16
7 seneye yakın bursa'da yolspor altyapısında top oynadım. şahsım üzerinden konuşmayacağım ama bursa'da o zamanlarda popüler bir birçok büyük takımın altyapı sorumlularının ara ara gelip takip ettiği bir altyapı grubuydu. şuan 33 yaşındayım benim pek şansım yoktu çünkü 14 yaşıma geldiğimde kendi yaşıt grubuma göre fizik olarak zayıf kalmaya başladım, babamın da beni spor salonuna gönderecek yada beslenme koçu tutacak parası da vizyonu da yoktu, kulübünde böyle bir bütçesi yoktu.
dediğim gibi yolspor o zamanlar baya baya takip edilen bir yapıydı ki gökhan gönül benim 2 üst yaş grubu takımımda oynuyordu ve takip edilen bir çocuktu.
çok basit birkaç problemden bahsedeceğim. 2 tane "1'i kaleci 1'i santrafor oynayan gökhan gönülden bile yetenekli arkadaş vardı mersin idman yurdu'nun bu çocukların maçlarını izlemeye geldiği duyulduğunda bu çocukların kızağa çekildiği yerlerine hocalarla ve yöneticilerle araları iyi olan çocukların oynamaya başladığına şahit olmuştuk. asgari ücretten biraz daha fazla maaşla çalışan takım hocalarının özel ders verir gibi ücretle hiç yeteneği olmayan çocuklara yöneldiklerini yaşım küçük olmasına rağmen hatırlıyorum.
dışardan bakıp çocukları suçlamak gerçekten çok kolay bir de işin iç yüzü var. belki de galatasaray tarihinin en vizyonlu yöneticilerinden olan erden timur bile çoğu röportajında alt yapıya ayırdığımız bütçe yeterli değil, tesislerimiz iyi değil, hocalarımız iyi maaşlar alan yetkin kişiler değil, çocuklara verdiğimiz süreler yeterli değil diyebilirken taraftar olarak dışardan çocuklara paldır küldür sallayabiliyoruz. şuan alt yapının en gözde çocukları hamza akman ve efe akman ayhan akmanın 2 oğlu düşünün o yaşa gelene kadar belki de arkalarında kimsenin desteklemediği daha yetenekli çocuklar geride kaldı bilemezsiniz belki de 2'si de hepsinin önündeydi ama bunlar galatasaray'da bile senelerce yaşandı hala da yaşanıyordur.
çok basit bir kıyas var bir galatasaray'ın senelik alt yapıya harcadığı bütçeyi araştırın bir de alt yapıdan oyuncu yetiştiren kulüplerin harcadığı bütçeye göz atın. yurt dışına çıkıp böyle bir takımın tesislerini görme şansınız olmasa bile google earth'ten girip bir iki tesise bakın bir de galatasaray'ın alt yapı tesislerine göz atın.
bu pozitif kayırıcılığın adını altyapı fetişizmi koymuşsunuz çok yazık. keşke tüm taraftar bu pozitif kayırıcılığa girse de kulübünü alt yapıya daha fazla yatırım yapmaya tesis geliştirmeye çocukları doğru yetiştirmeye her sene bir iki öne çıkan çocuğa süre vermeye teşvik etse.
dediğim gibi yolspor o zamanlar baya baya takip edilen bir yapıydı ki gökhan gönül benim 2 üst yaş grubu takımımda oynuyordu ve takip edilen bir çocuktu.
çok basit birkaç problemden bahsedeceğim. 2 tane "1'i kaleci 1'i santrafor oynayan gökhan gönülden bile yetenekli arkadaş vardı mersin idman yurdu'nun bu çocukların maçlarını izlemeye geldiği duyulduğunda bu çocukların kızağa çekildiği yerlerine hocalarla ve yöneticilerle araları iyi olan çocukların oynamaya başladığına şahit olmuştuk. asgari ücretten biraz daha fazla maaşla çalışan takım hocalarının özel ders verir gibi ücretle hiç yeteneği olmayan çocuklara yöneldiklerini yaşım küçük olmasına rağmen hatırlıyorum.
dışardan bakıp çocukları suçlamak gerçekten çok kolay bir de işin iç yüzü var. belki de galatasaray tarihinin en vizyonlu yöneticilerinden olan erden timur bile çoğu röportajında alt yapıya ayırdığımız bütçe yeterli değil, tesislerimiz iyi değil, hocalarımız iyi maaşlar alan yetkin kişiler değil, çocuklara verdiğimiz süreler yeterli değil diyebilirken taraftar olarak dışardan çocuklara paldır küldür sallayabiliyoruz. şuan alt yapının en gözde çocukları hamza akman ve efe akman ayhan akmanın 2 oğlu düşünün o yaşa gelene kadar belki de arkalarında kimsenin desteklemediği daha yetenekli çocuklar geride kaldı bilemezsiniz belki de 2'si de hepsinin önündeydi ama bunlar galatasaray'da bile senelerce yaşandı hala da yaşanıyordur.
çok basit bir kıyas var bir galatasaray'ın senelik alt yapıya harcadığı bütçeyi araştırın bir de alt yapıdan oyuncu yetiştiren kulüplerin harcadığı bütçeye göz atın. yurt dışına çıkıp böyle bir takımın tesislerini görme şansınız olmasa bile google earth'ten girip bir iki tesise bakın bir de galatasaray'ın alt yapı tesislerine göz atın.
bu pozitif kayırıcılığın adını altyapı fetişizmi koymuşsunuz çok yazık. keşke tüm taraftar bu pozitif kayırıcılığa girse de kulübünü alt yapıya daha fazla yatırım yapmaya tesis geliştirmeye çocukları doğru yetiştirmeye her sene bir iki öne çıkan çocuğa süre vermeye teşvik etse.