1031
soru cevap etkinliğine gelirse ilk soracağım soruyu hemen aşağıya yazayım.
hoşunuza giden şeyleri yazmakta özgürsünüz. sonuçta bir iş yapıyorsunuz ve herkese beğendirme gibi bir çabaya da girmemelisiniz. ama acaba diyorum, hani acaba sanki övgüyü yaparken, konuşulandan çok yapılan/ortaya çıkan işe baksak?
mesela 'top sahada kalmıyor!' çıkışını yapan hoca yerine, oynadığı maçlarda topun sahada kalma süresini uzatan hocaları övseniz?
https://www.fotomac.com.tr/...rtaya-cikti?paging=2
mesela burada sanırım en son övmeniz gerek kişi jesus gibi görünüyor.
ayrıca dile getirilen konu yeni bir şey de değil. yıllardır sevgili eski hocamız terim, bu konuda sürekli şikayette bulunuyor.
https://www.hurriyet.com.tr/...emi-onerisi-40333576
zaten burada eleştirilmenizin sebebi, kullandığınız benzetme değil. jesus isimli hocaya çok fazla yükselmeniz.
buyrun aşağıdan kendinizi izleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=u0fCtWuQkwQ
'bize kulüp puanı terimini anımsattı'. bu cümle çok fazla abartı içeriyor. belki de bakış açısı farkı. dediğim gibi benim için laf değil, işi yapacak adam önemli. beşiktaş'la şenol güneş'in, başakşehirle okan buruk'un veya geçen sene fatih terim'in yaptığı gibi. yani o kadar geriye gittik de, bu ülke puanının ne olduğunu unuttuk da, jesus mu bize hatırlatmış oluyor?
bakın burada kendiniz de ne güzel özetlemişsiniz. lafla değil, icraatla.
https://www.youtube.com/watch?v=TwupBAqg0Sw
başka bir video daha. bu sefer sesli makale.
https://youtu.be/_cKmbtoKte0
yani o kadar bağlanmışsınız ki, jorge jesus'a... bu artık fanatiklik boyutuna varıyor. hayır yüce jesus* kötü bir tercih olamaz. kötü teknik direktör olamaz. yer değiştirilmiş olmalı!
yazım tarzınız böyle olabilir, saygı duyarız. ancak o zaman, nasıl taraftarlar birbirini kızdırıyorsa, bu kadar abartılı ifadeler kullanan bir spor yazarı da bu kullandığı ifadelerden dolayı eleştirilir.
ayrıca kendi özelimde, bu dzeko ve arda gülerin yaş farkına vurguda bile abartı seziyorum. yine bir yeryüzü vurgusu, yanında bir de matematik şov. tahminen yazıyı uzatmak için yapmışsınız ama gerçekten okuyucuyu yoran bir abartı. biri 17 yaşında, diğeri 37 yaşında yazsaydınız da yeterdi.
ezcümle,
spor basını olarak konuşanı değil de icraat yapanı övmenizi bir taraftar olarak öneriyorum. ayrıca, eleştiriye açık olmanızı isterim.
örneğin, torrent'in galatasaray'ın hocası olduğu dönemi düşünün. ben de bir spor yazarı olayım. 'işte geldi, türk futbolu'na possession'u kazandırdı. onu dedi, bunu dedi desem, ve geçen yıl yaşananlar yaşansa, insanlar doğal olarak eleştirir, dalga geçer. şu an sözlükte yaşadığınız da ne yazık ki bu.
hoşunuza giden şeyleri yazmakta özgürsünüz. sonuçta bir iş yapıyorsunuz ve herkese beğendirme gibi bir çabaya da girmemelisiniz. ama acaba diyorum, hani acaba sanki övgüyü yaparken, konuşulandan çok yapılan/ortaya çıkan işe baksak?
mesela 'top sahada kalmıyor!' çıkışını yapan hoca yerine, oynadığı maçlarda topun sahada kalma süresini uzatan hocaları övseniz?
https://www.fotomac.com.tr/...rtaya-cikti?paging=2
mesela burada sanırım en son övmeniz gerek kişi jesus gibi görünüyor.
ayrıca dile getirilen konu yeni bir şey de değil. yıllardır sevgili eski hocamız terim, bu konuda sürekli şikayette bulunuyor.
https://www.hurriyet.com.tr/...emi-onerisi-40333576
zaten burada eleştirilmenizin sebebi, kullandığınız benzetme değil. jesus isimli hocaya çok fazla yükselmeniz.
buyrun aşağıdan kendinizi izleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=u0fCtWuQkwQ
'bize kulüp puanı terimini anımsattı'. bu cümle çok fazla abartı içeriyor. belki de bakış açısı farkı. dediğim gibi benim için laf değil, işi yapacak adam önemli. beşiktaş'la şenol güneş'in, başakşehirle okan buruk'un veya geçen sene fatih terim'in yaptığı gibi. yani o kadar geriye gittik de, bu ülke puanının ne olduğunu unuttuk da, jesus mu bize hatırlatmış oluyor?
bakın burada kendiniz de ne güzel özetlemişsiniz. lafla değil, icraatla.
https://www.youtube.com/watch?v=TwupBAqg0Sw
başka bir video daha. bu sefer sesli makale.
https://youtu.be/_cKmbtoKte0
yani o kadar bağlanmışsınız ki, jorge jesus'a... bu artık fanatiklik boyutuna varıyor. hayır yüce jesus* kötü bir tercih olamaz. kötü teknik direktör olamaz. yer değiştirilmiş olmalı!
yazım tarzınız böyle olabilir, saygı duyarız. ancak o zaman, nasıl taraftarlar birbirini kızdırıyorsa, bu kadar abartılı ifadeler kullanan bir spor yazarı da bu kullandığı ifadelerden dolayı eleştirilir.
ayrıca kendi özelimde, bu dzeko ve arda gülerin yaş farkına vurguda bile abartı seziyorum. yine bir yeryüzü vurgusu, yanında bir de matematik şov. tahminen yazıyı uzatmak için yapmışsınız ama gerçekten okuyucuyu yoran bir abartı. biri 17 yaşında, diğeri 37 yaşında yazsaydınız da yeterdi.
ezcümle,
spor basını olarak konuşanı değil de icraat yapanı övmenizi bir taraftar olarak öneriyorum. ayrıca, eleştiriye açık olmanızı isterim.
örneğin, torrent'in galatasaray'ın hocası olduğu dönemi düşünün. ben de bir spor yazarı olayım. 'işte geldi, türk futbolu'na possession'u kazandırdı. onu dedi, bunu dedi desem, ve geçen yıl yaşananlar yaşansa, insanlar doğal olarak eleştirir, dalga geçer. şu an sözlükte yaşadığınız da ne yazık ki bu.