2565
galatasaray yönetiminin en aktif ismidir.
galatasaray'ın gayrimenkul işlerine bakıyor,
sponsor buluyor,
transfer yapıyor,
daha ne yapsın?
ben kendisini geçmişte rashica transferi olmadı diye anlık olarak eleştirdim ama dünkü eleştirilere, ki haklılık payı vardı, hiçbir şekilde müdahil olmadım, daha doğrusu çok sert eleştiriler yapmadım çünkü daha ne yapsın moduna girdim. hani derler ya taş olsa çatlar diye, hah işte ondan!
mesela ikinci başkan metin öztürk ne yapıyor hiç düşündünüz mü? transfer soruyorsun, erden bey'e sorun diyor, sponsorluk soruyorsun, erden bey diyor...
aynı zamanda ortada bir başarı olduğu zaman konuşuyor ama başarısızlıkta ortalıkta hiç görünmüyor. hakem tarafından doğrandığımızda dursun özbek konuşuyor, erden timur konuşuyor ama metin öztürk suspus! görev dahilinde değil diyebilirsiniz ama madem öyle, o zaman herhangi bir başarıda da konuşmasın değil mi?
dursun başkan da kolay yolu bulup tüm sorumlulukları erden timur'a devretmiş. ona da transfer soruyorsun, o da erden timur'a sorun diyor. tamam, arada çıkıp konuşuyor, arka planda muhakkak ki bir şeyler de yapıyordur ama kamuoyundan mümkün olduğunca kaçıyor. varsa yoksa erden timur!
neyse başa döneyim, galatasaray için her şeyi yapan ve bir kez olsun sitem etmeyen birisinin kalbini kırmayın arkadaşlar. dünyanın en iyi forvetlerinden biri olan icardi'yi aldı, premier lig'in en iyi kanat oyuncularından biri olan zaha'yı getirdi, büyük takımların formasını giymiş ziyech, davinson, ndombele gibi isimleri aldı, potansiyeli yüksek tete'yi bonservissiz getirdi! geçen yıl torreira'yı aldı, zaniolo'yu aldı...
diyorum ya hep daha ne yapsın? ne yapmasını istiyorsunuz? doğru, geçmişteki söylemlerinden dolayı çıta çok yükseldi ve beklenen olmayınca eleştirildi, haklısınız ama usturuplu eleştiri yapılmalıydı. istifa et, o koltukta oturamazsınız tarzı saçma cümlelerle eleştiremezsin; daha doğrusu yangın yapamazsın. yaptıkları bir sürü doğrunun yanında, bir yanlış yaptı diye yangın çıkaramazsınız, hakkınız yoktur! gerçi vardır ama onun için de erden timur'dan çok daha fazla katkı vermeniz gerekiyor ki yangın çıkartabilesiniz!
aslında bu acımasız eleştirilerin, yangınların, vicdansızlığın tek bir nedeni var o da, fener'in algı manipülasyonlarına kurban gitmemizdir. açın bakın, yıllardır sadece erden timur ile uğraşıyorlar. kamuoyuna o kadar asılsız, o kadar yalan dolan haberler salıyorlar ki, bir süre sonra bizde etkileniyoruz. bilinçaltımızda erden timur kalıyor ve herhangi bir olumsuz durumda oklar hemen kendisine çevriliyor. e zaten olumsuz bir durumda fener'in holiganları ateşi harlıyor, bizim sözde sosyal medya fenomenlerimiz destek veriyor ve hooppp erden timur o ateşin içinde kalıyor!
son olarak, basında çıkan iddialara göre transfer işlerinden elini eteğini çekeceği söyleniyor. hakkıdır çünkü çok yıpratılıyor.
bir adam ve karısının eşeğe bindiğini gören köylüler "vicdansızlar iki kişi eşeğe binmişler!"
bir sonraki gün kadının eşeğe bindiğini gören köylüler: "adam karısını bindirmiş. tam bir kılıbık."
bir sonraki gün adamın eşeğe bindiğini gören köylüler: "adama bak, karısı yerine kendisi binmiş!"
bir sonraki gün eşeğe kimsenin binmediğini gören köylüler: "enayilere bak biri bile binmemiş" demiştir.
bunu niye anlattım?
çünkü erden timur, sürekli köy sakinlerinin saçmalıklarına maruz kalıyor. ne yaparsa yapsın en ufak bir durumda eleştirilmeye devam ediyor. hal böyleyken niye katlansın ki? bazen ben bile buradaki stres ortamından etkileniyor ve kendi kendimi pilot etmeyi düşünüyorum. kimse bana küfretmiyor, kimse acımasızca bir şeyler söylemiyor ama işte yine de o stres kendince radikal kararlar verdirmeye yetebiliyor. bir de küfür yiyen, ne yaparsa yapsın eleştirilen ve çok daha fazla olumsuz şeyler gören birisini düşünün.
sözün özü galatasaray'ı sevenlerin kalbini kırmayalım. metin oktay'ın bir sözü vardır ya, "bizi sevenleri üzmeyelim baba!" diye;
illa futbolcu nezdinde bakmayalım olaya. umarım anlatabilmişimdir.
galatasaray'ın gayrimenkul işlerine bakıyor,
sponsor buluyor,
transfer yapıyor,
daha ne yapsın?
ben kendisini geçmişte rashica transferi olmadı diye anlık olarak eleştirdim ama dünkü eleştirilere, ki haklılık payı vardı, hiçbir şekilde müdahil olmadım, daha doğrusu çok sert eleştiriler yapmadım çünkü daha ne yapsın moduna girdim. hani derler ya taş olsa çatlar diye, hah işte ondan!
mesela ikinci başkan metin öztürk ne yapıyor hiç düşündünüz mü? transfer soruyorsun, erden bey'e sorun diyor, sponsorluk soruyorsun, erden bey diyor...
aynı zamanda ortada bir başarı olduğu zaman konuşuyor ama başarısızlıkta ortalıkta hiç görünmüyor. hakem tarafından doğrandığımızda dursun özbek konuşuyor, erden timur konuşuyor ama metin öztürk suspus! görev dahilinde değil diyebilirsiniz ama madem öyle, o zaman herhangi bir başarıda da konuşmasın değil mi?
dursun başkan da kolay yolu bulup tüm sorumlulukları erden timur'a devretmiş. ona da transfer soruyorsun, o da erden timur'a sorun diyor. tamam, arada çıkıp konuşuyor, arka planda muhakkak ki bir şeyler de yapıyordur ama kamuoyundan mümkün olduğunca kaçıyor. varsa yoksa erden timur!
neyse başa döneyim, galatasaray için her şeyi yapan ve bir kez olsun sitem etmeyen birisinin kalbini kırmayın arkadaşlar. dünyanın en iyi forvetlerinden biri olan icardi'yi aldı, premier lig'in en iyi kanat oyuncularından biri olan zaha'yı getirdi, büyük takımların formasını giymiş ziyech, davinson, ndombele gibi isimleri aldı, potansiyeli yüksek tete'yi bonservissiz getirdi! geçen yıl torreira'yı aldı, zaniolo'yu aldı...
diyorum ya hep daha ne yapsın? ne yapmasını istiyorsunuz? doğru, geçmişteki söylemlerinden dolayı çıta çok yükseldi ve beklenen olmayınca eleştirildi, haklısınız ama usturuplu eleştiri yapılmalıydı. istifa et, o koltukta oturamazsınız tarzı saçma cümlelerle eleştiremezsin; daha doğrusu yangın yapamazsın. yaptıkları bir sürü doğrunun yanında, bir yanlış yaptı diye yangın çıkaramazsınız, hakkınız yoktur! gerçi vardır ama onun için de erden timur'dan çok daha fazla katkı vermeniz gerekiyor ki yangın çıkartabilesiniz!
aslında bu acımasız eleştirilerin, yangınların, vicdansızlığın tek bir nedeni var o da, fener'in algı manipülasyonlarına kurban gitmemizdir. açın bakın, yıllardır sadece erden timur ile uğraşıyorlar. kamuoyuna o kadar asılsız, o kadar yalan dolan haberler salıyorlar ki, bir süre sonra bizde etkileniyoruz. bilinçaltımızda erden timur kalıyor ve herhangi bir olumsuz durumda oklar hemen kendisine çevriliyor. e zaten olumsuz bir durumda fener'in holiganları ateşi harlıyor, bizim sözde sosyal medya fenomenlerimiz destek veriyor ve hooppp erden timur o ateşin içinde kalıyor!
son olarak, basında çıkan iddialara göre transfer işlerinden elini eteğini çekeceği söyleniyor. hakkıdır çünkü çok yıpratılıyor.
bir adam ve karısının eşeğe bindiğini gören köylüler "vicdansızlar iki kişi eşeğe binmişler!"
bir sonraki gün kadının eşeğe bindiğini gören köylüler: "adam karısını bindirmiş. tam bir kılıbık."
bir sonraki gün adamın eşeğe bindiğini gören köylüler: "adama bak, karısı yerine kendisi binmiş!"
bir sonraki gün eşeğe kimsenin binmediğini gören köylüler: "enayilere bak biri bile binmemiş" demiştir.
bunu niye anlattım?
çünkü erden timur, sürekli köy sakinlerinin saçmalıklarına maruz kalıyor. ne yaparsa yapsın en ufak bir durumda eleştirilmeye devam ediyor. hal böyleyken niye katlansın ki? bazen ben bile buradaki stres ortamından etkileniyor ve kendi kendimi pilot etmeyi düşünüyorum. kimse bana küfretmiyor, kimse acımasızca bir şeyler söylemiyor ama işte yine de o stres kendince radikal kararlar verdirmeye yetebiliyor. bir de küfür yiyen, ne yaparsa yapsın eleştirilen ve çok daha fazla olumsuz şeyler gören birisini düşünün.
sözün özü galatasaray'ı sevenlerin kalbini kırmayalım. metin oktay'ın bir sözü vardır ya, "bizi sevenleri üzmeyelim baba!" diye;
illa futbolcu nezdinde bakmayalım olaya. umarım anlatabilmişimdir.
