79
galatasaray kulübü genel kurul üyesi ve sözlükte yazar olan arkadaşımızdır.
https://twitter.com/...716612751175829?s=20
söylediklerini kısaltarak özetleyeyim.
1- galatasaray üyelerinin çoğunluğu twitter kullanmıyor, kullanan kesim de etkilenmiyor. yani tag, içerik gibi yaptığınız şeylerin anlamı yok.
2- sosyal medyada oyunculara veya yönetime yaptığınız zorbalığı tribünde yapamazsınız. bu noktada, sözlükte bile maç içinde her oyuncuya en az 10 tane hakaret entry'si oluyor. tribünde farz-ı misal anlamsız yere sergio oliviera'ya 1 kez küfredersin, 2 kez küfredersin, 3.de 'sen ne ayaksın derler?'. çok zorlarsan da tüp takarlar. aynı şey erden timur'a yapılan zorbalık için de geçerli. yani kısacası sosyal medya taraftar !=* tribün.
3- sonuç olarak sosyal medyanın etkisine kendinizi çok inandırırsanız, üyeler sırf zevk için bile, sizin dediğinizin tersini yapmaya kabildir. mücadelenin kaybedeni siz olursunuz.
dediklerinde yanlış bir kısım göremiyorum. tribün tüp olayları biraz anlamsız geldi orası ayrı. ama jargonu yakışmıyor vs. demek de bana düşmez, kendi bileceği iş.
sözlükte yazılanları görünce aklıma rahmetli başkanımız mustafa cengiz geldi.
https://www.youtube.com/watch?v=5F4YcPZlhKY
zorunlu edit: yukarıda yazdığımı anlaşılmamış. halbuki özellikle anlamsız yere diye de belirtildi. anlaşılması için, özneyi mauro icardi ile değiştirin. zaten icardi'ye edilecek küfür otomatik olarak anlamsız olacağı için(herhangi bir maçta, yanlış bir şey yapma ihtimali yok) sonuçları görürüz.
veya stadda kendi başınıza alakasız galatasaray oyuncularına küfretmeyi de deneyebilirsiniz. ortak reaksiyonları, 'ben stadda kafama göre takılıyorum ya' gibi lanse etmek de bence garip.
velhasıl kelam, şu mu denmek isteniyor?
'vecino gelseydi ve diğer transferler olmasaydı. biz stada gider, erden timur'a küfreder, elimizi kolumuzu sallaya sallaya eve de dönerdik.'
anlaşılan özetin de özetine ihtiyaç var.
https://twitter.com/...716612751175829?s=20
söylediklerini kısaltarak özetleyeyim.
1- galatasaray üyelerinin çoğunluğu twitter kullanmıyor, kullanan kesim de etkilenmiyor. yani tag, içerik gibi yaptığınız şeylerin anlamı yok.
2- sosyal medyada oyunculara veya yönetime yaptığınız zorbalığı tribünde yapamazsınız. bu noktada, sözlükte bile maç içinde her oyuncuya en az 10 tane hakaret entry'si oluyor. tribünde farz-ı misal anlamsız yere sergio oliviera'ya 1 kez küfredersin, 2 kez küfredersin, 3.de 'sen ne ayaksın derler?'. çok zorlarsan da tüp takarlar. aynı şey erden timur'a yapılan zorbalık için de geçerli. yani kısacası sosyal medya taraftar !=* tribün.
3- sonuç olarak sosyal medyanın etkisine kendinizi çok inandırırsanız, üyeler sırf zevk için bile, sizin dediğinizin tersini yapmaya kabildir. mücadelenin kaybedeni siz olursunuz.
dediklerinde yanlış bir kısım göremiyorum. tribün tüp olayları biraz anlamsız geldi orası ayrı. ama jargonu yakışmıyor vs. demek de bana düşmez, kendi bileceği iş.
sözlükte yazılanları görünce aklıma rahmetli başkanımız mustafa cengiz geldi.
https://www.youtube.com/watch?v=5F4YcPZlhKY
zorunlu edit: yukarıda yazdığımı anlaşılmamış. halbuki özellikle anlamsız yere diye de belirtildi. anlaşılması için, özneyi mauro icardi ile değiştirin. zaten icardi'ye edilecek küfür otomatik olarak anlamsız olacağı için(herhangi bir maçta, yanlış bir şey yapma ihtimali yok) sonuçları görürüz.
veya stadda kendi başınıza alakasız galatasaray oyuncularına küfretmeyi de deneyebilirsiniz. ortak reaksiyonları, 'ben stadda kafama göre takılıyorum ya' gibi lanse etmek de bence garip.
velhasıl kelam, şu mu denmek isteniyor?
'vecino gelseydi ve diğer transferler olmasaydı. biz stada gider, erden timur'a küfreder, elimizi kolumuzu sallaya sallaya eve de dönerdik.'
anlaşılan özetin de özetine ihtiyaç var.