1109
öncelikle olası transferi gerçekleşirse kendisi ve türk futboluna hayırlı olsun. her ne kadar bjk maçıyla pik yapan antipatikliği gün geçtikçe artsa da yetenekleri ile fenerbahçe takımına fazla oyuncudur bunu da göz ardı etmemek gerekir. fenerbahçe'nin yapacağı 2 şey vardı.
1-arda güler'i olabilecek en iyi bonservis bedeli ile gönderip eksik bölgelere bu paraya göre takviye yapmak.
2-arda güler'i takımda tutup onun etrafına takımı inşa etmek.
fenerbahçe bu durumda her ikisini de sağlıklı yapabilecek bir görüntü vermedi/vermiyor. bunun anlamı da kaos!!!
arda'yı takımda tutamadıkları için yönetime sallayanlar, çocuğa sallayanlar(diğer görüştekileri tenzih ederim.) vs. vs. daha sezon başlamadan şampiyonluğun satıldığı senaryolar gırla gidiyor. bu da şunu gösteriyor ki ne yönetim ne taraftar bu süreci yönetemiyor. hatta malum sitede arda'yı takıımda tutamayan yönetim olmaz gibi bir başlığa da rastlayabilirsiniz. yok yabancı kaleci alınırsa türk kimi oynatacaklarmış bla bla neler neler dönüyor. mevcut yabancı kuralı ise bilindiği üzere 8+3.
gelelim asıl mevzuya bizim ardamız koca kafaya.
2011 yılında transferlerimiz tamamlanmış, kaptan olarak arda turan belirlenmiş, kalacağını beyan etmiş ve fatih terim sistemini, oyun planını onun üzerine kurmuştu. sonrası hepimizin malumu bir günde, üstelik sezon başlamışken ben gidiyorum dedi ve gitti. en önemli ve türk oyuncumuzu kaybetmiştik. bu durum fenerbahçe'nin ki ile benzer. anlamı kaos!!!
şimdi bizi bu civcivlerden ayıran belki de en önemli özelliğimiz kaos yönetimi. futbolcusundan, yönetiminden, taraftarına kadar. bu arada unutmadan 2011 yılında yabancı kural 6+2+(2) idi. 5 türk oynatma zorunluluğu vardı ve kalecimiz muslera idi. 2011ve bir sonraki sezonu biz şampiyonluk ile tamamladık. hiç kimsede bu duruma ateş püskürmedi. takım kimyası bozuldu, çok kötü sezonlar geçirdik, ilk 10'un dışında kaldık ama hiç bir sezon başlangıcında bu sezon kaybettik diye başlamadık. en basit örneği ise geçen sezon 13. bitirdiğimiz yerde bu sezon gelen şampiyonluktur.
böylesine övündükleri, pamukları sardıkları bir oyuncuyu kaybetme eşiğindeler ve neredeyse milli yas ilan edecekler. oldu olacak gittiği günü her sene ansınlar yapmadıkları iş değil. bunların dişe dokunur işleri olmadığı için sinekten yağ çıkarmayı iyi bilirler. kaldı ki arda turan galatasaray alt yapısının bir ürünü iken arda güler gençlerbirliği çıkışlıdır. herhangi bir emekleri yok üzerinde. hatırı sayılır para kazanıcaklar üzerine bir de. her ne kadar sükseli bir sezon geçirmiş olsa da geçen sezonun özelinde oynadıkları bölgeden bağımsız olarak nelsson, abdülkerim kadar etki bırakamamıştır. sacha, icardi ve torreria'yı bu denkleme dahil bile etmiyorum. kendisinin gol/asist katkısı 10 dur ve bunu 113 dakikada bir yapmıştır. kıyaslanabileceği tek oyuncumuz kerem aktürkoğlu'dur ve kerem bu sezonu 20 gol/asist katkısı ile bitirmiştir. süre bazında da 130 dakikada bir başarmıştır. arda'nın kerem kadar oynadığı bir senaryoda bu sayıyı 22-24 bandına çekebileceğini ön görebiliriz.
işte renktaşlar futbol bu iş cambazlık işine bakmıyor. kafasının üzerinde top sektirerek giden kerlonlar, süper wonderkid freddy adular, bir kamyon messi adayları bu yolda özer hurmacı olarak kaldılar. arda güler'in varacağı nokta neresi olur bilinmez. umarım güzel işler yapar ülkemiz adına. bu adam resmen gittiğinde cümbüşü göreceğim. bizden kimler gelip geçti önümüze baktık hep. bunların hayatı kıçlarını toplamaya çalışmakla geçiyor.
nede olsa gerisinde meselesi olanlar arkasına bakarlar.
1-arda güler'i olabilecek en iyi bonservis bedeli ile gönderip eksik bölgelere bu paraya göre takviye yapmak.
2-arda güler'i takımda tutup onun etrafına takımı inşa etmek.
fenerbahçe bu durumda her ikisini de sağlıklı yapabilecek bir görüntü vermedi/vermiyor. bunun anlamı da kaos!!!
arda'yı takımda tutamadıkları için yönetime sallayanlar, çocuğa sallayanlar(diğer görüştekileri tenzih ederim.) vs. vs. daha sezon başlamadan şampiyonluğun satıldığı senaryolar gırla gidiyor. bu da şunu gösteriyor ki ne yönetim ne taraftar bu süreci yönetemiyor. hatta malum sitede arda'yı takıımda tutamayan yönetim olmaz gibi bir başlığa da rastlayabilirsiniz. yok yabancı kaleci alınırsa türk kimi oynatacaklarmış bla bla neler neler dönüyor. mevcut yabancı kuralı ise bilindiği üzere 8+3.
gelelim asıl mevzuya bizim ardamız koca kafaya.
2011 yılında transferlerimiz tamamlanmış, kaptan olarak arda turan belirlenmiş, kalacağını beyan etmiş ve fatih terim sistemini, oyun planını onun üzerine kurmuştu. sonrası hepimizin malumu bir günde, üstelik sezon başlamışken ben gidiyorum dedi ve gitti. en önemli ve türk oyuncumuzu kaybetmiştik. bu durum fenerbahçe'nin ki ile benzer. anlamı kaos!!!
şimdi bizi bu civcivlerden ayıran belki de en önemli özelliğimiz kaos yönetimi. futbolcusundan, yönetiminden, taraftarına kadar. bu arada unutmadan 2011 yılında yabancı kural 6+2+(2) idi. 5 türk oynatma zorunluluğu vardı ve kalecimiz muslera idi. 2011ve bir sonraki sezonu biz şampiyonluk ile tamamladık. hiç kimsede bu duruma ateş püskürmedi. takım kimyası bozuldu, çok kötü sezonlar geçirdik, ilk 10'un dışında kaldık ama hiç bir sezon başlangıcında bu sezon kaybettik diye başlamadık. en basit örneği ise geçen sezon 13. bitirdiğimiz yerde bu sezon gelen şampiyonluktur.
böylesine övündükleri, pamukları sardıkları bir oyuncuyu kaybetme eşiğindeler ve neredeyse milli yas ilan edecekler. oldu olacak gittiği günü her sene ansınlar yapmadıkları iş değil. bunların dişe dokunur işleri olmadığı için sinekten yağ çıkarmayı iyi bilirler. kaldı ki arda turan galatasaray alt yapısının bir ürünü iken arda güler gençlerbirliği çıkışlıdır. herhangi bir emekleri yok üzerinde. hatırı sayılır para kazanıcaklar üzerine bir de. her ne kadar sükseli bir sezon geçirmiş olsa da geçen sezonun özelinde oynadıkları bölgeden bağımsız olarak nelsson, abdülkerim kadar etki bırakamamıştır. sacha, icardi ve torreria'yı bu denkleme dahil bile etmiyorum. kendisinin gol/asist katkısı 10 dur ve bunu 113 dakikada bir yapmıştır. kıyaslanabileceği tek oyuncumuz kerem aktürkoğlu'dur ve kerem bu sezonu 20 gol/asist katkısı ile bitirmiştir. süre bazında da 130 dakikada bir başarmıştır. arda'nın kerem kadar oynadığı bir senaryoda bu sayıyı 22-24 bandına çekebileceğini ön görebiliriz.
işte renktaşlar futbol bu iş cambazlık işine bakmıyor. kafasının üzerinde top sektirerek giden kerlonlar, süper wonderkid freddy adular, bir kamyon messi adayları bu yolda özer hurmacı olarak kaldılar. arda güler'in varacağı nokta neresi olur bilinmez. umarım güzel işler yapar ülkemiz adına. bu adam resmen gittiğinde cümbüşü göreceğim. bizden kimler gelip geçti önümüze baktık hep. bunların hayatı kıçlarını toplamaya çalışmakla geçiyor.
nede olsa gerisinde meselesi olanlar arkasına bakarlar.