10
sezon başladı sayın seyirciler...
2009 yılı bilmem kaç haziran. televizyonlar , internet ve sayısız "medya" kuruluşu çeşitli haber ulaşım alternatiflerini kullanarak veriyor haberi. "rijkaard galatasaray'da" diye manşet atıyor en itibarlı gazeteler'den en dandik internet sitelerine kadar hepsi. ve rijkaard türkiye'ye geliyor.
aman efendim bir izdiham , sevgi seli ki görmeyin. of ki ne of , her yer sarı kırmızı , herkes "rijkaardsever" oluyor bir anda. kimisi "şu an ortalığı kasıp kavuran barcelona onun eseri" diyor kimisi "bu adam ne futbol oynardı be" diye övüyor çeşit çeşit. daha sonra avrupa maçları , lig maçları derken galatasaray uçuyor adeta. rakip takımlar "kasapsal" çözümler arıyor , hakemler tekme tokat girişen rakipleri "uyarıp" yere düşen keita'yı "artist" ilan ediyor. neyse , galatasaray fenerbahçe ile birlikte lider. 8 hafta bitmiş 18 puan almış bu iki takım. taraftar "ooo saldır galatasaray" diyor hıncal uluç kızsa bile.
daha sonra bir şeyler oluyor , bir şeyler ters gidiyor bir anda. haftalar 7 olmuş ve 7/7 yaparken fenerbahçe , galatasaray berabere kalıyor eskişehirspor ile ali sami yen'de üstelik. taraftar "ah vah" ediyor ama "galatasaray her şeyi" hala onların.
sonraki hafta ankaragücü ankara'da mağlup ediyor galatasaray'ı 3-0 , istanbul'da fenerbahçe 3-0 yeniyor başka bir ankara ekibi olan gençlerbirliği takımını. sonra tabi "homurtu" oluyor biraz "her şeyim" diyen taraftar sebepli.
9. hafta "4-3" bitiyor trabzonspor maçı vei fenerbahçe yeniliyor 2-1 gaziantepspor'a deplasmanda. sonraki hafta "tırt clasico" oynanıyor ve "maç öncesi tokatlar" , "maç içi provoke" derken 3-1 bitiyor maç. yine önce fenerbahçe ve "homurtu" iyice artmaya başlıyor.
biraz hızlı gitmek zorundayım. işler karışıyor daha sonra ; avrupa kupası , türkiye kupası , türkiye ligi derken galatasaray bir anda hiçbir kulvarda iddiası olmayan , hani biraz "lig şampiyonluğu" iddiası olan -ki o da eh işte seviyesi- bir takım haline geliyor. hani o en başta bahsettiğim "saldır galatasaray" diyen , "sen benim her şeyim" diyerek övgü yağdıran ve rijkaard için "bu barcelona onun eseri" diyenler var ya ; onlar ıslık mıslık derken yerden yere vuruyor rijkaard'ı falan. zaten futbolcular ruhsuz , alemci ve beş para etmez yeteneksiz adamlar. işler karışıyor , herkes "yetti artık" demeye başlıyor.
evet sayın seyirciler , sezon bitiyor...
takım kazanırken "oooo saldır hedehödö" derken aynı takım ve aynı futbolcular kaybettiği zaman "bizim aşkımız renkler" diyenler hala aramızda. onlar skor kadar galatasaray taraftarı , onlar "derbi sonucu" kadar futbol bilgini. onlar galibiyet ile çalışan "uzaktan kumandalı insanlar" adeta belki ama işin acı tarafı şu ; onlar da "galatasaray taraftarı" olarak kabul ediliyor , siz de...
vay anasını sayın seyirciler...
2009 yılı bilmem kaç haziran. televizyonlar , internet ve sayısız "medya" kuruluşu çeşitli haber ulaşım alternatiflerini kullanarak veriyor haberi. "rijkaard galatasaray'da" diye manşet atıyor en itibarlı gazeteler'den en dandik internet sitelerine kadar hepsi. ve rijkaard türkiye'ye geliyor.
aman efendim bir izdiham , sevgi seli ki görmeyin. of ki ne of , her yer sarı kırmızı , herkes "rijkaardsever" oluyor bir anda. kimisi "şu an ortalığı kasıp kavuran barcelona onun eseri" diyor kimisi "bu adam ne futbol oynardı be" diye övüyor çeşit çeşit. daha sonra avrupa maçları , lig maçları derken galatasaray uçuyor adeta. rakip takımlar "kasapsal" çözümler arıyor , hakemler tekme tokat girişen rakipleri "uyarıp" yere düşen keita'yı "artist" ilan ediyor. neyse , galatasaray fenerbahçe ile birlikte lider. 8 hafta bitmiş 18 puan almış bu iki takım. taraftar "ooo saldır galatasaray" diyor hıncal uluç kızsa bile.
daha sonra bir şeyler oluyor , bir şeyler ters gidiyor bir anda. haftalar 7 olmuş ve 7/7 yaparken fenerbahçe , galatasaray berabere kalıyor eskişehirspor ile ali sami yen'de üstelik. taraftar "ah vah" ediyor ama "galatasaray her şeyi" hala onların.
sonraki hafta ankaragücü ankara'da mağlup ediyor galatasaray'ı 3-0 , istanbul'da fenerbahçe 3-0 yeniyor başka bir ankara ekibi olan gençlerbirliği takımını. sonra tabi "homurtu" oluyor biraz "her şeyim" diyen taraftar sebepli.
9. hafta "4-3" bitiyor trabzonspor maçı vei fenerbahçe yeniliyor 2-1 gaziantepspor'a deplasmanda. sonraki hafta "tırt clasico" oynanıyor ve "maç öncesi tokatlar" , "maç içi provoke" derken 3-1 bitiyor maç. yine önce fenerbahçe ve "homurtu" iyice artmaya başlıyor.
biraz hızlı gitmek zorundayım. işler karışıyor daha sonra ; avrupa kupası , türkiye kupası , türkiye ligi derken galatasaray bir anda hiçbir kulvarda iddiası olmayan , hani biraz "lig şampiyonluğu" iddiası olan -ki o da eh işte seviyesi- bir takım haline geliyor. hani o en başta bahsettiğim "saldır galatasaray" diyen , "sen benim her şeyim" diyerek övgü yağdıran ve rijkaard için "bu barcelona onun eseri" diyenler var ya ; onlar ıslık mıslık derken yerden yere vuruyor rijkaard'ı falan. zaten futbolcular ruhsuz , alemci ve beş para etmez yeteneksiz adamlar. işler karışıyor , herkes "yetti artık" demeye başlıyor.
evet sayın seyirciler , sezon bitiyor...
takım kazanırken "oooo saldır hedehödö" derken aynı takım ve aynı futbolcular kaybettiği zaman "bizim aşkımız renkler" diyenler hala aramızda. onlar skor kadar galatasaray taraftarı , onlar "derbi sonucu" kadar futbol bilgini. onlar galibiyet ile çalışan "uzaktan kumandalı insanlar" adeta belki ama işin acı tarafı şu ; onlar da "galatasaray taraftarı" olarak kabul ediliyor , siz de...
vay anasını sayın seyirciler...