16
son zamanlarda sözlükte özellikle farklı fikirlere saygı duymak kisvesi altında sıkça duyduğumuz, ama aslında öyle çok kişinin de ne anlama geldiğini bilmediği şey. arkanıza yaslanın ve çayınızı elinize alın ki ben de size keyifle, saygı aslında nedir ve özellikle böyle platformalarda ne anlama gelmelidir onu anlatayım.
öncelikle sevgili arkadaşlar saygı neymiş ona bakalım. tdk'dan aldığımız tanımlara göre saygı iki farklı şekilde tanımlanıyor. bunlar da şöyle ki,
- değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu; hürmet, ihtiram
- başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
şimdi, bu amatör yazı platformunda kendisini diğer insanlardan değerli, üstün, yararlı veya kutsal gören bir babayiğit yok ise, ilk tanımın bizi ilgilendirmediği çok bariz. o zaman bu saygı dediğimiz şey bizim için neymiş arkadaşlar? bak, güzel yazmış adamlar. başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu. gerçekten muazzam bir tanım olmuş. bak, adam saygı için şunu dememiş, başkalarının fikirlerini kayıtsız şartsız uygun görme, karşı çıkmama. adam şunu da dememiş başkalarının düşüncelerini yanlış görsen bile ses etmeme. adam demiş ki , başkalarını rahatsız etmekten çekiniyorsan kardeşim, sen saygılısın. yani aslında kilit nokta burası. bizim ülkemizde de, bu sözlükte de, kahvede 101 atarken de en büyük sorun şu. biz saygıyı , karşı tarafa yapılan bir şey zannediyoruz. saygı iletişimde karşı taraf için yapılan bir şey değildir. saygı kendin için, kendin tarafından yapılan bir şeydir. başkalarını rahatsız etmekten çekinmek sizin kendi hayatınızda, kendiniz tarafından vereceğiniz bir karardır. bunu anladığınız anda hayatta enteresan bir aydınlanma yaşıyorsunuz, özellikle genç kardeşlerime söylüyorum, bu saygı olayına bir de bu açıdan bakın, oldukça şaşıracaksınız.
şimdi, gelelim saygının bu aralar sözlüğü ilgilendiren kısmına. özellikle son zamanlarda sürekli dönen bu farklı fikirlere saygı duymak denilen komediye. değerli arkadaşlar, yukarda açıkladık saygının aslında ne demek olduğunu, o yüzden belki de bazı arkadaşlar için bu kısım gereksiz ama daha çayınız da bitmemiştir, o yüzden biraz daha zamanınızı çalacağım* farklı fikirlere saygı duymak dediğiniz şey aslında en nihayetinde, bizim karşı tarafın fikirlerini saçma sapan bulsak bile, nezaketen o insanın rahatsız hissetmesini sağlamamak adına yaptığımız kibarlıktır. yani adamın yüzüne ya bir saçmalama kardeşim dememektir. fakat, yukarıda da belirttiğim üzere, saygı başkası için değil, kendin için yapılır. korku gibi, aşk gibi, nefret gibi tamamen insanın içine işlemiş bir duygudur. hani filmlerde ya da videolarda çok ama çok saçma bir sahne görürsün de o ekrandaki kişi adına utanırsın ya aslında konunun senle hiç alakası yokken, saygı da en temel olarak böyle bir şeydir. bazısı o sahneye utancından kıpkırmızı olup bakamazken, bazıları kahkaha atarak izler bunlar ne yapıyor diye. saygı dediğin şey de aynı bunun gibi , kimi kişilerde daha güçlü bir duygu iken, kimileri için zerre kadar önemli değildir. peki durum böyle iken, hangi hakla bir insana başkalarının fikrine saygı duy diye diretebiliriz? mesela gidip birine sen yeterince aşık değilsin diyebiliyor muyuz? ya da ona yeterince öfke duymuyorsun? saçma olurdu değil mi? işte tam olarak bu sebepten sen gidip kimseye, kardeşim sen bu fikre niye saygı duymuyorsun diyemezsiniz. bir kişiyle aynı fikirdeysen zaten sıkıntı yok, ama farklı fikirdeysen, senin saygı duygun daha yoğunsa bunu farklı şekilde karşılarsın, adamın saygı duygusu farklı şekildedir, o da daha farklı şekilde karşılar. sen farklı bir fikrin koşulsuz şekilde kabul görmesi gerektiğini düşünürken, adam ona saçma gelen her fikri net bir şekilde reddedip, bu fikirleri sonuna kadar eleştirerek hayatını öyle yaşayabilir. karşı tarafın kişilik haklarına bir zarar vermedikçe, bu yaptığı saygısızlık değildir. hem diğer bir açıdan bakarsak, farklı fikirleri kabul etmeyen bir kişiyi , bunlar kabul etmiyor diye eleştirmek, o kişinin fikrine karşı yapılmış bir saygısızlık değil midir? bu sebepten ötürü, nasıl ki sözlükte bazı arkadaşlar her başlığın altına negatifi basarken, bu fikirlere saygı duymalıyız diye diretiyorsak, bu fikirleri eleştiren kişilere de linç yapıyorlar kardeşim diye karşı çıkmayacağız. yoksa ortaya biraz iki yüzlü bir netice çıkıyor değil mi, sadece tek tarafa gösterilen saygı, saygı değil, ikiyüzlülüktür çünkü.
biraz fazla derinlere girdik, hepinizden özür diliyorum bu gereksiz uzun okuma için. şurada iki transfer haberi okuyacağız diye gelmişken maruz kaldığınız şey biraz garip oldu, farkındayım. sonuç olarak demem o ki, herkesin kendince bir fikri, herkesin kendince doğruları var. tabi ki herkesin görüşüne saygı duyulan bir dünya fikri güzel gözüküyor ama unutmayın ki o zaman bütün teröristleri, bütün sapıkları, bütün sjw'leri de dinlemeniz gerekirdi* . o yüzden arada bu saygı konusuna isyan etmek iyidir. hem biz galatasarayız arkadaşlar, kaosu severiz*
öncelikle sevgili arkadaşlar saygı neymiş ona bakalım. tdk'dan aldığımız tanımlara göre saygı iki farklı şekilde tanımlanıyor. bunlar da şöyle ki,
- değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu; hürmet, ihtiram
- başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
şimdi, bu amatör yazı platformunda kendisini diğer insanlardan değerli, üstün, yararlı veya kutsal gören bir babayiğit yok ise, ilk tanımın bizi ilgilendirmediği çok bariz. o zaman bu saygı dediğimiz şey bizim için neymiş arkadaşlar? bak, güzel yazmış adamlar. başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu. gerçekten muazzam bir tanım olmuş. bak, adam saygı için şunu dememiş, başkalarının fikirlerini kayıtsız şartsız uygun görme, karşı çıkmama. adam şunu da dememiş başkalarının düşüncelerini yanlış görsen bile ses etmeme. adam demiş ki , başkalarını rahatsız etmekten çekiniyorsan kardeşim, sen saygılısın. yani aslında kilit nokta burası. bizim ülkemizde de, bu sözlükte de, kahvede 101 atarken de en büyük sorun şu. biz saygıyı , karşı tarafa yapılan bir şey zannediyoruz. saygı iletişimde karşı taraf için yapılan bir şey değildir. saygı kendin için, kendin tarafından yapılan bir şeydir. başkalarını rahatsız etmekten çekinmek sizin kendi hayatınızda, kendiniz tarafından vereceğiniz bir karardır. bunu anladığınız anda hayatta enteresan bir aydınlanma yaşıyorsunuz, özellikle genç kardeşlerime söylüyorum, bu saygı olayına bir de bu açıdan bakın, oldukça şaşıracaksınız.
şimdi, gelelim saygının bu aralar sözlüğü ilgilendiren kısmına. özellikle son zamanlarda sürekli dönen bu farklı fikirlere saygı duymak denilen komediye. değerli arkadaşlar, yukarda açıkladık saygının aslında ne demek olduğunu, o yüzden belki de bazı arkadaşlar için bu kısım gereksiz ama daha çayınız da bitmemiştir, o yüzden biraz daha zamanınızı çalacağım* farklı fikirlere saygı duymak dediğiniz şey aslında en nihayetinde, bizim karşı tarafın fikirlerini saçma sapan bulsak bile, nezaketen o insanın rahatsız hissetmesini sağlamamak adına yaptığımız kibarlıktır. yani adamın yüzüne ya bir saçmalama kardeşim dememektir. fakat, yukarıda da belirttiğim üzere, saygı başkası için değil, kendin için yapılır. korku gibi, aşk gibi, nefret gibi tamamen insanın içine işlemiş bir duygudur. hani filmlerde ya da videolarda çok ama çok saçma bir sahne görürsün de o ekrandaki kişi adına utanırsın ya aslında konunun senle hiç alakası yokken, saygı da en temel olarak böyle bir şeydir. bazısı o sahneye utancından kıpkırmızı olup bakamazken, bazıları kahkaha atarak izler bunlar ne yapıyor diye. saygı dediğin şey de aynı bunun gibi , kimi kişilerde daha güçlü bir duygu iken, kimileri için zerre kadar önemli değildir. peki durum böyle iken, hangi hakla bir insana başkalarının fikrine saygı duy diye diretebiliriz? mesela gidip birine sen yeterince aşık değilsin diyebiliyor muyuz? ya da ona yeterince öfke duymuyorsun? saçma olurdu değil mi? işte tam olarak bu sebepten sen gidip kimseye, kardeşim sen bu fikre niye saygı duymuyorsun diyemezsiniz. bir kişiyle aynı fikirdeysen zaten sıkıntı yok, ama farklı fikirdeysen, senin saygı duygun daha yoğunsa bunu farklı şekilde karşılarsın, adamın saygı duygusu farklı şekildedir, o da daha farklı şekilde karşılar. sen farklı bir fikrin koşulsuz şekilde kabul görmesi gerektiğini düşünürken, adam ona saçma gelen her fikri net bir şekilde reddedip, bu fikirleri sonuna kadar eleştirerek hayatını öyle yaşayabilir. karşı tarafın kişilik haklarına bir zarar vermedikçe, bu yaptığı saygısızlık değildir. hem diğer bir açıdan bakarsak, farklı fikirleri kabul etmeyen bir kişiyi , bunlar kabul etmiyor diye eleştirmek, o kişinin fikrine karşı yapılmış bir saygısızlık değil midir? bu sebepten ötürü, nasıl ki sözlükte bazı arkadaşlar her başlığın altına negatifi basarken, bu fikirlere saygı duymalıyız diye diretiyorsak, bu fikirleri eleştiren kişilere de linç yapıyorlar kardeşim diye karşı çıkmayacağız. yoksa ortaya biraz iki yüzlü bir netice çıkıyor değil mi, sadece tek tarafa gösterilen saygı, saygı değil, ikiyüzlülüktür çünkü.
biraz fazla derinlere girdik, hepinizden özür diliyorum bu gereksiz uzun okuma için. şurada iki transfer haberi okuyacağız diye gelmişken maruz kaldığınız şey biraz garip oldu, farkındayım. sonuç olarak demem o ki, herkesin kendince bir fikri, herkesin kendince doğruları var. tabi ki herkesin görüşüne saygı duyulan bir dünya fikri güzel gözüküyor ama unutmayın ki o zaman bütün teröristleri, bütün sapıkları, bütün sjw'leri de dinlemeniz gerekirdi* . o yüzden arada bu saygı konusuna isyan etmek iyidir. hem biz galatasarayız arkadaşlar, kaosu severiz*