötü bırakırlar.
ben yukarıda bahsettiğim takımlar ile yapılan maçları artık izlemek bile istemiyorum. bununla paralel olarak takım sayısının 14'e indirilmesini istiyorum. oluşan maç açığı ise 8 takımlı bir tek maçlı play off ile giderilir. herkes play off'un saçmalık olduğunu düşünmüş ama eleme usulu her zaman lig usulünden daha zevklidir.
play off'un getireceği bir başka avantaj ise avrupa gruplarında daha rahat olacak olmamız. ligin ilk yarısında ligde istediğin kadar kaybet puan. avrupa'ya odaklan, orada gruplardan çık. ligde ilk 8'e girdiğin takdirde şampiyonluk şansın sürüyor. burada lig birincisine avantaj olarak bütün maçları (final dahil) evinde oynama şansı tanınabilir.
mali olarak da yayın geliri daha az paydaya bölünecek. aynı zamanda çok daha fazla izlenmesi zevkli maçlar oynanacağı için yayın geliri artacaktır.
bir başka mevzu ise yerli dayatması. bu yeni sistemde gerçek "süper" ligde böyle bir dayatmaya ihtiyaç yok. ancak bu 14 takım kadrolarına kattıkları her yabancı için üstel bir şekilde artan bir pay ödemek zorunda kalsınlar. ve bu pay sene sonunda ödenen lig başarı priminden kesilsin, kulüplere bırakılmasın. mesela öyle bir ayarlarsın ki 14 yabancıdan fazlasını almak mali olarak intihar olsun. 14. oyuncuya kadar başarı priminin %25'i kesilsin, 15. oyuncuda %50'si. aynı zamanda kulüpler normal ligde ne kadar yerliye süre verirlerse prim kesintisinden o kadar indirim uygulansın.
kısaca ne kadar yabancı oyuncu alırsan kazanabileceğin başarı primi o kadar azalsın. ne kadar yerli oynatırsan o kadar paran cebinde kalsın.
açıkçası 14 takımlı ve play off'lu bir lig bizim için her açıdan daha avantajlı. daha iyi zeminlerde daha iyi takımlarla daha iyi yayın gelirleriyle ve avrupa'ya daha iyi odaklanma şansı ile oynayacağız. çok ciddi bir biçimde bu sistem 5 sene uygulansın bu ülkeye bir avrupa kupası daha getiririz.