735
çok açık bir şey var: türkiye'de kulüpler buradan yönetilmeyi bırakmadığı sürece başarılı olamayacaklar.
2023/2024 yaz transfer dönemini özetleyin deseler ileride aklımızda ne kalır? transfer çalımları ve muhabir savaşları. suyun öteki yanı, çok açık bir şekilde bir medya ordusu fonluyor. dönem dönem isim değistirerek twitter hesapları ile kitle yönetiyor. en sonuncu popüler olanın başına iq'su boyu ile doğru orantılı birini getirdiler hatta. popülerliği de 'duyum' ile yönetim sağlatıyor.
bu yaz aynı tuzağa biz de düştük. agustos ortasından beri ağzım açık izlediğim bir süreç var. taraftar khepren thuram, de paul ihtimaline inanıyor, guendouzi'yi şerh ile kabul ediyor. peki bu irrasyonel düşüncenin oluşmasında suçlu taraftar mı? hayır. zaniolo transferinin sahte marketingini yapan, taraftara her gün olur olmadık yalanlar söyleyen muhabir ve anonim hesap ordusu. her gün ama her gün el yükselttiler. bunu da 18/19 ocak transfer döneminde fatih hoca ifşa edince uncool olan duyumculuk titri ile yaptılar üstelik.
kulüp böyle yönetilmez. galatasaray'ın geçen sene şampiyon olurken kare asındaki üç futbolcu önceki sezon yapılanma adı ile gelen gençlerdi. son yılların en dominant performansında yıldızlar kadar payı vardı. iş sidik yarışına girince karşı tarafın para ve ahlaksızlık da rakibi yok, dolayısıyla oyunu onların kuralları ile oynamanın manası da yok.
4 haziran gecesi galatasaray-fenerbahçe maçı bittiğinde mutlu uyuyan tüm galatasaraylılar ertesi sabah 'torro'nun yanına bi dinamik b2b, mertens'e upgrade, gerisi allah kerim' diye başladı. biz bu transferleri son 24 saate bıraktık.
galatasaray'a son dekatta iki kere dominasyon fırsatı geldi; birine ünal aysal birine pandemi engel oldu. ücüncüye bu yaz dönemi engel olursa çok üzüleceğim. allah okan hocaya yardımcı olsun. fikrime göre yönetim-taraftar-hoca üçgeninde son 3 ayın en yalnız ve suçsuzu.
2023/2024 yaz transfer dönemini özetleyin deseler ileride aklımızda ne kalır? transfer çalımları ve muhabir savaşları. suyun öteki yanı, çok açık bir şekilde bir medya ordusu fonluyor. dönem dönem isim değistirerek twitter hesapları ile kitle yönetiyor. en sonuncu popüler olanın başına iq'su boyu ile doğru orantılı birini getirdiler hatta. popülerliği de 'duyum' ile yönetim sağlatıyor.
bu yaz aynı tuzağa biz de düştük. agustos ortasından beri ağzım açık izlediğim bir süreç var. taraftar khepren thuram, de paul ihtimaline inanıyor, guendouzi'yi şerh ile kabul ediyor. peki bu irrasyonel düşüncenin oluşmasında suçlu taraftar mı? hayır. zaniolo transferinin sahte marketingini yapan, taraftara her gün olur olmadık yalanlar söyleyen muhabir ve anonim hesap ordusu. her gün ama her gün el yükselttiler. bunu da 18/19 ocak transfer döneminde fatih hoca ifşa edince uncool olan duyumculuk titri ile yaptılar üstelik.
kulüp böyle yönetilmez. galatasaray'ın geçen sene şampiyon olurken kare asındaki üç futbolcu önceki sezon yapılanma adı ile gelen gençlerdi. son yılların en dominant performansında yıldızlar kadar payı vardı. iş sidik yarışına girince karşı tarafın para ve ahlaksızlık da rakibi yok, dolayısıyla oyunu onların kuralları ile oynamanın manası da yok.
4 haziran gecesi galatasaray-fenerbahçe maçı bittiğinde mutlu uyuyan tüm galatasaraylılar ertesi sabah 'torro'nun yanına bi dinamik b2b, mertens'e upgrade, gerisi allah kerim' diye başladı. biz bu transferleri son 24 saate bıraktık.
galatasaray'a son dekatta iki kere dominasyon fırsatı geldi; birine ünal aysal birine pandemi engel oldu. ücüncüye bu yaz dönemi engel olursa çok üzüleceğim. allah okan hocaya yardımcı olsun. fikrime göre yönetim-taraftar-hoca üçgeninde son 3 ayın en yalnız ve suçsuzu.
