875
fenerbahçe'nin kurucularının çoğu galatasaraylı'dır.
zaman zaman zihniyetinden şikayetçi olduğumuz galatasaray lisesi evvelki adıyla mektebi sultani'nin varlığı galatasaray'ı fenerbahçe ve beşiktaş'tan hep farklı ve bence üstün kılacaktır. galatasaray lisesi mezunu onca değerli şahsiyet sayarız ve bu isimleri galatasaray'ın bir parçası değeri olarak görürüz. esasında galatasaray spor kulübü de bu değerlerden biridir.
anlatmak istediğim şeyi tam olarak nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, ama galatasaraylı olmak ile fenerbahçeli veya beşiktaşlı olmak arasında anlam açısından fark var.
bir kişi ben fenerbahçeli'yim veya beşiktaşlı'yım dediğinde anlaşılan tek şey bu kişilerin fenerbahçe veya beşiktaş takımlarının taraftarı olduğudur. ama galatasaraylı'yım demek bence bir spor kulübü taraftarlığından çok daha derin anlamlar ifade ediyor. bu yüzdendir ki galatasaray kongresinde aslında fenerbahçe veya besiktas taraftarı kişiler de görürüz. bu insanlar fenerbahçe taraftarı galatasaraylı'lardır veya beşiktaş taraftarı galatasaraylı'lardır.
daha açık olması açısından bir örnek vereyim; spor yazarı mehmet demirkol'u bilirsiniz. kendisi galatasaray lisesi mezunu olmasına rağmen fenerbahçe taraftarıdır. şimdi ona desek ki bu iki unvanının birinden vazgeçeceksin, fenerbahçe taraftarlığından vazgeçip, galatasaraylı'lığını korumayı yeğler. onun ifade ettiği anlam çok daha önemli ve büyük çünkü.
fenerbahçe bir spor kulübüdür, tutarsın ya da tutmazsın bu o kadar da hayati değildir. ama galatasaray kişiye bakış açısı, vizyon ve karakter verir. doğrudan verir yani. bağnaz bir galatasaray lisesi mezunu göremezsiniz, yoktur. ya da çok azdır diyelim hadi. demirkol fenerbahçe olmazsa vefaspor var der başka takım tutar. ama galatasaray'ın ona verdiğini belki anası babası vermemiştir. ondan vazgeçemez.
galatasaraylı olmak bir üst kimliktir. onun altında fenerbahçe'yi de tutabilirsin, zihniyet açısından bunda bir sakınca görülmemiş. o okuldan çıktıktan sonra hatta o okuldan mezun olmana da gerek yok, zihniyet itibariyle ben galatasaray ekolüne tabiiyim dedikten sonra galatasaraylı'sın, bitti. galatasaray'ı bir spor kulübü olarak tanımlamak bence çok büyük bir hata. taraftarlar sayesinde spor kulübünün gelirleri çok ciddi anlamda büyümüş, bu doğru. ama aslında bu da galatasaray zihniyetinin başarısı. yani adamlar bir marka çıkarmış ve senin gibi benim gibi milyonları bu markaya aşık etmiş.
galatasaray, taraftar bazında bu kadar destekçisi olmasa da hak hukuk konusunda yine de bugünkü kadar güçlü olurdu bence. twitter'da geyiği dönen derin galatasaray teması muhtevası farklı olmak üzere var bence. kukuletalarla toplantı falan elbette yapmıyorlar, ama galatasaray lisesi mezunlarının bu okula inanılmaz bir bağı ve sadakati var. şakasını falan yapıyoruz ama bu durum bizim beşiktaş olmamızın önüne geçiyor.
düşünsenize galatasaray lisesi diye bir okulun hiç olmadığını. açık söyleyeyim fenerbahçe tek başına takılırdı. taraftarın gücü desen beşiktaş da fena değil, ama konumlarına bakın. ne kadar ciddiye alınıyorlar. lisenin sahip olduğu güç ve milyonlarca taraftar birleşince galatasaray spor kulübü ülkenin en başarılı ve büyük kulübü oldu. fenerbahçe'nin özellikle cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren arkasına aldığı devlet desteği var. onlar bununla aradaki güç farkını dengelemeye çalışmışlar, hep. zaman zaman başarı anlamında bizi geçseler de galatasaray'ın o derin gücü doğru zamanı hep doğru seçip öne geçmesini bilmiş.
temelde bakarsanız bu versus galatasaray markasına hakarettir. başlığın galatasaray spor kulübü ile fenerbahçe spor kulübü arasındaki farklar olarak değişmesi gerekiyor. galatasaray spor kulübü, galatasaray'ın bir alt markası çünkü. bu çerçevede galatasaray ile fenerbahçe spor kulübü karşılaştırması yapılamaz. california ve izmir arasındaki farkları tartışalım derken abd ile izmir'i karşılaştırıyormuşuz gibi duruyor.
zaman zaman zihniyetinden şikayetçi olduğumuz galatasaray lisesi evvelki adıyla mektebi sultani'nin varlığı galatasaray'ı fenerbahçe ve beşiktaş'tan hep farklı ve bence üstün kılacaktır. galatasaray lisesi mezunu onca değerli şahsiyet sayarız ve bu isimleri galatasaray'ın bir parçası değeri olarak görürüz. esasında galatasaray spor kulübü de bu değerlerden biridir.
anlatmak istediğim şeyi tam olarak nasıl ifade edebilirim bilmiyorum, ama galatasaraylı olmak ile fenerbahçeli veya beşiktaşlı olmak arasında anlam açısından fark var.
bir kişi ben fenerbahçeli'yim veya beşiktaşlı'yım dediğinde anlaşılan tek şey bu kişilerin fenerbahçe veya beşiktaş takımlarının taraftarı olduğudur. ama galatasaraylı'yım demek bence bir spor kulübü taraftarlığından çok daha derin anlamlar ifade ediyor. bu yüzdendir ki galatasaray kongresinde aslında fenerbahçe veya besiktas taraftarı kişiler de görürüz. bu insanlar fenerbahçe taraftarı galatasaraylı'lardır veya beşiktaş taraftarı galatasaraylı'lardır.
daha açık olması açısından bir örnek vereyim; spor yazarı mehmet demirkol'u bilirsiniz. kendisi galatasaray lisesi mezunu olmasına rağmen fenerbahçe taraftarıdır. şimdi ona desek ki bu iki unvanının birinden vazgeçeceksin, fenerbahçe taraftarlığından vazgeçip, galatasaraylı'lığını korumayı yeğler. onun ifade ettiği anlam çok daha önemli ve büyük çünkü.
fenerbahçe bir spor kulübüdür, tutarsın ya da tutmazsın bu o kadar da hayati değildir. ama galatasaray kişiye bakış açısı, vizyon ve karakter verir. doğrudan verir yani. bağnaz bir galatasaray lisesi mezunu göremezsiniz, yoktur. ya da çok azdır diyelim hadi. demirkol fenerbahçe olmazsa vefaspor var der başka takım tutar. ama galatasaray'ın ona verdiğini belki anası babası vermemiştir. ondan vazgeçemez.
galatasaraylı olmak bir üst kimliktir. onun altında fenerbahçe'yi de tutabilirsin, zihniyet açısından bunda bir sakınca görülmemiş. o okuldan çıktıktan sonra hatta o okuldan mezun olmana da gerek yok, zihniyet itibariyle ben galatasaray ekolüne tabiiyim dedikten sonra galatasaraylı'sın, bitti. galatasaray'ı bir spor kulübü olarak tanımlamak bence çok büyük bir hata. taraftarlar sayesinde spor kulübünün gelirleri çok ciddi anlamda büyümüş, bu doğru. ama aslında bu da galatasaray zihniyetinin başarısı. yani adamlar bir marka çıkarmış ve senin gibi benim gibi milyonları bu markaya aşık etmiş.
galatasaray, taraftar bazında bu kadar destekçisi olmasa da hak hukuk konusunda yine de bugünkü kadar güçlü olurdu bence. twitter'da geyiği dönen derin galatasaray teması muhtevası farklı olmak üzere var bence. kukuletalarla toplantı falan elbette yapmıyorlar, ama galatasaray lisesi mezunlarının bu okula inanılmaz bir bağı ve sadakati var. şakasını falan yapıyoruz ama bu durum bizim beşiktaş olmamızın önüne geçiyor.
düşünsenize galatasaray lisesi diye bir okulun hiç olmadığını. açık söyleyeyim fenerbahçe tek başına takılırdı. taraftarın gücü desen beşiktaş da fena değil, ama konumlarına bakın. ne kadar ciddiye alınıyorlar. lisenin sahip olduğu güç ve milyonlarca taraftar birleşince galatasaray spor kulübü ülkenin en başarılı ve büyük kulübü oldu. fenerbahçe'nin özellikle cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren arkasına aldığı devlet desteği var. onlar bununla aradaki güç farkını dengelemeye çalışmışlar, hep. zaman zaman başarı anlamında bizi geçseler de galatasaray'ın o derin gücü doğru zamanı hep doğru seçip öne geçmesini bilmiş.
temelde bakarsanız bu versus galatasaray markasına hakarettir. başlığın galatasaray spor kulübü ile fenerbahçe spor kulübü arasındaki farklar olarak değişmesi gerekiyor. galatasaray spor kulübü, galatasaray'ın bir alt markası çünkü. bu çerçevede galatasaray ile fenerbahçe spor kulübü karşılaştırması yapılamaz. california ve izmir arasındaki farkları tartışalım derken abd ile izmir'i karşılaştırıyormuşuz gibi duruyor.