650
bunları önce ikiye ayırmak lazım. birincisi başka takım taraftarı olup, içimizi karıştırmayı misyon edinmiş olan yazarlar grubu. bunlar misyonları gereği, doğal olarak moral bozmaya, oyuncuyu gözden düşürmeye, tribünleri tahrik etmeye, hocayı kovdurmaya çalışırlar. gizli görevde olmalarının bir gereği olarak bazı sığ övgülerde yaparak günü kurtarırlar.
ikinci grup ise kendi içinde birçok alt başlığa ayrılır. bunlar galatasaraylıdırlar ama daha ligin dördüncü haftasında okan buruk istifa, 5. fatih terim dönemi, mertens’in yaşı, icardi’nin özel hayatı, muslera defol diye girdileri vardır. açın bakın geçen sene sözlükte yazılanlara. bunların bir kısmı ergendir, bir kısmı gerçek hayatı fm zanneder, bir kısmı hayatının her alanında pesimisttir, olumsuzdur.
ha bu yeni dönem hastalığı değildir. sanılmasın ki fatih terim ilk senesinde yangıncı taraftar bundan azdı. muhtemelen o yıllarda sözlük olsa: ilk 4 haftanın sonunda “nereden buldunuz bu uğursuz hocayı”, “veteran hagi’yi bize itelediler, kulübü batırdılar”, “torinolu şaban ile sezon mu geçer, hemen bir forvet alınmalı” girdileri havada uçuşurdu. sonrası kolay çünkü. entry sil veya girdimi bana yedirdin helal sana diyerek özelleştiri yaparmış gibi yaz olsun bitsin.
elbette eleştiri olacak, elbette kötüye kötü diyeceğiz, elbette fikrimiz hür. fakat daha sezon öncesi, bu kadar iyi transferler yapılmışken, takımın başında türkiye’de galibiyet serisi rekorunu elinde bulunduran, bu yaşında iki şampiyonluk bir kupa apoletli hoca varken, yönetim galatasaray’ı ve futbol takımını gayet vizyoner bir anlayışla yönetirken taraftarın yangıncı olması değil adı üstünde taraftar gibi davranması beklenir. çünkü taraftar yenilse de yense de takımının yanında olandır. hatta yenildiğinde düştüğü yerden kaldırandır.
ikinci grup ise kendi içinde birçok alt başlığa ayrılır. bunlar galatasaraylıdırlar ama daha ligin dördüncü haftasında okan buruk istifa, 5. fatih terim dönemi, mertens’in yaşı, icardi’nin özel hayatı, muslera defol diye girdileri vardır. açın bakın geçen sene sözlükte yazılanlara. bunların bir kısmı ergendir, bir kısmı gerçek hayatı fm zanneder, bir kısmı hayatının her alanında pesimisttir, olumsuzdur.
ha bu yeni dönem hastalığı değildir. sanılmasın ki fatih terim ilk senesinde yangıncı taraftar bundan azdı. muhtemelen o yıllarda sözlük olsa: ilk 4 haftanın sonunda “nereden buldunuz bu uğursuz hocayı”, “veteran hagi’yi bize itelediler, kulübü batırdılar”, “torinolu şaban ile sezon mu geçer, hemen bir forvet alınmalı” girdileri havada uçuşurdu. sonrası kolay çünkü. entry sil veya girdimi bana yedirdin helal sana diyerek özelleştiri yaparmış gibi yaz olsun bitsin.
elbette eleştiri olacak, elbette kötüye kötü diyeceğiz, elbette fikrimiz hür. fakat daha sezon öncesi, bu kadar iyi transferler yapılmışken, takımın başında türkiye’de galibiyet serisi rekorunu elinde bulunduran, bu yaşında iki şampiyonluk bir kupa apoletli hoca varken, yönetim galatasaray’ı ve futbol takımını gayet vizyoner bir anlayışla yönetirken taraftarın yangıncı olması değil adı üstünde taraftar gibi davranması beklenir. çünkü taraftar yenilse de yense de takımının yanında olandır. hatta yenildiğinde düştüğü yerden kaldırandır.
