66
bu ligin gün görmüş, asaleti bilen tek takımı vardır. '' galatasaray''
fenerbahçe trabzonspor ile de oynayacak son hafta.
o kalan 4 maç daha olacak arada. her halükarda devran dönecek.
biz şampiyon olabileceğimizden en umutsuz olduğumuz son lig maçına gözlerimiz sami yen'de, kulaklarımız denizli'de şahit olduk.
o gün kazanılan şampiyonluktan sonra demedik mi '' artık her şeye inanırız, her mucizeye açığız'' diye...
biz ki kalan 4 maçı '' bir zamanlar cevat hoca serisi'' hatıraları ile kazanarak işi diğerlerine yıkabiliriz.
biz işimizi layıkı ile yapalım da o zaman oturup hallice konuşuruz. şimdi ise yazılarımızda ağıt yakma vakti değil, bu maçı (bursaspor ile aramızda olan maç ) veririz ve onları ( fenerbahçe futbol takımı) şampiyon yapmayız demenin yeri hiç değil.
onlar puanlar kaybecek, sarı-kırmızı-şampyion-cim bom..! diyerek dört bir tribünü inletmek ise bize düşecek.
şimdi varsa hâlâ kötümser düşünen, olmasın... varsa yoksa 4 galibiyet, 12 puan peşindeyiz.
60+12 = 72 ( bu biz)
bursa: 65+9= 74. bize kaybeder... gitti 12'den 3 = 9 maksimum alabilecekleri puan ( ankaraspor bay geçmesi ile 3 puan cepte) kaldı geriye 6 puanlık maçları.
kaldı mı geriye 2 maçlarından birinde oluşabilecek puan kaybı? eğer öyle olursa ne de güzel. ki olacak muhtemelen.
aynı durum fenerbahçe için de geçerli. trabzonspor maçı geçmişten kalan davalarının hiçbir zaman kapanmaması nedeni ile müthiş pis geçecek. yine aynı şekilde diyerek beşiktaş ve bursaspor'un kapanmayan davaları var. o da son hafta yeniden masaya yatırılacak.
bunlar olası, daha doğrusu benim gözümde bu 2 takımın kaybedecekleri 3 puan maçı. yani fener, trabzona.. bursa, kendi evinde beşiktaşa boyun eğecek.
geriye kalan maçlarında da( bursa ve fener) teklemeleri gerekecek. bu da açık ve hilesiz futbol olursa gayet olabilecek bir durum. fakat tekrardan açtını çizeyim: açık ve hilesiz futbol..!
oyun ve senaryo olmaksızın.
doğru ve dürüst. hakederek.
fenerbahçe trabzonspor ile de oynayacak son hafta.
o kalan 4 maç daha olacak arada. her halükarda devran dönecek.
biz şampiyon olabileceğimizden en umutsuz olduğumuz son lig maçına gözlerimiz sami yen'de, kulaklarımız denizli'de şahit olduk.
o gün kazanılan şampiyonluktan sonra demedik mi '' artık her şeye inanırız, her mucizeye açığız'' diye...
biz ki kalan 4 maçı '' bir zamanlar cevat hoca serisi'' hatıraları ile kazanarak işi diğerlerine yıkabiliriz.
biz işimizi layıkı ile yapalım da o zaman oturup hallice konuşuruz. şimdi ise yazılarımızda ağıt yakma vakti değil, bu maçı (bursaspor ile aramızda olan maç ) veririz ve onları ( fenerbahçe futbol takımı) şampiyon yapmayız demenin yeri hiç değil.
onlar puanlar kaybecek, sarı-kırmızı-şampyion-cim bom..! diyerek dört bir tribünü inletmek ise bize düşecek.
şimdi varsa hâlâ kötümser düşünen, olmasın... varsa yoksa 4 galibiyet, 12 puan peşindeyiz.
60+12 = 72 ( bu biz)
bursa: 65+9= 74. bize kaybeder... gitti 12'den 3 = 9 maksimum alabilecekleri puan ( ankaraspor bay geçmesi ile 3 puan cepte) kaldı geriye 6 puanlık maçları.
kaldı mı geriye 2 maçlarından birinde oluşabilecek puan kaybı? eğer öyle olursa ne de güzel. ki olacak muhtemelen.
aynı durum fenerbahçe için de geçerli. trabzonspor maçı geçmişten kalan davalarının hiçbir zaman kapanmaması nedeni ile müthiş pis geçecek. yine aynı şekilde diyerek beşiktaş ve bursaspor'un kapanmayan davaları var. o da son hafta yeniden masaya yatırılacak.
bunlar olası, daha doğrusu benim gözümde bu 2 takımın kaybedecekleri 3 puan maçı. yani fener, trabzona.. bursa, kendi evinde beşiktaşa boyun eğecek.
geriye kalan maçlarında da( bursa ve fener) teklemeleri gerekecek. bu da açık ve hilesiz futbol olursa gayet olabilecek bir durum. fakat tekrardan açtını çizeyim: açık ve hilesiz futbol..!
oyun ve senaryo olmaksızın.
doğru ve dürüst. hakederek.