200
hem bütün anadolu takımlarından daha güçlü ve organize kadrosu var hem de hepsinden daha zor deplasman. hem de anadolu takımlarından bile daha kapalı oynuyorlar.
en az 3 gol atmaları gereken maçta bile 10 dakikalık periyotlar haricinde orta sahayı geçmek istemediler. tüm enerji ve baskılarını 10 dakikalık kısımlara konsantre edip sonuç alma peşindelerdi ama geri kalan 70 dakikayı yok sayıp sadece 20 dakikaya bakarak nasıl "ezilmiş" oluyoruz çok da anlamadım açıkçası.
sezonun en sıkıntılı maçlarıydı. çünkü yensen bile taraftarı tatmin edemiyorsun. rakip de bunu bildiği için 3 gol atması gerekirken bile üzerine gel(e)miyor, geride bekliyor. taraftarı tatmin etmek için hiç gereği yokken taktik disiplinden uzaklaşıp gereksiz riskler alsan rakip sahaya yığılıp ön alan baskısı kursan bu sefer arkada boşluk bırakacaksın. telafisi mümkün olmayan bir şampiyonlar ligi bileti söz konusu.
ben bu molde'yi çok rahat yeneriz diyordum ama 3 gol atması gerekirken bile nefesimiz sadece 10 dk dayanıyor kalan zamanda otobüs çekelim mantalitesiyle hiç turu geçme amacı gütmeden oynayacaklarını hesaba katamamıştım.
neticede içeride dışarıda ama öyle ama böyle yendik ve istediğimiz sonucu aldık. mesela molde'den çok daha kalitesiz sivasspor'u benzer futbolla 3-2 ve 2-1 yensek bu kadar negatif konuşulmazdı. zor deplasmandan 3 puanla döndük. şampiyonluk maratonunda kötü oynayarak kazanmak da önemli vs. vs. der geçerdik.
daha sezonun başı biz %100 hazır değilken nedir bu yaygara, yangıncılık, tribünlerdeki ruhsuzluk. sahadaki futbolculara her olumsuz hareketlerinde aaooovv oaaaaa falan yapmalar.
iki transfer görünce gelene geçene 4-5 atıp şov yapacağız sanıyorsunuz herhalde ama futbol o kadar basit bir oyun değil.
en az 3 gol atmaları gereken maçta bile 10 dakikalık periyotlar haricinde orta sahayı geçmek istemediler. tüm enerji ve baskılarını 10 dakikalık kısımlara konsantre edip sonuç alma peşindelerdi ama geri kalan 70 dakikayı yok sayıp sadece 20 dakikaya bakarak nasıl "ezilmiş" oluyoruz çok da anlamadım açıkçası.
sezonun en sıkıntılı maçlarıydı. çünkü yensen bile taraftarı tatmin edemiyorsun. rakip de bunu bildiği için 3 gol atması gerekirken bile üzerine gel(e)miyor, geride bekliyor. taraftarı tatmin etmek için hiç gereği yokken taktik disiplinden uzaklaşıp gereksiz riskler alsan rakip sahaya yığılıp ön alan baskısı kursan bu sefer arkada boşluk bırakacaksın. telafisi mümkün olmayan bir şampiyonlar ligi bileti söz konusu.
ben bu molde'yi çok rahat yeneriz diyordum ama 3 gol atması gerekirken bile nefesimiz sadece 10 dk dayanıyor kalan zamanda otobüs çekelim mantalitesiyle hiç turu geçme amacı gütmeden oynayacaklarını hesaba katamamıştım.
neticede içeride dışarıda ama öyle ama böyle yendik ve istediğimiz sonucu aldık. mesela molde'den çok daha kalitesiz sivasspor'u benzer futbolla 3-2 ve 2-1 yensek bu kadar negatif konuşulmazdı. zor deplasmandan 3 puanla döndük. şampiyonluk maratonunda kötü oynayarak kazanmak da önemli vs. vs. der geçerdik.
daha sezonun başı biz %100 hazır değilken nedir bu yaygara, yangıncılık, tribünlerdeki ruhsuzluk. sahadaki futbolculara her olumsuz hareketlerinde aaooovv oaaaaa falan yapmalar.
iki transfer görünce gelene geçene 4-5 atıp şov yapacağız sanıyorsunuz herhalde ama futbol o kadar basit bir oyun değil.
