173
protestoların damga vurduğu maç olmuştur.bitiminde konuşulanın futbol değil, bu protestolar olması bile ultraslanın vur deyince öldürdüğünü göstermeye yetiyor.
aslında ne yalan söyleyeyim, içim az da olsa soğumadı değil.günlerdir galatasaray denince boğazına birşeyler düğümlenen benim ve benim gibi milyonlarca taraftarın üzüntüsü bir şekilde gösterilmeliydi.evet, ben de ultraslanın duruşundan çoğunlukla rahatsız olan bir galatasaray taraftarıyım.artık takıma zarar verdikleri,destek yerine köstek oldukları ve ali sami yen cehenneminden eser bırakmadıkları fikrine de sonuna dek katılıyorum.bugün futbolcuların -özellikle de arda'nın - ıslıklanmasını ben de hazmedemedim.ama yine de galatasaray taraftarının genel profiline baktığımızda çok net olarak görülen bir gerçek var.bir galatasaray taraftarı takımın kötü oynamasına tahammül edebilir.fakat sahada bitse de gitsek havasında gezinen -hele ki hayati bir derbi maçında- birkaç umursamaza da pabuç bırakmaz, bırakmamalı da.
belki protestoların eleştirilecek çok tarafı vardı.sözlükte de yazılmış zaten bunlar.ama benim dikkat çekmek istediğim şey şu:futbolcuları silkeleyip kendine getirecek bir tepki verilmeliydi ve verildi de.bundan sonrası futbolcuların vicdanına kalıyor.ya "banane ya ben aldığım paraya bakarım" deyip kaldıkları yerden devam edecekler ya da ilk golden sonra olduğu gibi birlik olup, gerçek bir takım gibi davranıp bundan sonraki maçlarda galatasaray'a yakışır şekilde savaşacaklar.
rijkaard'ın maçtan sonraki sözleri de bu yönde zaten.yaşananların futbolculara bir ders niteliğinde olduğunu, şimdi önemli olanın, onların vereceği karşı tepki olduğunu ve taraftarın da geri kalan maçlarda desteğini sürdürmesini umduğunu söyledi.yani bi bakıma 'daha fazla uzatmayın, önümüze bakalım' demek istedi.
son olarak nedense pek bahsedilmemiş ama; emre çolak'ın alkışlanarak cesaretlendirilmesi ve diyarbakır için açılan pankartlarla yapılan tezahüratlar takdir edilesiydi doğrusu.
aslında ne yalan söyleyeyim, içim az da olsa soğumadı değil.günlerdir galatasaray denince boğazına birşeyler düğümlenen benim ve benim gibi milyonlarca taraftarın üzüntüsü bir şekilde gösterilmeliydi.evet, ben de ultraslanın duruşundan çoğunlukla rahatsız olan bir galatasaray taraftarıyım.artık takıma zarar verdikleri,destek yerine köstek oldukları ve ali sami yen cehenneminden eser bırakmadıkları fikrine de sonuna dek katılıyorum.bugün futbolcuların -özellikle de arda'nın - ıslıklanmasını ben de hazmedemedim.ama yine de galatasaray taraftarının genel profiline baktığımızda çok net olarak görülen bir gerçek var.bir galatasaray taraftarı takımın kötü oynamasına tahammül edebilir.fakat sahada bitse de gitsek havasında gezinen -hele ki hayati bir derbi maçında- birkaç umursamaza da pabuç bırakmaz, bırakmamalı da.
belki protestoların eleştirilecek çok tarafı vardı.sözlükte de yazılmış zaten bunlar.ama benim dikkat çekmek istediğim şey şu:futbolcuları silkeleyip kendine getirecek bir tepki verilmeliydi ve verildi de.bundan sonrası futbolcuların vicdanına kalıyor.ya "banane ya ben aldığım paraya bakarım" deyip kaldıkları yerden devam edecekler ya da ilk golden sonra olduğu gibi birlik olup, gerçek bir takım gibi davranıp bundan sonraki maçlarda galatasaray'a yakışır şekilde savaşacaklar.
rijkaard'ın maçtan sonraki sözleri de bu yönde zaten.yaşananların futbolculara bir ders niteliğinde olduğunu, şimdi önemli olanın, onların vereceği karşı tepki olduğunu ve taraftarın da geri kalan maçlarda desteğini sürdürmesini umduğunu söyledi.yani bi bakıma 'daha fazla uzatmayın, önümüze bakalım' demek istedi.
son olarak nedense pek bahsedilmemiş ama; emre çolak'ın alkışlanarak cesaretlendirilmesi ve diyarbakır için açılan pankartlarla yapılan tezahüratlar takdir edilesiydi doğrusu.