2570
bu transfer sezonunda büyük riskler alan yöneticimiz.
transfer sezonunu ele almadan icardi mevzusunu ayırıyorum. o bambaşka bir işti ve gerçekleşmesi tek başına bile bu transfer sezonu başarılı saymaya yeterdi. icardisiz sezona girmeyi düşünmek bile istemiyorum.
transfer sezonu başlarken herkes sergio ve mertens'i yedekleyecek 8 ve 10 numara takviyesi bekliyordu, bir de şampiyonlar ligi için sol bek. bu mevkilere alınacak oyuncuya dair beklenti de haliyle erden timur'un kendi belirlediği icardi ve torreira çıtasında olmasıydı. sonra birden bire bir zaha ihtimali belirdi ve bizim planlarımız değişti. zaha kerem'in yerine, 10 numaraya, bazen ikinci forvete çok iyi bir alternatifti ama kadroyu yeniden kurgulamaya sebep olacağı da barizdi.
sonra zaniolo gitti, rashica beklerken tete alındı, üstüne ziyech geldi. kadro kurgusu bir kere daha değişti. performansı ligin üstünde olan rashica yüksek maliyeti ve belki de tavanının ziyech kadar yüksek olmaması sebebiyle vazgeçilebilir oldu. tete de üstüne bedava denk gelince geleceğe dair satış ihtimaliyle bir piyangoydu.
bütün bunlar olurken büyük bir ümitle adı bizimle geçen yüksek profilli orta saha oyuncularını takip ettik. szymanski ve fred yüksek maliyetli bulundu, fener aldı. biz yine de daha iyilerini alacağımızdan ümidi kesmedik, çünkü erden timur'un vadettiği buydu. üstüne bu almadığımız iki oyuncu takımlarında maçlara çıktı ve beklenenin de üstünde performanslar verdi, bu da bizim, bizim alacağımız topçuya dair beklentilerimizi iyice artırdı. bir de şampiyonlar ligi elemelerine bu hengamede çıktık, angelino hariç hiçbir transfer bu elemeleri yakalayamadı, ucundan tete ve kerem bir de.
zorlansak da elemeleri geçtik, bütün dikkatimizle gelecek orta saha oyuncusuna kitlenmişken vecino haberlerini gördük.
risk aldı demiştik. tavanı çok yüksek topçular alındı. fakat bu topçuların vereceği katkıyı görmek en az iki ay beklemeyi gerektirince hiç transfer yapılmamış gibi bir hava oluştu. vecino da alev almayı bekleyen yangının kıvılcımı oldu, sonra alelacele bu işten dönülüp ndombele'ye gidildi.
erden timur'un bu birkaç günde kendini kötü hissetmesini anlıyorum. kendisine bir anlık öfkeyle hadsizce laflar edilmesi de ikincil hicabımı arşa çıkarıyor ama o da bizim gibi bir taraftar, bu hayal kırıklığının yarattığı tahribatı anlayıp bu tepkiyi makul görmesi gerektiğini düşünüyorum. anlık bir tepki olsa da günün sonunda kendisine güveni tam olan insan sayısı çok fazla neticede.
kimse anasının karnından sportif direktör olarak doğmuyor, en iyisi de olsanız transfer doğası itibariyle riski barındırıyor. geçen sene diğer tüm oyuncular bir yana icardi ve torreira transferlerindeki muazzam isabet, seferovic'i, yusuf demir'i, mata'yı, hatta oliveira'nın dört yıllık kontratının son üç senesini unutturdu. bunlar başarısız sayılacak hamlelerdi.
bu yılın başarısız hamlesi de son güne kadar bekleyip yüksek profilli oyuncu ikna etmeye inanç oldu. risk alındı, o risk almaya değmedi, ndombele riskiyle ötelendi.
beklentim zaha ve ziyech'in bu senenin insan üstü performanslar sergileyenleri olup ndombele'nin seneye 15 milyon opsiyonunun çerez parası görülmesi. kerem'in oliveira'nın çok iyi bir ikamesi olması. davinson'un bizde olmayanı bize vermesi, angelino'nun soldaki mariano diye anılması.
riskler büyük ve gerçek, orada duruyorlar. elemelerin geçilmesi gibi en büyüklerinden biri nasıl aşıldıysa, diğerlerinin de aşılması tek ümidim. umarım şans yanında olur. başarısını perçinlemiş, hatalarından da ders alabilmeyi başarabilmiş bir erden timur'un bu kulübe vereceği çok şeyi var.
transfer sezonunu ele almadan icardi mevzusunu ayırıyorum. o bambaşka bir işti ve gerçekleşmesi tek başına bile bu transfer sezonu başarılı saymaya yeterdi. icardisiz sezona girmeyi düşünmek bile istemiyorum.
transfer sezonu başlarken herkes sergio ve mertens'i yedekleyecek 8 ve 10 numara takviyesi bekliyordu, bir de şampiyonlar ligi için sol bek. bu mevkilere alınacak oyuncuya dair beklenti de haliyle erden timur'un kendi belirlediği icardi ve torreira çıtasında olmasıydı. sonra birden bire bir zaha ihtimali belirdi ve bizim planlarımız değişti. zaha kerem'in yerine, 10 numaraya, bazen ikinci forvete çok iyi bir alternatifti ama kadroyu yeniden kurgulamaya sebep olacağı da barizdi.
sonra zaniolo gitti, rashica beklerken tete alındı, üstüne ziyech geldi. kadro kurgusu bir kere daha değişti. performansı ligin üstünde olan rashica yüksek maliyeti ve belki de tavanının ziyech kadar yüksek olmaması sebebiyle vazgeçilebilir oldu. tete de üstüne bedava denk gelince geleceğe dair satış ihtimaliyle bir piyangoydu.
bütün bunlar olurken büyük bir ümitle adı bizimle geçen yüksek profilli orta saha oyuncularını takip ettik. szymanski ve fred yüksek maliyetli bulundu, fener aldı. biz yine de daha iyilerini alacağımızdan ümidi kesmedik, çünkü erden timur'un vadettiği buydu. üstüne bu almadığımız iki oyuncu takımlarında maçlara çıktı ve beklenenin de üstünde performanslar verdi, bu da bizim, bizim alacağımız topçuya dair beklentilerimizi iyice artırdı. bir de şampiyonlar ligi elemelerine bu hengamede çıktık, angelino hariç hiçbir transfer bu elemeleri yakalayamadı, ucundan tete ve kerem bir de.
zorlansak da elemeleri geçtik, bütün dikkatimizle gelecek orta saha oyuncusuna kitlenmişken vecino haberlerini gördük.
risk aldı demiştik. tavanı çok yüksek topçular alındı. fakat bu topçuların vereceği katkıyı görmek en az iki ay beklemeyi gerektirince hiç transfer yapılmamış gibi bir hava oluştu. vecino da alev almayı bekleyen yangının kıvılcımı oldu, sonra alelacele bu işten dönülüp ndombele'ye gidildi.
erden timur'un bu birkaç günde kendini kötü hissetmesini anlıyorum. kendisine bir anlık öfkeyle hadsizce laflar edilmesi de ikincil hicabımı arşa çıkarıyor ama o da bizim gibi bir taraftar, bu hayal kırıklığının yarattığı tahribatı anlayıp bu tepkiyi makul görmesi gerektiğini düşünüyorum. anlık bir tepki olsa da günün sonunda kendisine güveni tam olan insan sayısı çok fazla neticede.
kimse anasının karnından sportif direktör olarak doğmuyor, en iyisi de olsanız transfer doğası itibariyle riski barındırıyor. geçen sene diğer tüm oyuncular bir yana icardi ve torreira transferlerindeki muazzam isabet, seferovic'i, yusuf demir'i, mata'yı, hatta oliveira'nın dört yıllık kontratının son üç senesini unutturdu. bunlar başarısız sayılacak hamlelerdi.
bu yılın başarısız hamlesi de son güne kadar bekleyip yüksek profilli oyuncu ikna etmeye inanç oldu. risk alındı, o risk almaya değmedi, ndombele riskiyle ötelendi.
beklentim zaha ve ziyech'in bu senenin insan üstü performanslar sergileyenleri olup ndombele'nin seneye 15 milyon opsiyonunun çerez parası görülmesi. kerem'in oliveira'nın çok iyi bir ikamesi olması. davinson'un bizde olmayanı bize vermesi, angelino'nun soldaki mariano diye anılması.
riskler büyük ve gerçek, orada duruyorlar. elemelerin geçilmesi gibi en büyüklerinden biri nasıl aşıldıysa, diğerlerinin de aşılması tek ümidim. umarım şans yanında olur. başarısını perçinlemiş, hatalarından da ders alabilmeyi başarabilmiş bir erden timur'un bu kulübe vereceği çok şeyi var.