109
tutarlı olunması gereken bir konu en başta. zaha'yı ve tete'yi alırken ali cabbar ve bodrum göndermeleri eşliğinde "koyduk mu" naraları atarken iyi; rakiplerden biri fred'i, diğeri rashica'yı alınca ise "en başından beri saçma bir şeydi ya". yok öyle yağma, kusura bakmayın.
bu konuda da, transfere dair her konuda da en temel konu ihtiyaçtır. ihtiyaç var ise oyuncuya, rakibin devreye girse dahi o transferi bitirmen gerekir. abdülkerim bardakcı çok net ve doğru bir örneğidir. zaha ve tete ise yönetimin de, teknik heyetin de belirttiği gibi fırsat transferleridir. bu oyunculara dair fırsat rakip takım için de oluşmuş, onlar bu fırsatı değerlendirememiş, galatasaray ise değerlendirmiştir. fırsattır, çalımdır ama ne kadar ihtiyaçtır, tartışmaya açıktır. ancak isim benzerliği üzerinden türkülerle göndermeler yaptığın bir başkanın ve bodrum şarkılarıyla sataştığın bir yöneticinin bunlara yönelik bir cevap vereceği de aşikardır. onlar da cevabı fred transferi üzerinden verdiler. birbirimizi de kandırmayalım; fenerbahçe'nin "biz zaha'ya olan ilgimizi günler öncesinden kesmiştik" cümlesi ne kadar doğru ise, bizim de "fred ile bir aydır görüşmemiz olmadı, ilgimiz de yok" cümlemiz o kadar doğru. biz bal gibi fred ile ilgileniyorduk, şartlarının çok daha makul bir hale gelmesi için kenara çekilmiştik. sürekli sataştığın rakibin sana bir cevap vermek zorundaydı ve bekleme vs. gibi işlere girmeden, belki de hiç akıllarında dahi olmayan bir oyuncuyla, mektubu adresine iade etti. bu kadar basit konu fenerbahçe özelinde.
beşiktaş özelinde yaşadığımız durum ise maalesef çok daha kötü. sen halil dervişoğlu transferi ile "istanbul uçağı" göndermesi yaparsan, muhakkak buna bir cevap alırsın. halil çok kötü bir oyuncu değil ama transfer rekabetine girecek kadar ihtiyaç duyduğumuz bir oyuncu muydu? hayır, değildi. sen halil ile rakibine sataştın, onlar da sana rashica ile cevabını verdi. rashica senin ihtiyaç duyduğun bir oyuncuydu, aylardır dilinde olan bir oyuncuydu. almadın, alamadın; üstüne çıkıp haluk yürekli üzerinden "galatasaray'ın ilgisi yoktur, transfer çalımı değildir" algısı yapıyorsun. yanlış, yakışmıyor da bize. bal gibi transfer çalımıdır rashica. beşiktaş'ı çok daha dengeli ve rakip yarı sahaya yerleşip pas oyunu yaptıracak bir şablona dönüştürecek kadar da kıymetlidir onlar için. halil'i aldık, rashica'yı verdik. kim karlı? 100% beşiktaş karlı.
bir şeyi biz yaparken başka, başkaları bize yaparken başka konuşmayalım özetle. bize yakışmıyor. eğriye eğri, doğruya doğru demek kimsenin galatasaraylılığına bir zarar vermez.
bu konuda da, transfere dair her konuda da en temel konu ihtiyaçtır. ihtiyaç var ise oyuncuya, rakibin devreye girse dahi o transferi bitirmen gerekir. abdülkerim bardakcı çok net ve doğru bir örneğidir. zaha ve tete ise yönetimin de, teknik heyetin de belirttiği gibi fırsat transferleridir. bu oyunculara dair fırsat rakip takım için de oluşmuş, onlar bu fırsatı değerlendirememiş, galatasaray ise değerlendirmiştir. fırsattır, çalımdır ama ne kadar ihtiyaçtır, tartışmaya açıktır. ancak isim benzerliği üzerinden türkülerle göndermeler yaptığın bir başkanın ve bodrum şarkılarıyla sataştığın bir yöneticinin bunlara yönelik bir cevap vereceği de aşikardır. onlar da cevabı fred transferi üzerinden verdiler. birbirimizi de kandırmayalım; fenerbahçe'nin "biz zaha'ya olan ilgimizi günler öncesinden kesmiştik" cümlesi ne kadar doğru ise, bizim de "fred ile bir aydır görüşmemiz olmadı, ilgimiz de yok" cümlemiz o kadar doğru. biz bal gibi fred ile ilgileniyorduk, şartlarının çok daha makul bir hale gelmesi için kenara çekilmiştik. sürekli sataştığın rakibin sana bir cevap vermek zorundaydı ve bekleme vs. gibi işlere girmeden, belki de hiç akıllarında dahi olmayan bir oyuncuyla, mektubu adresine iade etti. bu kadar basit konu fenerbahçe özelinde.
beşiktaş özelinde yaşadığımız durum ise maalesef çok daha kötü. sen halil dervişoğlu transferi ile "istanbul uçağı" göndermesi yaparsan, muhakkak buna bir cevap alırsın. halil çok kötü bir oyuncu değil ama transfer rekabetine girecek kadar ihtiyaç duyduğumuz bir oyuncu muydu? hayır, değildi. sen halil ile rakibine sataştın, onlar da sana rashica ile cevabını verdi. rashica senin ihtiyaç duyduğun bir oyuncuydu, aylardır dilinde olan bir oyuncuydu. almadın, alamadın; üstüne çıkıp haluk yürekli üzerinden "galatasaray'ın ilgisi yoktur, transfer çalımı değildir" algısı yapıyorsun. yanlış, yakışmıyor da bize. bal gibi transfer çalımıdır rashica. beşiktaş'ı çok daha dengeli ve rakip yarı sahaya yerleşip pas oyunu yaptıracak bir şablona dönüştürecek kadar da kıymetlidir onlar için. halil'i aldık, rashica'yı verdik. kim karlı? 100% beşiktaş karlı.
bir şeyi biz yaparken başka, başkaları bize yaparken başka konuşmayalım özetle. bize yakışmıyor. eğriye eğri, doğruya doğru demek kimsenin galatasaraylılığına bir zarar vermez.