810
her daim var olması gereken taraftarlardır. vecino transfer dedikodularını ele alalım.
durum:1) yönetimin vecino ile alakası yoktur. bu durumda yangıncı taraftarın yaptığı yangını kafaya takmalarına gerek yok. sonuçta bu yöneticiler aklı başında insanlar. vecino ile alakaları yokken vecino yüzünden çıkan yangını kafalarına takmazlar.
durum:2) yönetimin vecino ile alakası vardır. bu durumda yangıncı taraftar bu transferi istemediği için yangın çıkarabilir. yaşlı bir oyuncuydu vecino ve maliyetler ortadaydı. bu transferin akla sığar bir taraftarı yoktu. taraftar da gerekeni yaptı. bundan sonrası yönetimin bileceği işti. ya vecino'yu alıp taraftarı karşılarına alacaklardı ya da taraftara kulak vereceklerdi. erden timur'un açıklamalarını dinleyince görülüyor ki taraftarı karşılarına almayı seçmiş yönetim. neyse ki maurizio sarri, galatasaray'da kaos başlıklı haberleri gazetelerden okumak istememiş.
hep destek tam destek kafası güzel tabi. ben de her zaman takımımı destekliyorum. vecino gelseydi destekten vazgeçmeyecektik. ancak biz taraftarlar olarak eleştirilerimizi saygı çerçevesi içerisinde yöneticilere yöneltemeyeceksek yöneticiler kendi çalıp kendi oynasın. taraftarı kulüpten çıkaralım o zaman. geriye şanlı bir tarih ve 3, 5 bin kişilik bir azınlık kalır. kendileri çalıp kendileri oynarlar.
son olarak şunu söyleyim. ben yöneticilerin yangıncı taraftardan rahatsız olduğunu düşünmüyorum. sonuçta her insan hata yapabilir ama yöneticilerin arkasında 35 milyondan fazla insan sürekli onları kontrol ediyor ve hata yapma riskini azaltmaya çalışıyor. bu taraftarların hepsi birden birbirleriyle aynı ve yönetimle zıt fikirdeyse ben yönetici olsam oturur bir düşünürüm. bu da kötü bir şey değil, tam tersine iyi bir şeydir.
durum:1) yönetimin vecino ile alakası yoktur. bu durumda yangıncı taraftarın yaptığı yangını kafaya takmalarına gerek yok. sonuçta bu yöneticiler aklı başında insanlar. vecino ile alakaları yokken vecino yüzünden çıkan yangını kafalarına takmazlar.
durum:2) yönetimin vecino ile alakası vardır. bu durumda yangıncı taraftar bu transferi istemediği için yangın çıkarabilir. yaşlı bir oyuncuydu vecino ve maliyetler ortadaydı. bu transferin akla sığar bir taraftarı yoktu. taraftar da gerekeni yaptı. bundan sonrası yönetimin bileceği işti. ya vecino'yu alıp taraftarı karşılarına alacaklardı ya da taraftara kulak vereceklerdi. erden timur'un açıklamalarını dinleyince görülüyor ki taraftarı karşılarına almayı seçmiş yönetim. neyse ki maurizio sarri, galatasaray'da kaos başlıklı haberleri gazetelerden okumak istememiş.
hep destek tam destek kafası güzel tabi. ben de her zaman takımımı destekliyorum. vecino gelseydi destekten vazgeçmeyecektik. ancak biz taraftarlar olarak eleştirilerimizi saygı çerçevesi içerisinde yöneticilere yöneltemeyeceksek yöneticiler kendi çalıp kendi oynasın. taraftarı kulüpten çıkaralım o zaman. geriye şanlı bir tarih ve 3, 5 bin kişilik bir azınlık kalır. kendileri çalıp kendileri oynarlar.
son olarak şunu söyleyim. ben yöneticilerin yangıncı taraftardan rahatsız olduğunu düşünmüyorum. sonuçta her insan hata yapabilir ama yöneticilerin arkasında 35 milyondan fazla insan sürekli onları kontrol ediyor ve hata yapma riskini azaltmaya çalışıyor. bu taraftarların hepsi birden birbirleriyle aynı ve yönetimle zıt fikirdeyse ben yönetici olsam oturur bir düşünürüm. bu da kötü bir şey değil, tam tersine iyi bir şeydir.